E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsada yükselişin devamı için o seviye geçilmeli---

Borsada yükselişin devamı için o seviye geçilmeli

Borsada yükselişin devamı için o seviye geçilmeli
09 Eylül 2018 - 08:00 borsaningundemi.com

Hürriyet'ten Zeynel Balcı, 13 Eyül'de gerçekleştirilecek PPK'da faiz artırımı olmaması veya beklentilerin altında kalması durumunda piyasaların 24 temmuz benzeri bir tepki verebileceğini yazdı. İşte Balcı'nın o yazısı:

Merkez Bankası 13 Eylül’de toplanıyor. Ağustos enflasyonunun açıklanmasının ardından Merkez Bankası’ndan gelen ‘gereken yapılacak’ türünden açıklama piyasada faiz arttırım beklentilerini yükseltti. Bu beklenti döviz kurlarını sakinleştirdi. Şu anda yapılan tartışmalar daha çok faiz arttırımının kaç puan olacağı yönünde.

Döviz kurları sakinleşince piyasalar da geçen haftayı nispeten sakin geçirdi. Döviz kurlarındaki düşüş gerekçesi 13 Eylül’de Merkez Bankası’ndan faiz artırım beklentisi. Ağustos enflasyonun ardından Merkez Bankası’ndan gereken yapılacak türünden açıklama faiz artırım beklentilerini artırdı. Tartışma daha çok kaç puan olacağı üzerinde. Piyasa beklentisi 4-5 puan gibi. Bu beklenti döviz kurlarında düşüş olarak etkisini gösterirken borsaya aynı ölçüde yükseliş olarak yansımadı. Ancak faiz artırımı olmaz veya beklentilerin altında kalırsa piyasaların bu defa 24 temmuz benzeri bir tepki vermesi olasıdır. 

PARA GİRİŞİ GEREKİYOR

Dikkat çeken ayrıntı Merkez Bankası, BDDK gibi kurumların likidite kısıcı önlemleri döviz kurları üzerinde kalıcı bir etki yapmamıştı. Ama faiz silahının çekilecek beklentisi kurları dizginledi. En azından şimdilik. Diğer yandan Pazartesi Türkiye’nin ikinci çeyrek büyümesi açıklanacak. Beklenti ise yüzde 5-5.5 aralığında. Büyümede faiz ve kurların yükseldiği üçüncü çeyrek daha önemli olacak. Üçüncü dönem yavaşlama bekleniyor. İthalat ve otomobil pazarındaki daralma, banka kredilerinde artış hızındaki gerileme gibi gelişmeler durgunluk emareleri. Faiz ve kurlardaki yükseliş ile birlikte resesyon ve stagflasyon sözlerini daha çok duyar olduk. Maliyetlerdeki artış ile birlikte enflasyon yüksek kalmaya devam edecek. Buna karşılık talep gerilemesi nedeniyle ekonomide yavaşlama da çok olası görülüyor. Ağustos enflasyon verilerinde TÜFE-ÜFE arasındaki fark nerede ise yarı yarıya. Yıllık TÜFE 17.90, ÜFE ise 32.13. Ancak kurları baskı altına alacağım derken faiz artışında ölçünün kaçmasının ekonomideki durgunluğu artırması riski var. Küçülen ekonomilerde işsizlik ve son dönemde sıkça rastladığımız borç yapılandırmaları ile konkordatolara çözüm bulmak daha zor olacak. Döviz kurlarına faiz artırım baskısıyla bir geri çekilme yaşanıyor. Ama spekülasyon tarafı alınan önlemelerle azalsa da dış borç ödemeleri ve dış ticaret açığı döviz talebi yaratmaya devam ediyor. Buna bağlı olarak geri çekilmeler kontrollü. Bu açıdan Türkiye’ye yeni para girişleri gerekiyor. Katar’dan vaat edilen 15 milyar sermaye girişine ilişkin henüz bir gelişme yok. Ancak bu yöndeki bekleyiş sürüyor. Merkez bankası rezervlerindeki düşüş dikkat çekti. Ağustos sonu brüt rezerv 70 milyar dolar ile 2006’dan bu yana en düşük seviyelerine geriledi. Cari açığın finansmanı rezerv kaybında önemli paya sahip. Ayrıca Merkez Bankası’nın aldığı önemler ve zorunlu karşılıkların düşürülmesinin de biraz etkisi oldu. 

Gözler Merkez’de

Diğer gündeme bakıldığında Suriye (İdlib) kaynaklı gelişmeler henüz fiyatlamaya konu olmuş değil. Gelişen ülke piyasalarındaki zayıflık sürüyor. Türkiye ve Arjantin en zayıf halka olarak değerlendirilirken iki ülkede olanlar diğer gelişen ülkeleri de tetikler mi gibi sorular bu günlerde daha fazla dillendiriliyor. Ancak Türk varlıklarının çok ucuzladığı, alım yapılabilir noktalara geldiği yönünde değerlendirmeler de var. Amerikalı yatırımcı Jim Rogers, “Yatırım yapacak olsam büyük ihtimalle Türkiye’deki varlıkları alırdım” dedi. Reel efektif kur endeksleri 2003’ten bu yana en düşük seviyelerinde. Borsa ucuz ve primsiz, faiz ve kur yüksek. Yabancı yatırımcılardan bu aşamada ciddi talep yok. Borsa ve tahvil bonoda daha çok satıştalar. 31 Ağustos haftasında hisse senetleri ve tahvil bonodaki yabancı varlığı 37 milyar dolara kadar geriledi. Temmuz sonu yaklaşık 55 milyar dolardı. TL’nin değer kaybı, biraz da satışlar yabancı portföyünü eritti. Olumsuz havanın dağıldığını söylemek için erken görülse de piyasalarda toparlanma çabaları sürüyor.

Gözler Merkez’de      Gözler Merkez’de


DOLAR/TL KÂR SATIŞLARININ ETKİSİNDE

DOLAR/TL kurunda kâr satışlarına bağlı düşüş görülüyor. İlk destekler 6.35 ve 6.10-6.00 seviyelerinde görülüyor. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ilk direnç ise 6.65 seviyesinde. Bu seviyelere hareketlenmelerde satışlar görülebilir. Sonraki dirençler 6.72-6.84 seviyelerinde. Kâr satışlarının etkisinde kalınabilir.

Gözler Merkez’de

BORSADA 95.000 DİRENCİ ÖNEMLİ

Borsada tepki yükselişine rağmen düşüş trendi korunuyor. Çıkışın devamı için 95.000 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki dirençler 98.700-100.000 seviyelerinde. Destekler ise 92.000 ve 90.000-88.000 seviyelerinde bulunuyor. 95.000 seviyesini geçemeyen çıkış denemeleri satışla karşılaşabilir. (Zeynel Balcı / Hürriyet)

Gözler Merkez’de

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (13)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Osman Elsazı10 Eylül 2018 02:59

    Borsadan cacık mı olur ?????? Ayran mı olur ????? her ikisi de olur be , fiatlar dolar bazında kelepir.

  • Yusuf09 Eylül 2018 23:48

    Geçen hafta sürekli mal dağıtıldı. Borsa krizin dibini görmedi. Faizde beklemek stressiz günler demektir.

  • Nihat09 Eylül 2018 23:31

    Kardeşim burnunun dibinde Amerikan, Rus uçakları cirit atıyor. Nasdak düşmüş bilmem ne kadar! Borsa nasıl yükselecekmiş_

  • Mahallenin Delisi09 Eylül 2018 23:50

    ABD Borsaları tarihi zirvelerinde işin kötüsü de bu orada başlayacak geri çekilmeler bizi sınırlıda olsa yine etkilecek hele şu ayı piyasası gerçekleşirse yandı gülüm keten helva!

  • Ali09 Eylül 2018 22:31

    Faiz artınca borsa önce artıyor gibi gösterecek. Sonra aşorı satış gelecek. Yüksek faiz borsasa risk alımını azaltır. Patronlar satar faizde sefasını sürer bir yıl sonra faizle parasını katlar hissesini yarı fiyatından toplar.

  • hasan paşa09 Eylül 2018 21:03

    Bu hafta borsa güzel olacak.

  • tolga09 Eylül 2018 20:15

    Dolar yükselince doğalgaz yükseldi. Elektrik fiyatları yükseldi. Dolar yükselince bim a101 ürün fiyatlarına zam yaptı. Enflasyon yükseldi. Neymiş faiz yükselmesin. Faiz yükselmeyince dolar yükseliyor. Paraya kimin ihtiyacı varsa faizini ödesin. Sade vatandaş olarak paraya ihtiyacı olanın faizini ben neden ödeyim .

  • FARKINDALIK KAZANMIŞ İNSAN09 Eylül 2018 17:43

    BROKER ARKADAŞ BOŞUNA DİL DÖKME BAZI İNSANLAR FİZİKİ OLARAK İNSAN ANLAMAZLAR

  • Broker09 Eylül 2018 14:42

    Sıcak parayla efelik yaptık sandık ki hep böyle olacak, fed 2009 da uyarmıştı, bu paranın geri dönüşü olacak demişti. biz ne yaptık,üretim ekonomisi yaparak cari açığı küçültme derdinde olacağımıza, beton ekonomisini tercih edip on tane müteahhidine zengin ettik, Ama kamu kurumalarında tasarruf yapılan birşey yok, tam gaz saltanat devam ediyor, olan zavallı halka olacak ama maalesef bunlardan değilde dış güçler algısı ile kandırılmaya devam ediliyoruz.uyan be millet artık uyanın...

  • KILIÇ09 Eylül 2018 11:02

    EN BÜYÜK SORUNDA PARA GİRİŞİNİN OLMAMASI BORSADA PATRON SATIŞI YATIRIMCI SOYUP SOGANA ÇEVİRMEK, SERMAYE ARTIŞI İLE SÜREKLİ PATRONU GÜÇLENDİRMEK ANLAYIŞI KURAL OLDUGUNDAN DOLAYI BORSA KORKUNÇ ZARAR YERİ OLMUŞDUR.

  • Mahallenin Delisi09 Eylül 2018 10:33

    Güzel tespti ya da durum ortaya konmuş diyelim...95.000 seviyesi piyasanın beklediği oranda faiz kararı ile rahat aşılır ancak alım için bu seviyenin üzerinde kalıcılık olması gerekir...Kalıcılık ise zor.(Nokta)

  • Ekonomist09 Eylül 2018 10:15

    Görülüyor ki bütün sorun diş ticaret açığıdır. Likidite bolluğunda dış ticaret açığını kapatacak yatırımları yapamadık. Dış Ticaret açığını kapatacak adımlar yok, kömür, petrol ve doğalgaz bizim en büyük ithalat kalemimiz güneş ve rüzgar enerji yatırımları teşvik edilmeli böylelikle yenilebilir enerji yeterli duruma geldikten sonra termik ve doğal gaz santralleri kapatılmalı elektrikli araç dönüşümleri ve üretimi teşvik ve destek verilmelidir. Konutlarda ısınma da elektriğe dönüşmeli, Nükleer santral yapımı ve teknolojisi, yakıtı dışa bağımlı olacak, santralı kurmak bile 25 milyar euro’luk maliyettir. Ayrıca Atıkları radyoaktif madde güneş ve rüzgar enerji maliyetinin onlarca kat fazladır. Almanya bile nükleer enerji santralları kapatıyor. Japonya’daki depremden sonra bütün Dünya vazgeçiyor.

  • kerim09 Eylül 2018 16:19

    Sorun dis acik ise doviz dusmesin biraz daha artsin yoksa adam olacagimiz yok