''PUTİN SONRASI MOODY’S…
Dün küresel piyasaların gündeminde en önemli madde Rusya Devlet Başkanı Putin’in yapacağı konuşma ve de sonrasında bugünkü FED kararı öncesi ABD’de açıklanacak olan TÜFE verisiydi. Putin’le başlayacak olursak; piyasaların konuşmaya tepkisi aslında daha kötümser olunduğunu gösterir nitelikteydi. Zira Ukrayna ile sorunların ilk aşamasında askeri tatbikat emri vermesi nedeniyle Putin bir çekince konusu olarak görülüyordu, dünkü konuşmalarında da herhangi bir geri adım gelmemekle beraber “Ukrayna’yı bölmek istemiyoruz” cümlesi umutla tutunulacak dal oldu ve Rus borsasının yanında Avrupa’da da alımların hızlandığını gördük.
Ukrayna’yı bölmek istemediğini söyledi. Peki Putin ne istiyor? Bunun yanıtını gelecek günler belki de aylar gösterecektir ancak Kırım ve Sivastopol’un Rusya’ya bağlanması ile ilgili anlaşma dün Putin tarafından imzalandı. Ukrayna hala bu anlaşmayı tanımamakta kararlı ve ABD tarafı da bu konuşmaya karşılığını şu şekilde verdi; “Rusya Kırım'ın ilhakına devam ederse AB ve ABD ambargoları artacak.”. Şimdi Putin’in konuşmasını şu açıdan değerlendirirsek kendi ekonomi
bakan yardımcıları bile kriz uyarıları yaparken geri adım atılmıyor olması gelecek dönemde de ikinci soğuk savaş dönemi olarak adlandırılmaya başlanan bu dönemin sonunu getirecek olumlu adımların Rusya tarafından atılması ihtimalini güçleştiriyor. Kaldı ki Rusya zaten yaptırımları dikkate almadığı gibi benzer yaptırımlarla karşılık vereceğini söylüyor.
Dediğimiz gibi gelecek günlerde de bu sorun önemli bir gündem maddesi olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor ancak meraklısına son bir not olarak Putin’in konuşmasından dikkat çekici bir cümleyi de paylaşmak isteriz; Putin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından duyduğu üzüntüyü belirtirken kendilerini soyulmuş gibi hissettikleri gibi etkili bir cümle kullanmayı tercih etti. Sonuç olarak piyasalar yine Putin’den yön bulmuş oldu. İlk olarak askeri tatbikatla stres artmış, sonrasında askerlerin çekilmesi ile moraller düzelmiş, referandumu tanıma tanımama stresi ile yine düşen
piyasalar dördüncü kez Putin kaynaklı hareket etti diyebiliriz.
Kırım gündemi her ne kadar öneminden bir şey kaybetmese de beklentileri fiyatlayan piyasaların bir nebze rahatlaması ile gözler bugün TSİ 20.00’da açıklanacak FED faiz kararına çevrilmiş durumda. Bloomberg anketine göre azaltımın toplamda 10 milyar dolar ile devam etmesi bekleniyor, FED Başkanı Yellen’ın faiz kararından yarım saat sonra yapacağı basın açıklamasında vereceği sinyaller olacak, buraya ilişkin beklenti ise işsizlik eşiğinin kaldırılması veya kaldırılması
yönünde sözlü yönlendirme mesajları verilecebileceği yönünde..
Yurtiçine baktığımızda ise; TCMB dünkü PPK’da herhangi bir politika değişikliğine gitmedi. Bu zaten beklenen bir durumdu, önemli notlar ise baz etkisi nedeniyle enflasyonda yükselişin Haziran’a dek devam edebileceği, Ocak’taki önden yüklemeli sıkı politikanın orta vadeli enflasyon beklentilerinde riskleri sınırladığı ve 2014 yılında cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğiydi. BIST100’e teknik olarak baktığımızda ise; 64,500’den dönmüş olan BIST100
Putin sonrası iyimserlikle kapanışa doğru hızlanan alımlarla 65,000 direnci üzerinde 65,700’e dek yükseldi, 65,200’deki Bollinger üst bandının da üzerine çıktı, son zamanlarda 2 milyar TL’nin üzerine çıkmakta zorlanan işlem hacminin ise 3,1 milyar TL seviyesinde olması bandın dışına çıkan harekete rağmen olumlu havayı destekliyordu ancak dün akşam seans kapanışından sonra Moody’s tarafından gelen açıklamalar bu olumlu havaya negatif etki edebilir.
Moody’s fonlama maliyetlerinin artması ve politik riskleri gerekçe göstererek 10 Türk bankasının kredi derecelendirme notlarını olası bir indirim için negatif izlemeye aldı. Bu on banka; Akbank, Asya Katılım Bankası, Şekerbank, Ziraat Bankası, Türk EkonomiBankası, Garanti Bankası, Halkbankası, Türkiye İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı ve Kredi Bankası.. Ayrıca kararda Türkiye ekonomisine dair değerlendirmeler de var, Kuruluş, iç talebin zayıflaması, FED’in
tapering politikası, siyasi belirsizlikler ve potansiyel bir parasal sıkılaştırma nedeniyle 2014 yılı için %2,5 olarak duyurduğu büyüme hızının önünde aşağı yönlü riskler oluştuğu konusunda da uyarıyor. Bu durum siyasi risklere de özellikle dikkat çekilmesi nedeniyle, ki kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasi gelişmelere önemli bir ağırlık verdiğini geçen sene görmüştük, seçimlere de iki haftadan az bir süre kalmış olmasıyla endekste bankacılık endeksi üzerinden temkinli duruşu artırabilir, ayrıca seçimlerden sonra da 4 Nisan’da Fitch Ratings’in, 11 Nisan’da da Moody’s’in Türkiye için periyodik not değerlendirme tarihleri olduğunu da hatırlatmak isteriz.
Bugün yurtiçi gündemde ne var diye baktığımızda; TBMM’nin olağanüstü toplantısı izleniyor olacak.. Meclis normalde yerel seçimler nedeniyle ara tatilde ancak bugün saat 15:00’da 4 eski bakan hakkındaki fezlekeler nedeniyle Genel Kurul toplanıyor olacak.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.