E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsalar düştüğünde kaçacak yer kalmadı---

Borsalar düştüğünde kaçacak yer kalmadı

Borsalar düştüğünde kaçacak yer kalmadı
05 Ekim 2020 - 15:19 borsaningundemi.com

Hisse piyasaları düştüğünde kaçacak hiçbir yer kalmadı. Eylül ayında, borsalardaki volatiliteden kaçış için altın ve bitcoin gibi alternatifler durdu.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Eylül ayı hisse sahiplerini vurdu. Yalnızca borsalar düştüğü için değil, portföylerini koruma altına almak için satın aldıkları diğer varlıklar da düştüğü için. 2 Eylül tarihinde S&P 500’ün rekor yükselişinden sonra, hisseler, hazine bonoları, altın, bitcoin ve VIX volatilite endeksi düşüş gösterdi.

Portföyleri güvence altına almak için atılabilecek bütün adımların kaybolması oldukça sıradışı ancak, yatırımcıların hazine bonolarının istikrarını sağlayan bir unsur olmadığı fikrine alışması gerekiyor.

Bu süreçte bozulan yalnızca varlık getirilerinin normal motifi değildi. Borsalarda, büyük teknoloji şirketlerindeki düzeltme, kayıpları minimize etmek için birçok güvenilir yöntemi altüst etti. Yüksek kaliteli hisseler, güçlü bilanço tabloları ve güvenilir getirileri olan şirketler, piyasaların genelinden daha fazla düşüş gösterdi. Daha küçük şirketler, büyük şirketlerin önüne geçti.

S&P 500’ün içerisindeki ucuz ya da yüksek “değer” hisseleri yüksek performans gösterdi ancak yine de para kaybettirdiler. Ancak büyük teknoloji hisselerinin çoğunlukta olduğu büyüme hisseleri, kaybettiren büyük şirketler arasında yer aldı. Küçük şirketlerde ise büyüme, değerin önüne geçti. Sektör performansı da benzer bir şekilde öngörülebilir bir yol izlemedi. Ve normalde piyasalardan daha hızlı veya daha yavaş yükselen ve düşen, piyasalarda yüksek ve düşük beta olarak bilinen hisseler, de tahmin edilebilir bir davranış sergilemedi.

Şimdi piyasalara zarar veren büyük büyüme hisseleri bir düzeltmeye maruz kaldı ve aşırılığından kurtuldu. Normal piyasa ilişkilerinin yeniden kurulacağı umuluyor. Ancak kayıplara karşı alınacak en önemli önlemlerden olan hazine bonoları, yıllar boyunca kullanışlı bir araç statüsünü yeniden kazanamayacak.

Bu problem kendini 1990’larda Japonya’da, ülke faiz oranlarını düşürdükten ve hükümetin bono getirileri düştükten sonra gösterdi. Ancak bu durum en fazla Almanya’da, Mayıs 2011 ve Temmuz 2012 yılları arasındaki Euro Bölgesi kriziyle ortaya çıktı.

Almanya’nın 10 yıllık bonoları, %25 artış gösterdi. Bu Euro Bölgesi’ndeki hisselerde görülen düşüş miktarıyla aynıydı. Ancak bu yıldan itibaren, aniden düşen getiriler ve halihazırda negatifte olan faiz oranları daha fazla kazanacak bir şey olmadığı anlamına geldi. Bonolar Şubat ayında yükselen piyasalarda herhangi bir kazanç sağlamadı ve o dönemden beri de benzer bir tavırda. Japonya’nın bonoları ise yatırımcıya bir miktar kayıp yaşattı.

Hazine bonoları da aynı şekilde performans gösterdi. Wall Street Journal’ın haberine göre, Pandeminin ilk döneminde, neredeyse %10 yükseldi ve ardından tahvil piyasalarında kısa süreli bir kaos yaşandı. Ancak o dönemden bu yana, hareketsizler ve yatırımcılara herhangi bir koruma sağlamıyorlar. Dahası, 2 Eylül tarihinde piyasalar rekor kırarken, yatırımcılara küçük bir kayıp da yaşattılar.

Sorun, getiriler bu kadar düşükken, tahvillerin daha da düşmesi oldukça zor. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. ABD Merkez Bankası, daha fazla tahvil satın alarak müdahalede bulunabilir ve bu da 10 yıllıkların getirisini, mevcut %0,7’lik seviyesinden bir miktar aşağı çekebilir.

Elbette ABD Merkez Bankası Japonya ve Avrupa’yı izleyerek, negatif faiz oranlarına geçiş yapabilir ve bu da bono getirileri için alan yaratabilir. Ancak politika yapıcılar defaatle, böyle bir politikanın ABD için uygun olmadığını dile getirdi. Söylemekte fayda olan bir diğer konuysa, İngiltere’nin de aynı şeyi söylediği ancak şimdilerde fikri açık bir şekilde değerlendirdiği.

Negatif faiz oranları bile yalnızca kısa bir rahatlama sağlayabilir. Avrupa Merkez Bankası, prensipte %1’e kadar düşürebileceğini düşünüyor ancak eğer Alman bonolarının getirileri bunu takip ederse, yatırımcılar için kazanç hala %7 olacak. Bu da hisse fiyatlarındaki düşüş karşısında fazla bir koruma sağlamıyor.

JPMorgan’ın uzun süredir stratejistliğini yapan Jan Loeys, “sabit gelir şimdi %100 sabit ve %0 gelir” dedi. Loeys, yatırımcıların kısa vadeli korumacılığı bırakıp, uzun vadede kazanç elde etmeye odaklanmasını tavsiye ediyor. Bu hisse senetleri gibi kısa vadeli volatilite sağlayan ancak uzun vadede daha tahmin edilebilir getirileri olan alternatifler olabilir. Örneğin çürük tahviller ya da imtiyazlı hisseler gibi.

Yatırımcılar artık, eskiden olduğu gibi kısa vadeli kayıplar yaşamak istemiyor. Ve hazine bonolarına bir alternatif arayışı güçlü bir şekilde sürüyor. Ancak buradaki sorun, tavsiye edilen yatırım enstrümanlarının da hisselerle aynı hassasiyetlere sahip olması.

Örneğin altın, en korumacı varlık olarak görülür ancak enflasyon karşısında hisselerle benzer tepkiler verir. Hem altın hem de bitcoin spekülasyona karşı oldukça hassastır. Dolayısıyla, Eylül ayında olduğu gibi spekülasyonun yoğun olduğu dönemlerde, nakde dönen yatırımcıların hisselerde yarattığı düşüşten nasiplerini alabilirler.

Satım opsiyonları piyasalardaki düşüşlere karşı koruyucu olabilir ancak hisseler hareketsiz ya da yukarı yönlü olduğunda para kaybettirebilir. Bu yüzden uzun vadede pahalı bir koruma yöntemidir. Volatilite alım satımı ise belki de en kötüsü olarak karşımıza çıkıyor. Volatilite, Ağustos ayında olduğu gibi hisse piyasasıyla birlikte düşerken ya da yükselirken, kaybettiriyor.

Varlıklarını arttırmak istemeyecek yeterlilikte birikimi olanlar için, hazine bonoları hala güvenli ancak küçük bir getiri vaadediyor. Ancak bu beklenen enflasyondan daha az bir miktar. Geri kalan tüm yatırımcılar daha volatil bir portföye ve gelecekte daha az getiriye hazırlanmalı.

ABD borsalarına  düşüş getirecek 2 büyük risk

 

Wall Street’teki yükselişin sebebi televizyon tartışmaları

 

Fed: Bankaların hisse geri alımı ve temettü kısıtlamasına devam

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)