E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Borsalar son 13 yıldır yatırımcıların yüzünü güldürüyor. S&P 500 endeksi 2009 yılında finansal kriz döneminde yaşadığı düşüşün ardından altı kat yükseldi ve o dönemden bu yana her düşüş bir alım fırsatı oldu. Ancak piyasaların cömertliği sona ermiş olabilir. Geçmişe bakıldığında bir varlık sınıfı olarak ABD hisseleri, tüm zamanların en pahalı seviyelerinde. Bu durum kalıcı olabilecek olsa da, bu yıl çift haneli getiri ihtimali düşük görünüyor.
Enflasyona göre düzenlendiğinde S&P 500 endeksinin fiyatı uzun vadeli seyrinin en yüksek seviyesinde ve 1990’ların sonundaki dot-com balonunda olduğundan çok daha yüksek seyrediyor. Dot-com balonunun ardından zirve noktasından %50 düşüşlerin görüldüğü iki yıl yaşandı. Ancak borsaların bugün çok yüksek seviyelerde olması, gelecek aylarda daha da büyük yükselişlerin görülmesine engel olmayabilir.
Buna rağmen Forbes’un haberine göre hisseler oldukça pahalı. Bu nedenle borsaların bir sonraki hareketinin yukarı yönlü olmayacağının nedeni olarak, hisselerde yükselişi destekleyen rejimin artık devrede olmaması gösterilebilir. Geçtiğimiz 12 yılın büyük bir bölümünde gevşek para politikaları uygulandı. ABD Merkez Bankası (FED) faiz oranlarını düşük tuttu ve ekonomiye likidite sağladı. Bu politikaların sonuçlarından bir tanesi de finansal varlıkların fiyatlarında yükseliş oldu.
Faiz oranları tüm zamanların en düşük seviyelerinde ve bu hisseler için bir itici güç oluşturdu. Bunun nedeni de hisselerin gelecekteki temettülerin şimdiki değerine göre fiyatlanıyor olması. Düşük faiz oranları bu temettülerin bugün daha değerli görünmesini sağlıyor. Ancak temettü ödemeyen hisseler dahi merkez bankası politikalarından fayda gördü. Para politikaları yalnızca ekonomiyi değil finansal piyasaları da destekledi. Bu durum yüksek ihtimalle 2017 yılında gerçekleştirilen devasa kurumlar vergisi indirimiyle başladı. Şirketlerin yükselen karı genellikle hisse geri alımı ve temettü artışlarında kullanıldı.
borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre bunun ardından devasa miktarda teşvikler pandemi döneminde sağlandı. Bu para da finansal varlıklara yöneldi. Tüm bunlar ise enflasyonun yükselmesiyle birlikte sona erdi. FED ise politikalarında yön değişikliğine ihtiyaç duydu. FED şimdi para enjeksiyonlarını kademeli olarak geri çekiyor ve yakın zamanda tamamen kesecek. Bunun ardından faiz oranlarında artış başlayacak. Politikalardaki değişikliğin faydadan çok zarar verip vermeyeceği bir başka konu.
Ancak her iki şekilde de sıkı para politikaları şimdi borsaların geleceğini belirliyor ve son yıllarda borsalarda yükselişi tetikleyen koşulların sonu anlamına geliyor. Faiz oranları yükseldiğinde gelecekteki temettülerin değeri azalacak. Tahvil getirilerin yükselmesi de tahvillerin hisseler karşısındaki çekiciliğinin azalmasına neden olacak. Sistemde daha az miktarda para olması da genel olarak finansal varlıklara daha az paranın yönelmesi anlamına gelirken, yatırımcı algısında da düşüşler görülecek.
Yatırımcı algısı, likidite ve faiz oranları hisselerin değerlerini belirleyen çarpanları etkileyen önemli unsurlar arasında. Bunlardan en iyi bilineni fiyat-getiri oranı ve bu oran bir hissenin fiyatı ve önceki 12 ayda sağladığı getirilerin farkını ölçüyor. Bu oran aynı zamanda gelecekte beklenen getiriler üzerinden de hesaplanabilir. Bu oran ise yatırımcı algısına göre değişim gösterebiliyor. Ekonomi alanında Nobel Ödülü alan Ekonomist Robert Shiller, S&P 500 endeksinde fiyat-getiri oranını 10 yıllık ortalama getirileri baz alarak değerlendiriyor.
Bu şekilde farklı döngüler de göz önünde bulundurulabiliyor. Bu açıdan bakıldığında dahi S&P 500’ün fiyat-getiri oranı istikrarlı bir değeri yakalayamıyor. 1981 yılında bu oran 7 seviyesindeyken, dot-com balonu döneminde 44’e yükseldi. Bugün oran tarihin en yüksek seviyelerine çok da uzak değil. 10 yıl yerine 5 yıllık ortalama alındığında, tüm zamanların en yüksek seviyesine çok daha yaklaşıyor. Geçmişe bakıldığında hisselerin önemli ölçüde yükseliş gösterme potansiyeli olduğunu söyleyen herkes, hisselerin çok daha pahalı olacağını da dile getirmiş oluyor.
Bazıları hisselerin bilançoların desteğiyle yükseleceğini söylese de, bilanço büyümesine yönelik mevcut tahminler hisselerin yükselmesine yetecek miktarda değil. Tahminlere göre bilançolar önümüzdeki yıllarda, yıllık %8-9 bandında büyüme gösterecek. Bu da 1990’lardan bu yana görülen ortalamalarla oldukça yakın. Bu rakam göz önünde bulundurulduğunda, sabit bir temettü politikası ve yıl sonuna kadar enflasyonun kademeli olarak %4’e gerilemesiyle S&P 500 2022 yılını, 2021 kapanışından %1 aşağıda kapatabilir.
Bu nedenle önümüzdeki çeyreklerde hisselerin yönü tamamen fiyat-getiri oranına bağlı. Görece ılımlı bir düşüş, S&P 500’ü bugün görülen seviyelerin altına da itebilir. Ancak bu oldukça zor bir tahmin çünkü yatırımcı algısını tahmin etmek kolay değil. Fiyat-getiri ortalamasının tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın olması, bu seviyenin yıl sonuna kadar korunma ihtimalini düşürüyor. Özellikle de para politikalarındaki değişiklikler bu ihtimalin azalmasına neden oluyor.
Şişecam’da beklentileri yukarı çeken güçlü sonuçlar
Borsada güçlü seyir devam ediyor
Piyasalarda toparlanma çabası ön planda
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Domates kabak patlıcan fiyatı uçtu...hisse fiyatı sürünüyor
Zor degil, petrokent 1milyar dolar , habersiz kalma olmaz deme , kim dur diyebilir.
kücük yatırımcıda para kalmadı kuruttunuz o.c.ları.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (01:45)