Borsada müzik susana kadar dansa devam

Küresel borsalarda sonbahar coşkusu yeni rekorlar getirdi ve yatırımcıları fazlasıyla sevindirdi. Özellikle harika geçen üçüncü çeyrek bilanço sezonu zaten yüksek olan yatırımcı risk iştahını daha da artırdı ve yüksek fiyatlamalar hakkında çıkan soru işaretlerini yanıltıp yeni bir güven verdi. Örnek olarak Amazon, Alphabet veya Microsoft gibi ABD teknoloji devlerinin yeni açıklanan bilançoları gösterilebilir. Ancak bu pozitif gelişme sadece teknoloji sektöründe görünmedi aynı zamanda genel olarak ABD ve Avrupa’da şirketlerin satış ve kazanç büyüme oranları çok güçlü açıklanıp, piyasadaki genişlik ve sürdürebilirlik açısından da güven verdi.

TRUMP REKORU

Şirket bilançolarına ek olarak sermaye piyasalarındaki olumlu genel görünüm son haftalarda değişmedi. İstikrarlı makroekonomik büyüme ve küresel merkez bankalarının hala genişlemeye yönelik para politikası, piyasalarda oynaklığın rekor düşük seviyesinde kalmasına yardımcı oldu. Yellen’in yerine Powell’in Fed Başkanı olarak atanması ABD’de faiz politikasındaki uygulamada fazla değişikliğe gidilmeyeceği kanısını oluşturdu. Piyasa yeni başkanın Yellen’in stratejisini aynen devam ettirerek süreklilik sağlandığını bunun da yatırımcılara güven verdiğini düşünüyor.

Avrupa’ya dönersek... Avrupa Merkez Bankası geçtiğimiz ayki toplantısında tahvil alımları programını en az 2018 Eylül’üne kadar uzatma kararı verdi. Karar piyasalara rahat bir nefes aldırdı. Tahvil alımları, enflasyonda yüzde 2’lik hedefe doğru istikrarlı bir biçimde hareket edene dek aylık 30 milyar euro seviyesinde sürecek. Ekonomistler Aralık 2018’e kadar faizlerin artırmayacağını öngörüyor. Böylece “Süper Mario” Draghi özel bir rekora imza atabilir: Görev süresi boyunca hiçbir faiz artışına gitmezse tarih kitaplarına bu özelliğiyle girecek.

Rekorlarla başlamışken Trump’la devam edebiliriz. ABD Başkanı Donald Trump’ın iktidara gelişinin yıldönümünde önde gelen ABD endeksleri rekor seviyelere ulaşarak başkana Wall Street’ten güzel bir yıl dönümü hediyesi verdi. Trump politik ve uygulama açısından pek olumlu yönde adım atamadı ve önemli projeleri geri çekmek zorunda kaldı. Ancak Trump, borsa performansı açısından çok ilginç ve şaşırtıcı bir sonuca sahip: Seçimden sonraki 12 ay içinde hisse senetlerinin performansı (Dow Jones Endeksi bazında) yüzde 28 yükseliş gösterdi. Trump diğer başkanlarla kıyaslandığında açık farkla 1 numaralı pozisyonu aldı. Borsa, başarısız bir politikacıya karşılık yüksek kazanç getirebileceğini de göstermiş oldu.

GÜLE GÜLE JAMAİKA!

Avrupa politik arenası 2017’de çok önemli ve kritik seçimlerden geçti: Hollanda, Fransa ve Avusturya seçimleri, Brexit riski ve İspanya ile Katalonya krizine kadar uzanan tüm potansiyel ‘kriz’ ortamları sorunsuz atlatıldı. Ta ki bugüne kadar...

Almanya’da eylül ayında gerçekleşen seçimlerinin ardından Hristiyan Birlik Partisi’nin CDU/CSU’nun ‘siyah’, Hür Demokrat Parti FDP’nin ‘sarı’ ve Yeşiller’in ‘yeşil’ renklerinden dolayı Alman kamuoyunda ‘Jamaika’ koalisyonu olarak adlandırılan bir üçlü koalisyon hükümetinin kurulma ihtimali yüksekti. Uzun müzakerelerin zor geçeceği ama yine de olumlu sonuçlanacağı bekleniyordu.

FDP’nin Jamaika koalisyonunu kurma hedefiyle yaklaşık bir aydan fazla geçen müzakerelerden sonra CDU/CSU ve Yeşiller ile yaptığı ön görüşmelerden şok bir kararla çekilmesi Almanya’da erken seçim ihtimalini gündeme getirdi. FDP Genel Başkanı Christian Lindner gerekçe olarak uzlaşma için birçok konuda teklif sunulmasına rağmen haftalar sonra halen çelişkilerin, çok sayıda açık soruların ve ihtilafların bulunmasını gösterdi. Sosyal Demokrat Partisi’nin ana muhalefet partisi olma yönünde karar vermesi politik açıdan bir tıkanıklığa yol açtı. Cumhurbaşkanı Steinmaier erken seçimi çözüm kabul etmeyecek görünse bile şu anki politik durumda erken seçimden başka bir seçenek olmayacak gibi görünüyor.

Almanya’da kriz ihtimali piyasalarda fiyatlanmadı. Sermaye piyasaları Almanya’nın iç politik sorunlarının Euro Bölgesi’ndeki yüksek büyüme ve şu anki olumlu görünüme hiçbir etki etmeyeceğini düşünüyor. Hatta 2018 başında olası bir erken seçim bile bu görüşü değiştirmiyor.

Küresel yatırımcılar açısından 2017’nin son haftalarına girerken düşük dalgalanma seviyesi ve yüksek risk iştahı devam edecek. Piyasalarda şu anki durum Citibank CEO’su Prince’in büyük finansal kriz sırasında sarf ettiği “müzik susana kadar dans etmeye devam” sözünü hatırlatıyor. (GÖKHAN KULA/FORBES TÜRKİYE DERGİSİ)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.