E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Merkez Bankası’nın döviz likiditesini artırmak için yaptığı hamleler havada kaldı. TCMB’nin PPK toplantısı 7 Haziran’da. Piyasalar ‘Merkez olağanüstü toplanır mı, döviz satarak müdahale eder mi?’ diye tartışıyor
Yüzde 1.5 olarak beklenen Nisan ayı tüketici enflasyon verileri yüzde 1.87 olarak açıklandıktan ve de hükümetin başta emekliler olmak üzere geniş kesimlere yönelik bir yandan nakdi ödeme, diğer yandan vazgeçtiği alacakları ile ilgili olarak af/indirim paketi açıklaması sonrasında piyasalardaki oynaklık arttı, kurlar ve faizler yükselirken, borsa da sert düştü. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi kurmayları ile bir araya geldi. Bu toplantıdan piyasadaki oynaklığı yatıştıracak bazı önlemler gelebilir beklentisi ile kurlarda kısmi geri çekilmeler yaşandı.
Trump’ın İran ile yapılmış olan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasının bizim piyasalarımıza ulaştığı ilk iş günü olan 9 Mayıs’ta 4.3746 ile tarihi zirvesini gören dolar/TL kuru, aynı gün yapılan ilk toplantının yarattığı olumlu hava ile 4.2560’a kadar geriledi. Ekonomi kurmaylarının ikinci toplantı haberi Perşembe günü kuru 4.2207’ye kadar indirtti. Bu toplantılardan “olağanüstü faiz artışı” gelir düşüncesi kurlardaki önemli geri çekilmelerin başlıca sebebiydi. Hatta artışın 100 mü, 150 baz mı olacağı tartışılmaya başlanmıştı. Ancak toplantılardan somut bir karar çıkmayıp, Cuma günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz konusundaki alışılagelmiş söylemini yineleyince kurlarda yine bir yükseliş yaşandı ve dolar/TL haftayı 4.3140 ile tarihindeki en yüksek haftalık kapanış seviyesinden kapattı. Dolar/TL için 4.2750 önemli bir “teknik” seviye idi. Bunun üzerindeki kapanışlar yükselişin devam etme ihtimalini artırıyor.
Arjantin’le yarışıyoruz
2017’yi 3.7910’dan kapatan, yıla düşüş ile başlayan dolar/TL’de 25 Ocak’taki 3.7160’lı seviyelerden başlayan yükselişte; geçtiğimiz hafta sonu kapanışı itibariyle; yıl başından bu yana TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 16.2’ye ulaşmış durumda. “Sepet Kur” bazında bakıldığında en düşük seviye olan 8 Ocak’taki 4.1115’i baz aldığımızda; geçen Cuma günkü 4.7316 kapanışa göre TL’nin değer kaybı yüzde 15.2’ye ulaşıyor. 90 iş günü için oldukça hızlı bir değer kaybı ki Arjantin Peso’sundan sonra en fazla değer kaybeden para birimleri arasında önlerde yer alıyoruz.
220 milyar dolarlık ‘açık pozisyon’ taşıyan özel sektör için önemli miktarda kur artışlarından doğan finansman gideri oluşuyor. Bunun daha fazla artmaması ve yeniden azaltılabilmesi için Merkez Bankası bir adım atabilir mi, bunu beklemeli miyiz sorusu sıkça sorulur oldu. Geçen hafta yapılan iki olağanüstü denebilecek toplantıdan bu yönde beklenen kararlar çıkmayınca umutlar önümüzdeki “olası/olağan toplantılara” kaldı. Bir sonraki PPK toplantısı 7 Haziran’da. 19 iş günü kaldı. Normalde kısa ancak bugünkü piyasa koşullarında oldukça uzun olarak “hissedilecek” bir süre. Cumhurbaşkanı ’nın Londra ziyareti öncesi yaptığı basın toplantısında “24 Haziran’dan sonra faizlerin şekli de oranı da farklı olacak” şeklindeki açıklaması sonrasında olağanüstü bir faiz artışı olasılığı bir parça daha azalmış görünüyor.
Doğrudan döviz satabilir mi?
Geçtiğimiz hafta başında Merkez Bankası bir dizi önlemi daha devreye aldı. Tüm önlemler piyasalardaki olası bir döviz likidite sıkıntısının önüne geçme adına atılan adımlardı ancak geçtiğimiz haftanın son günündeki “faiz söylemleri” neredeyse tüm bu çabaları boşa çıkarttı.
Üstüne üstlük hafta ortasında gerilemeye başlayan tahvil getiri faizleri de haftanın son gününde yeniden yükselişe geçti. Hafta başında 14.18’e kadar yükselen 10 yıllık tahvilin getirisi, toplantı haberleriyle 13.45’e kadar geriledikten sonra haftanın son gününde yeniden 13.72’ye yükseldi.
TCMB’nin attığı adımlar, sonuçları hızlı alınacak tarzda adımlar değil. Eğer bu hafta yeni bir salvo gelecek olursa (ki teknik olarak 4.2750’nin üzerindeki haftalık kapanışların 4.55’teki bir başka teknik seviyenin önünün açabileceğine daha önceki yazılarımda değinmiştim) gözler yine TCMB’ye çevrilecek. Olağanüstü faiz artışı gelmez ise doğrudan döviz müdahalesi gelir mi? Bu soru da son günlerde sıkça sorulanlardan birisi. Geleceğini sanmıyorum. Neden derseniz, TCMB’nin brüt döviz rezervlerinin 86 milyar dolar, net uluslararası rezervlerinin son veriyle 29.4 milyar dolar seviyesinde bulunduğu, bunun da önemli kısmının altında olduğu düşünüldüğünde, Merkez’in “kendi malı” olan döviz miktar oldukça düşüyor. Bir de doğrudan döviz satarak bunları eritir, üstüne üstlük de bu müdahale de işe yaramayacak olursa faiz artışı ile desteklenmemiş bir doğrudan döviz satım müdahalesinin başarılı olma şansı neredeyse yok. O nedenle faiz artışları bu kadar yakından izleniyor, doğrudan döviz müdahalesi beklenmiyor. Eğer bugünkü şartlarda yapılırsa birileri için ucuza döviz alma fırsatı olacaktır. Borsa dibi bulmaya çabalıyor. Dolardaki oynaklık hemen her piyasayı olumsuz etkiledi, etkilemeye devam ediyor. 10 yıllık tahviller yıllık bileşik yüzde 14.18’lik tarihi zirvesini test ederken iki yıllık gösterge tahvil de bileşik yüzde 16.14 (haftalık kapanış da bu seviyeden gerçekleşti) ile 2 Ocak 2009’dan bu yana en yüksek seviyesini test etti.
Borsada kritik seviye ne?
Kur ve faiz cephesindeki yükseliş, ister istemez Borsa İstanbul tarafını olumsuz etkiliyor. BIST 100 endeksi de “nominal bazda” geçtiğimiz Çarşamba günü gördüğü 97.849 ile 2017 Haziran ayı ortalarındaki seviyelerine kadar geriledi. Nominal değil de dolar bazında bakıldığında 1 Şubat 2017’den sonra ilk kez 2.28 Dolar seviyelerine kadar geri çekilme yaşandı. Nominal (TL bazındaki endeksten söz ediyorum) bazda 97.590 ve 96.660 seviyeleri teknik açıdan önemliydi. Bunlardan ilkine geçtiğimiz hafta oldukça yaklaşıldı. Korunursa 103.440 ve 106.900 seviyeleri resmin içine girecektir. Ancak geçtiğimiz hafta görülen dip seviyeleri korunamazsa da bu sefer ikinci destek seviyesi olan 96,660 seviyelerinin test edilmesi olasılığı artacaktır. Her ne kadar düşme ihtimali olsa da BIST 100 endeksinde “dip bulma/oluşturma” çabalarının arttığı gözlemleniyor. Diğer yandan dolar bazında bakıldığında BIST 100 endeksinde 2.10-2.15 bandına kadar bir geri çekilme daha yaşanabilmesi ihtimali var görünüyor. Ancak hem dolar bazındaki uzun vadeli trend destekleri hem de BIST 100’ün Sepet Kur bazındaki teknik analizi ya cari seviyelerden ya da yukarıda bahsettiğim son bir düşüşten sonra toparlamak için çaba göstereceğini gösteriyor. Zorlu, ancak fırsatların da takip edilmesi gereken haftalardayız.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Borsada kritik seviye yok. 90 bin'e kadar bam bam bam.
Destek 99800 de orası kırılırsa 96000 de güçlü bir destek daha var. Borsa düşüş trendine girmiştir. Yukarı küçük hareketler olabilir ancak yön daha çok aşağıyadır. Çünkü bilançolardaki karlar düşmeye başladı. Yüksek döviz fiyatından giren para borsayı biraz yukarı taşır ancak önce biraz daha aşağıya yapmak durumunda. Bence 96000 kesin görülecek. Sonra yukarı yapacak. Yatırım tavsiyesi değildir. Ben ekonomiyle temel ve teknik olarak ilgilenen küçük bir yatırımcıyım.
88 bin kritik. Buraya gelene kadar borsaya bakmayın
Kritik seviye asildi, artik hedef 90 bin
Dolar 4 kusur Euro 5 kusur kalıcı hale geldi sterlin de 6 tl kalıcı hale gelince BORSAMIZ 2 DOLAR SEVİYESİNDE İŞLEM GÖRMEYE BAŞLAYABİLİR
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (11:36)