Borsada direnç bölgesi yakın

''YENİ BİR DÖNEM.. 
Oldukça yoğun geçen ve gelişen ülkelerin adeta damgasını vurduğu bir hafta ile yeni yılın ilk ayını geride bırakıyoruz. Ancak görünen o ki geride bıraktığımız yalnızca ayın kendisi olacak, mevcut gündem ve özellikle gelişmekte olan ülkelere dair endişe ve tartışmalar önümüzdeki aylarda da bizimle olmaya devam edecek.. Dünkü bültenimizde belirttiğimiz üzere gelişen ülke para birimlerinin performansları en dikkat çeken gündemlerden olmaya devam edecek ki dün piyasalarda yaşanan hareketler de zaten bu öngörüyü doğrulamaktaydı demek yanlış olmaz.. 
 
TCMB'nin adımı sonrası yurtiçinde iki gün üst üste hacimsiz de olsa 2.30'ları test eden bir DolarTL kuru ile karşı karşıya kalıyoruz ve genel olarak da tüm EM (gelişen piyasa) para birimleri ile eş zamanlı değer kayıpları yaşanıyor. Merkez ya bu adımı atmasaydı penceresinden bakıldığında durumun daha kötü olacağı görüşleri giderek artmaya başlamış durumda ki diğer EM paralarına kıyasla eş zamanlı satış dalgalarında TL'nin göreceli olarak güçlü kalması da bu görüşleri haklı çıkarıyor.. Sonuçta bakıldığında artık eski ucuz, bol likidite ve yüksek risk iştahı dönemini yavaş yavaş arkamızda bırakarak gelişmiş ülke ekonomilerinde toparlanma ile bu risk iştahı yüksek dönemde müsait ortamdan yararlanarak yapısal reformlarını tamamlayan ve kırılganlıklarını/bağımlılıklarını telafi edecek politikalar uygulayan gelişen ekonomilerin ön plana çıkabileceği yeni bir dönemi karşılıyoruz. 
 
ABD'den FED sonrası kritik önemdeki verilere baktığımızda da görmekteyiz ki ABD ekonomisi yola devam diyor. Ekonomi büyümeye devam ediyor, tüketici harcamaları artıyor ve taperinge devam için güç verici sinyallerin safında kendilerine yer buluyorlar. Bu durum gelişmiş ekonomiler için elbette iyi ancak zaten şüpheli gözüyle bakılan gelişen piyasalar açısından üzerlerindeki baskının daha da artması anlamına gelebilir. Bol ve ucuz likidite zamanında gelişen ülkelere akın eden sıcak paranın risk iştahının geri çekilmeye başlaması ile veda etmesi durumunda, bugünlerde tartıştığımız yabancı sermaye çıkacak mı konusundan daha farklı yerlerde olabileceğimiz aşikar.. Bu durumda da büyümeden feragat edilmesine yol açan faiz artırımları, pozitif reel faiz veren ülkelerin kırılgalınlığına bir ölçüde derman olabilecektir. 
 
Yine de ne olursa olsun gelişen piyasalar üzerinde hali hazırda bir baskı var ve BIST'te dünkü hareket de bunu teyit ediyor.. Sabah saatlerinde yeniden yükselen kur ile ilk seansı kapatan bir 100 endeksi izledikten sonra ikinci seansta EM paralarına gelen alımlar (Rusya’nın kura müdahelesi ve G.Afrika’nın iyi gelen bütçe verileri ile) ve maliye bakanı Mehmet Şimşek'İn açıklamalarının verdiği destekle alışa dönülerek gün yaklaşık %1 civarında primle kapatıldı.. Endeksin önünde 63,000 ve 63,500’de ilk dirençler bulunurken geri çekilmelerde 62,000 ve 61,200 destekleri göze çarpıyor ancak kurda baskı yeniden 60,000’lere yönelim getirebilir.. Açılışta ise Garanti Bankası’nın beklentilerin altında kalan karının baskısını görme ihtimalimiz olduğunu hatırlatalım.. Son olarak da bugün bizde dış açık verisi ve Euro bölgesinde açıklanacak TÜFE rakamı önemli. Özellikle Euro bölgesinde enflasyon EURUSD paritesi üzerinde etkili olacaktır, hızlanan bir enflasyon ECB’den hamle beklentilerini azaltarak pariteyi yukarı itebilir, bu da bizde de bir miktar rahatlama yaratabilir.. ''

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.