E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Wall Street’in ünlü mottolarından biri de “trend sona erene kadar dostunuzdur.” ABD borsaları için trend halen yukarı yönlü. Borsalar ard arda gelen beşinci haftada da ralli gördü. S&P 500 endeksi son 18 günün 16’sında yükseldi. Bu tür bir yükseliş ise en son 1990’da görülmüştü. Geçtiğimiz haftanın yükselişi ABD Merkez Bankası’nın (FED) korona virüs pandemisi nedeniyle yürürlüğe koyduğu parasal genişleme programını geri çekeceğini açıklamasının ardından gerçekleşti.
FED aylık 120 milyar dolarlık ABD Hazine tahvili alımlarını, ayda 10 milyar dolar düşürerek kademeli olarak geri çekecek. Mortgage destekli menkul kıymetler ise her ay 5 milyar dolar düşürülecek. Forbes’un haberine göre bu açıklama uzun süredir bekleniyor olsa da bazı yatırımcılar, piyasaların bu haberi kolaylıkla görmezden gelmesini şaşkınlıkla karşıladı. İşte FED’in teşviklerini geri çekmesine rağmen borsalarda yükselişin devam edeceğini gösteren üç neden.
1. Parasal genişleme her zaman boğa piyasası anlamına gelmez
Twitter’da sıklıkla paylaşılan bir grafik, FED’in bilançosu ile S&P 500’ün yükselişi arasındaki ilişkiyi karşılaştırıyor. Aradaki korelasyonu fark etmek içinse finans alanında bir eğitime gerek yok. 2008 yılından bu yana S&P 500 endeksi, FED’in bilançosunu genişlettiği dönemlerde yüksek performans gösterdi. Ancak yatırımcılar bunun bir tesadüf olma ihtimalini görmezden geliyor.
Parasal genişleme merkez bankasının bilançosunu genişletme amacıyla hazine tahvili ve mortgage destekli menkul kıymetler alımları gerçekleştirmesiyle ortaya çıkıyor. Ancak eğer parasal genişleme hisselerde boğa piyasasını beraberinde getiriyorsa, Japonya borsaları neden geride kaldı? Japonya gelişmiş ülkeler arasında en fazla parasal müdahaleyi gerçekleştiren ülke. Ancak Japonya borsaları, ABD ve Avrupa borsalarından önemli ölçüde geride kaldı.
2000 yılından bu yana Japonya Merkez Bankası (BOJ) bilançosunu FED’e kıyasla çok daha agresif bir şekilde genişletti. 2001 yılındaki tahvil alımlarını da kapsayan parasal genişleme programının başlatılmasından iki yıl sonra BOJ parasal tabanını yaklaşık %60 oranında artırdı. O dönemden bu yana BOJ’un bilançosu ABD Merkez Bankası’na kıyasla çok daha yüksek bir hızla büyüdü.
Ancak bu durum Japonya hisselerine yansımadı. Bu nedenle herhangi bir makro tezi doğrulamak için küresel piyasalara bakmak gerekiyor. Parasal genişleme ABD borsalarındaki yükselişin itici gücü olsaydı, Japonya borsalarında çok daha büyük yükselişlerin görülmesi gerekirdi. Bu nedenle de FED’in parasal genişleme programını geri çekmesi, hisselerde ayı piyasasını getirmeyebilir.
2. Bir önceki ‘tapering’de oranlar düştü
FED tahvil alımı gerçekleştirdiğinde hedef tahvil fiyatlarını canlandırmak ve getirileri baskılamak oluyor.
Bazı yatırımcılar parasal genişlemenin geri çekilmesinin, faiz oranlarının tehlikeli bir şekilde yükselmesine neden olcağından endişe ediyor. Ancak FED’in daha önceki parasal genişleme ya da ‘tapering’ dönemlerinde faiz oranlarının nasıl davrandığına bakmak gerekiyor. Genel kanının aksine, geçmişteki parasal genişleme dönemlerinde faiz oranlarının yükseldiği ve ‘tapering’ dönemlerinde düşüşe geçtiği görülüyor. Örneğin FED’in 2008 ve 2010 yılları arasında uyguladığı parasal genişleme programında, 10 yıllık Hazine tahvili getirisi 72 baz puan arttı. Diğer yandan programın geri çekilmeye başlanmasıyla 10 yıllıkların getirisi 57 baz puan düştü.
3. Parasal genişleme kavramı çelişkili
Birçok kişi parasal genişlemeyi “teşvik” kavramıyla eşanlamlı kullanıyor. Ancak bu ikisi arasında bir çelişki mevcut. Parasal genişleme getiri eğrisinin sonunu hedefliyor ve kredi büyümesini tetikliyor. Kısa vadeli ve uzun vadeli faiz oranları arasındaki fark, kredi operasyonlarının ne kadar karlı olacağını belirliyor. Aradaki fark küçüldükçe, yetkililer de kredi kurumlarının kredi verme eğilimini düşürüyor.
Ekonomist Ken Fisher, “FED 2008 finansal krizinin ardından üç devasa parasal genişleme programı uyguladı. Kredi ve resmi para arzı büyümesi azaldı” dedi. Devamında, “2008 yılı öncesi programlarda kredi büyümesi yıllık ortalama %8,2 olarak gerçekleşti. Ancak 2009'da FED’in ilk uzun vadeli tahvil alımından 2013’e kadar, kredi büyümesi ortalama %0,8 oldu” ifadelerini kullandı.
Bu noktada da Japonya borsaları ile parasal genişleme programlarının etkisi arasındaki uçurum benzeri bir durum gözleniyor. Japonya bankaları uzun süredir ayı piyasasında sıkıştı.
borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre 2000 yılından bu yana Japonya’nın TOPİX bankacılık endeksi eksi %44 getiri sağladı. ABD’de parasal genişlemenin başlamasından bu yana ise bankalar düşük performans gösterdi. Diğer yandan ABD’nin finansal sisteminde hareket eden paranın hızında sert bir düşüş gerçekleşti. Banka rezervleri parasal genişleme nedeniyle yükselmiş olsa da, bankalar bu rezervleri yeni krediler için kullanamadı.
Bunun nedenlerinden bir tanesi de içinde bulunduğumuz ekonomik döngüde, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en zayıf gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesinin görülmesi. Bu uzun bir döngü olsa da, güçlü bir döngü değil. Parasal genişleme ABD’nin 8 ekonomik döngüsünden yalnızca birinde lider konumundaydı. O döngüde ise en zayıf büyüme oranı görüldü. Bu nedenle parasal genişlemenin sona ermesinin yatırımcıları korkutmaması oldukça doğal.
Wall Street bilançoların büyüsüne kapıldı
Benzinde yüksek fiyatlara karşı Biden önlemi!
Hisse senedi endekslerinin yükselişinde etkili olan gelişmeler
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Merhaba böyle borsa mi olur sabahtan akşama kadar tüm hisseler zi zak zik zak bu borsami askeriye gibi bir adım ileri bir adım geri gün boyunca
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (04:42)