E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsalarda pandeminin en kötü etkisi henüz görülmedi---

Borsalarda pandeminin en kötü etkisi henüz görülmedi

Borsalarda pandeminin en kötü etkisi henüz görülmedi
09 Haziran 2021 - 11:46 borsaningundemi.com

Aşılanmanın artmasıyla ülkeler dünya çapında toparlanma yoluna girmiş gibi gözüküyor. Ancak pandeminin hisseler ve tahvil fiyatları üzerindeki en kötü etkileri henüz yaşanmamış olabilir


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Finansal piyasalar ve varlık fiyatları, Kovid-19 pandemisinin büyük ölçüde tarih olduğunu varsayıyor. Ancak MarketWatch yazarı Satyajit Das’a göre yatırımcıların dikkat etmesi gereken önemli konular mevcut.

ABD’deki yüksek büyüme oranlarına rağmen, birçok ülkenin 2022’nin sonuna kadar Kovid öncesi döneme geri dönecek şekilde iyileşmesiyle küresel ekonomik verim de artıyor. Ekonomik açıdan toparlanan ülkelerde söz konusu durum hükümet ve merkez bankası müdahaleleriyle yapılan iyileştirme adımları sayesinde gerçekleşiyor.

Tasarruflar zenginlerde birikti

Teşviklerin devam etmemesi halinde küresel ekonomik iyileşme de devam etmeyebilir. Geleceğe dair büyüme tahminlerinin sessiz kalması MarketWatch yazarına göre devlet teşvikleri yapısını yansıtıyor. ABD’de kişisel gelir verileri Nisan ayından bu yana %13’lük bir düşüş gösterdi. Bu durum piyasa desteklerinin etkisini kaybettiği anlamına gelebilir. ABD’de tecrübe edilen bu durum daha küçük ölçekte de olsa dünyadaki birçok gelişmiş ülkede de görülebilir.

Güçlü organik büyümeye dönüş büyük oranda küresel çapta güçlü tüketici harcamalarına dayanıyor. 3 trilyon doları bulan küresel tüketici tasarruflarının yüzde 60 ila 70’i gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde bulunuyor. Ancak bu tasarruflar daha az para harcama eğilimi olan yüksek gelirli hane halkları üzerinde toplanmış durumda. Ekonomik toparlanma aynı zamanda istihdam güvenliği, tüketici güveni ve artan servetlerin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğuna bağlı.

Daha fazla özel sektör yatırımı için hala umut var. Ancak özel sektör yatırımları ise birkaç sektörle sınırlı kalacak gibi gözüküyor. İş modelleriyle içerisinde yaşadığımız hareket kısıtlılığı şartlarına uyum sağlayabilen veya talebi karşılamak için teknoloji platformu şirketlerinin kapasitesini destekleyen sektörler yeni özel sektör yatırımları alabilir. Kurumsal emlak sektörü ve turizm sektörü gibi alanlarsa yakın zamanda ilerleme kaydedecek gibi görünmüyor.

Enflasyon endişesi

Ekonominin geleceğine ilişkin bir diğer korkutucu tablo ise ABD Hazinesi tahvil getirilerinin yükselmesi ve yüksek enflasyon beklentilerini arttırması. Bu durum aynı zamanda hem baz etkisinin hem de artan fiyat baskılarının bir sonucu.

Örnek vermek gerekirse yiyecek ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, özellikle yarı iletken sektöründe görülen arz zincirindeki tıkanıklık ve yükselen nakliye fiyatları enflasyon olarak etkilerini gösteriyor. Bu gibi sorunların ardından ekonomik yaptırımlar gibi uzun vadeli faktörler, işçi hareketliliğindeki uzun ve kısa vadedeki düşüşler ve ülkelerin stratejik alanlarda kendi kendine yeterliliğini sağlama politikaları gibi sonuçlar oluşabilir. Borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre, en son ekonomik veriler dünya çapında uzun vadeli yüksek enflasyon dönemine mi dönüldüğü yoksa sürekli deflasyonel baskıların yaşandığı kısa süreli bir kriz döneminin mi yaşandığı konusunda kesin bir bilgi yansıtmıyor.

Bütçe açıklarının küresel çapta uzun vadeli olarak devam etmesi planlandıkça, devlet borçlarının arzı giderek daha sorunlu hale gelebilir. Merkez bankalarının ihracın tamamını veya önemli bir kısmını absorbe ettiği tahvil alımlarını azaltmasıyla, kurlar üzerinde yukarı yönlü baskı olacaktır.

Daha yüksek tahvil oranları yüksek verim için hisse senetlerinin ve gayrimenkul piyasasının alternatifi olmadığı argümanını baltalıyor. Tahvil oranları tarihsel açıdan düşük seviyede görülse de artış hem emlak piyasasını hem de yatırımcı kararlarını etkileyebilir.

Korona virüs korkusu bitmedi

Tüm bunların yanında Kovid-19 pandemisinin gidişatının halen belirsizliğini koruması da piyasalar için bir risk olarak görülüyor. Aşı geliştirme çalışmalarının sağladığı teknolojik başarı, aşı programlarının hızı veya verimliliği ile eşleşmiş durumda değil. Aşının yeni varyantlara karşı etkinliğinin yanı sıra hastalığı önleme, hastaneye yatış veya bulaşmayı engelleme yeteneğinin anlaşılması ve kısa-uzun vadeli yan etkileri hala geliştirme aşamasında.

Gelişmiş ülkelerde aşı konusundaki tereddüt, aşının gönüllülük esasına dayalı yaptırılması ve hükümetin aşıları zorunlu hale getirmek için kişisel özgürlüklere engel olma konusundaki isteksizliği, sürü bağışıklığına ulaşılmanın zor olacağını gösteriyor. Gelişmekte olan ülkeler içinse, gelişmiş dünyanın aşı milliyetçiliğinin yanında sağlık altyapılarındaki yetersizlik salgından çıkış yolunu zorlaştırıyor.

Gelişmiş ülkelerde salgınların periyodik olarak ortaya çıkması, kısıtlamalar ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek ekonomik kesinti olasılığı hala devam etmekte. Gelişmekte olan ülkelerdeki bir zayıflık küresel ekonomiye ilişkin beklentileri de etkileyecektir. Zira Marketwatch yazarına göre gelişmekte olan ülkeler hem temel malların tedarikinde hem de son safhadaki ürünlerin pazarında kilit bir rol oynuyor.

Küresel piyasalarda yön arayışı sürüyor

 

Dev kripto taraftarları Bitcoin düşüşüne nasıl tepki verdi?

 

Borsada yurtdışı takip ediliyor, yatay seyir sürüyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • AKIF 09 Haziran 2021 12:14

    BORSA GÜNDEM EKONOMİ EDİTÖRÜ  SİZE ÖMÜR BOYU DUA EDERİM YEŞİL HOLDİNG ATATP BOBET BASCH YASAK GETİRSİN TORPİL YAPIP GÖZ YUMMASIN GÖREVE CAGIR 3 YASAK GETİRSİN İNTERNET YASAGI