Borsada ilk direnç 71.500'de

''VE SEÇİMLER TAMAMLANDI.. 
 
Gelişen piyasaların genelinde 2014’ün seçim yılı olduğunu biliyoruz ve bu nedenle volatilitenin de artacağı uzun süredir beklenen ve izlenen bir gelişmeydi. Türkiye’de de gündem yerel seçimler ve sonrasındaki cumhurbaşkanlığı seçimleriydi, ilk seçim turu olan yerel seçimler 30 Mart 2014 tarihinde yani dün tamamlandı. 
 
Saat 07.47 itibariyle açılan sandık sayısı BloombergHT’ye göre %95,7, Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye genelinde oyların %45’ini alarak seçimden birinci parti çıkarken CHP’nin oyu %29,3 ve MHP’nin oyu da %15,3 seviyesinde görünüyor. Üç büyük şehire bakıldığında İstanbul’da AKP birinci parti çıkarken İzmir’de CHP birinci parti olurken başkent Ankara’da açıklan sandıkların oranı %99’un üzeirnde ve AKP %44,7 ile oyların %43,8’ini alan CHP’nin önünde.. 
 
Sonuçlara kısaca baktıktan sonra ; piyasaya dönüp son işlem günlerini hatırlayacak olursak; gelişen piyasalarda da geçen hafta 2013 yılının Haziran ayından bu yana görülen en hızlı ve sert haftalık yükseliş yaşanmıştı. Yurtiçi piyasa da bu olumlu havadan etkilenmişti, bunun yanında Ukrayna tansiyonunun yatışmaya başlamasına rağmen Rusya’ya yönelecek sermaye hareketlerinin rotasını Türkiye’ye çevirdiği spekülasyonları yapılıyor ve nihai olarak da özellikle son işlem günlerinde de seçimler öncesi haftayı olumlu kapatma çabası ve/veya istikrarın devam edeceği beklentisinin satın alınmaya başlandığı konuşuluyordu.. 
 
Bu seçimlere de son dönemde yükselen siyasi ve toplumsal tansiyon da hesaba katıldığında özel bir önem atfedildiğini düşünürsek sonuçlar istikrarın devamı şeklinde algılanacaktır. Piyasaların reaksiyonlarına etki anlamında belirsizlik olumsuz etkiler yarattığından seçimlere dek devam eden belirsizlik ortamı ortadan kalkmış olduğundan en azından Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dek havanın yumuşamasını bekliyorduk, sonuçlar da belirsizliği ortadan kaldırmanın yanında istikrarın da devamlılığına işaret ettiğinden piyasalar üzerinde ek bir rahatlatıcı etki yaratabilir. Elbette erken seçim beklentilerinin yükselip yükselmeyeceği de izlenmesi gereken bir durum.. Son olarak da Başbakan’ın seçim sonrası konuşmasında da dikkat çekmesiyle Suriye konusunun önemli bir gündem maddesi olarak kalmaya devam edebileceğini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz ancak yine de sonuçlar yaşanan siyasi ve toplumsal gerginliklerin iktidar partisine oy kaybettirmediğine işaret ettiği için ülke risk priminin azalmasını bekliyoruz… 
 
BIST100 endeksine teknik olarak bakacak olursak da; son işlem günlerinde güçlendirilen bir tablo ve denenen ve aşılan 68.000 direncinin ardından Cuma günü kapanış 69,000 üzerinde olmuştu. Dolayısıyla piyasanın modunu bozmayarak seçim sonrası durumda da 70.000’i hedeflenmesi söz konusu olabilecektir görüşündeyiz (ki ilk tepki ile bu seviye aşılabilir beklentisindeyiz) ancak 70.000 üzerinde tutunulması orta vadede trendin yönü hakkında fikir verebilecektir.. 
 
İlk direnç 71,500 seviyesinde ve bu seviyenin aşılması durumunda 17 Aralık’ta başlayan düşüş hareketinin düzeltme formasyonunun sonuna gelinebileceği teknik olarak görünse de piyasanın modu belirleyici olacaktır, hızlı yükselişlerin ardından bu bahsettiğimiz seviyelerden geri çekilmeler olması halinde de bunun bir satış fırsatı mı yoksa duruşu güçlendirebilecek sağlıklı konsolidasyonlar mı olacağını bakılması gerekiyor. Aşağıda ise 68,500/ 67,800 ve 66,200 ilk destekler ve altında 66,000-64,000 kanalı var, bu seviyeler elbette teknik ve çok kısa vadeli değil, bunu belirtmek isteriz. 
 
Seçimlerin ardından bu haftanın gündemine baktığımızda ilk olarak bugün 4.çeyrek büyüme verimiz saat 10’da açıklanacak ve beklenti %4 seviyesinde oluşmuş durumda ki 2013 yılının ilk 9 aylık periyodunda da büyüme oranı %4 seviyesinde. Ardından yine bugün ve yarın Hazine toplamda 5 ihale gerçekleştirecek. Bugün her ikisi de 5 yıl vadeli, biri sabit kuponlu ilk kez ve diğeri de TÜFE’ye endeksli yeniden tahvil ihracı gerçekleşecek. Yarın da 2, 7 ve 10 yıl vadeli 3 tahvil ihalesi olacak. Haftanın devamında ise Mart ayı TÜFE rakamını göreceğiz. 
 
Yurtdışı gündemde ise; bu hafta Çin, Japonya, Avrupa ve ABD’de imalat sanayi PMI ve ISM verileri ve hizmet sektörü PMI verileri açıklanacak, Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası PPK toplanıyor olacak. Haftasonu Putin’in Obama’yı aramasıyla bu cephedeki gelişmeler de önceki haftalarda olduğu gibi izlenmeye devam edecek. Ayrıca ABD tarafında her ne kadar Yellen’ın son konuşması ile önemini bir nebze yitirmiş olsa da, daha doğrusu FED stratejisinde tek kriter olma özelliğini yitirmiş olsa da ADP/MA özel sektör istihdamı, tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı haftanın öne çıkan başlıkları arasında yer alıyor. Açılış için konuşmak gerekirse de zaten seçimlerin tamamlanmış olması ve bunun yanında da iktidar partisinin birinci parti çıkması ile de zaten Cuma günü 2,1880’lerden kapanan DolarTL’nin 2,1658’e dek gevşemesi alıcılı bir açılış beklentisi doğururken %0,30 üzerinde primli ABD vadelileri de destekleyici bir tablo çizmekte..''

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.