E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü Eral Karayazıcı tarafından
hazırlanan "Borsada bayram riski alınır mı ?" başlıklı Pusula
Raporu :
"ABD cephesinde son dakika golü ile de olsa aşılacağı düşünülen
bütçe krizinin Cumhuriyetçi – Demokrat restleşmesi sonucunda halen
aşılamamış olması geçen haftaya damgasını vuran manşetti.
Bu baskın negatif habere, hatta Obama ‘nın Wall Street korkmalı
açıklamalarına rağmen gerek ABD cephesinde gerek dünyanın genelinde
piyasaların güçlü bir dirayet ortaya koyduğunu, piyasa
katılımcılarının meseleyi karne kötü gelirse seni sanayiye çırak
veririm diyen bir babanın blöfü gibi yorumladığına şahit olduk.
Tahvil piyasaları da borsa endeksleri gibi yatay bir seyre sahne
olurken borç stoku yüksek Avrupa ülkelerine para girişi sürdü ve
İtalya’dan gelen mutlu sonun ( hükümetin güvenoyu alması ) da katkısı
ile bu mıntıkada faiz oranlarında gerileme devam etti.
BORSADA BAYRAM RİSKİ ALINIR MI ?
Bu haftanın en çok tartışılacak konusu bayram faktörü olacağa
benziyor. Önümüzdeki hafta Türkiye piyasaları sadece pazartesi günü
yarım gün işlem görecek ve 21 Ekim tarihine kadar kapalı kalacak.
Yatırımcılar ABD cephesinde işler bu denli karışmış ve tatil
dönüşü nasıl bir manzara ile karşılaşılacağı belirsiz hale gelmişken
hisse senedi pozisyonlarını korumaktan çekiniyor ve bu faktörün
özellikle haftanın ikinci yarısında Borsa İstanbul üzerinde baskı
yaratmasından endişe ediyorlar.
ABD önümüzdeki hafta içinde borç limitinin arttırılması başlığında
anlaşamaz hatta bütçe konusundaki kilitlenmeyi de aşamamış olursa BIST
100 endeksi bayram sonrası keskin bir düşüşle açılır, bayram zehir
olur mu kuşkusu tüm aktörlerin zihnini kurcalıyor.
Madalyonun diğer tarafı pek düşünülmese de, risk almayalım
stratejisi ile bayram tatiline hisse senedi portföylerinde nakit
ağırlıklı girilmesi ve dönüşte uzlaşan bir ABD ‘yi kutlayarak 16.000
puana yönelen Dow Jones ve onun liderliğinde bayram öncesine kıyasla
% 5 yukarı gitmiş bir dünya borsaları fotoğrafı ile karşılaşılması da
nakde geçenlerin kabusu olacak.
Çünkü bu senaryo gerçekleşirse, BIST 100 endeksinin bayram sonrası
% 5 kayıpla açılmasından endişe edenler, karşılarında % 5 yukarıda
açılan ve dünya ile arayı kapatan bir borsa görecekler. Hal böyle
olursa da alsam bir türlü almasam bir türlü paradoksu karar vericileri
büyük bir ikileme belki de trendin dışına itecek.
Üçüncü bir senaryo ise bu hafta içinde ABD ‘de politika
yapıcıların bütçe ve borç limiti konularını birleştirerek Türkiye
piyasaları bayram tatiline girmeden ( belki de önümüzdeki hafta
sonunda ) önce uzlaşmaları ki,
Bu durumda bayram riski almayalım diye düşünen ve bu hafta içinde
satışa geçenler yarımgün işlem görülecek arife gününde kendilerini
dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmuş hissedebilecekler.
Biz bayram dönüşü ya da arife günü BIST’de ABD menşeli müjde
etkisi ile % 3-5 oranında primli açılış ihtimalinin, ABD ‘nin 17 Ekim
sonrasında teknik temerrüde düşmesi ihtimalinden çok daha yüksek şansa
sahip olduğunu düşünüyor,
Bu bakıma hafta içinde ya satamazsam korkusu ile BIST’de negatif
değil, ya alamazsam algısı ile pozitif ayrışma yaşanabileceğini, hisse
senedi portföylerinde bayram riskini almayalım yaklaşımının bir
bumeranga dönüşebileceğini
Bu nedenle bayram faktörünün hissede kalır düşüşe yakalanırsam
yaklaşımından ziyade nakde geçer yükselişe yakalanırsam penceresinden
değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
2014 YILINDA PİYASALAR
Son iki haftadır okurlar ile 2014 yılına yönelik beklentilerimizi
paylaşmaya başladık. Bu yılın son 3 ayı ile birleştirirsek önümüzdeki
15 aylık takvim döneminde biz hisse marketlerinde ana eğilimin
yükseliş yönünde gelişeceğini düşünüyoruz.
Eyvah FED meselesi elbette raftan kalkmadı. Bu 15 aylık kesitin
ilk 9 ayı içinde yaz dönemi kadar sert olmasa da borsalarda % 10 – 15
mertebesinde bir düzeltme ile bugün bulduk diye sevindiğimiz FED
desteğini yitirecek olmanın matemini bir kez daha tutacağımızı
düşünüyoruz.
Bu olası satış dalgası için bizim şansını en yüksek gördüğümüz
takvim kesiti Şubat 2014. FED ‘in 18-19 Mart 2014 tarihli toplantısı
öncesinde ekonomik aktivite verileri de eyvah FED çekilecek
kaygılarını beslerse yılın ikinci ayının zorlu geçmesi ihtimali daha
da yükselecek.
Ancak 3-4 hafta süreli ve % 10 – 15 mertebesinde bir satışa sahne
olabileceğini düşündüğümüz FED varlık alımlarının azaltılması
faktörünü bir yana bıraktığımız zaman 2014 yılı dünya genelinde
büyümeye geçişin kutlanışına sahne olma potansiyeli taşıyor.
2008 Mortgage krizi dünya ekonomisine ( özellikle de gelişmiş
ülkelere ) ağır hasar verdi. Avrupa 2010-2012 dönemini borç stoku
yüksek üyelerinin kim batacak papatya falı ile ve ekonomik daralmayla
mücadele ederek geçirirken diğer kıtalarda da büyüme potansiyelinin
çok altında seyretti.
Avrupa adına işleri zorlaştıran en büyük faktör borç stoku yüksek
ülkeleri sürdürülemez bir sürece sürükleyen yüksek faiz oranlarıydı.
Ancak Draghi’nin genişlemeci politikaları meyvelerini vermeye
başladı ve Avrupa’nın borç stoku yüksek ülkelerinde faiz oranları
sürdürülebilir düzeylere geri döndü.
15 ay önce İspanya borçlarının vadesini uzatırken her yıl için
Almanya’nın ödediği faizin % 6 üzerinde bir maliyete katlanırken
güncel değerlerle iki ülkenin tahvil faizlerinin farkı 2,4 puana
geriledi.
2014 yılında olağan dışı bir faktör değişikliği ile
karşılaşılmadıkça Avrupa ekonomisinin büyümeye başlaması bekleniyor.
Borsalar Temel Reis ise büyüme şüphesiz ıspanak. Artacak satışlar
şirket karlarının yükselmesine daha çok para kazananın daha çok para
etmesine ( borsada değerlerinin artmasına ) neden olacak.
Gerek Avrupa’da gerek dünya genelinde 2014 ve devamı elbette 1993
– 2007 periyodu gibi pupa yelken bir büyümeye sahne olmayacak. Ancak
biz resesyondan çıkan ve ılımlı da olsa büyümeye geçecek Avrupa
ekonomisinin Avrupa piyasaları üzerinde güçlü bir rüzgar yaratmasını
bekliyoruz.
Çünkü bu faktör henüz fiyatlanmadı. Yukarıda solda MSCI Avrupa
endeksi sağda ise MSCI Avrupa endeksinin MSCI ABD endeksine oranı yer
alıyor.
Biz 2014 genelinde gelişen ülke borsaları lehine eseceğini
düşündüğümüz ( bu konuyu önceki yazılarda işlemiştik yinelemiyoruz )
rüzgarın yanında, Avrupa lehine esen bir rüzgarın daha kendini
göstermesini bekliyor,
Bu bakıma önümüzdeki 15 aylık dönemde ABD borsalarında % 15 – 20
arası bir yükselişe sahne olurken gerek gelişen ülke borsalarının
gerek ise Avrupa borsalarının % 35 – 40 arası değer artışı
yaşayabileceğini düşünüyoruz.
Bu nedenle hem gelişen ülkeler grubunda yer alan hem de dış
ticaretinin % 40 ‘ını Avrupa ile gerçekleştiren Türkiye Borsası BIST
100’ün iç gerilimde görece düşmeye başlayan tansiyonun da katkısı ile,
2014 sonuna kadar olan kesitte 93.300 puandaki tarihi zirveyi
aşarak 110.000 ( dolar bazında 60.000 ) puana yükselme şansı
yakaladığı görüşündeyiz.
HAFTA SATICILI BAŞLIYOR
Dün ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner’in Obama bütçe
tasarısında uzlaşmadığı sürece temerrüt ihtimallerinin yüksek olduğunu
ve ülkenin bu yolda ilerlediğini söylemesi nedeni ile Asya borsaları
haftaya ortalama % 1 değer kaybı ile başladı.
Borsa İstanbul’un da ilk işlemlerde 75.500 desteğine geri
çekilmesine neden olacağa benzeyen pazarlıktaki bu keskin üslup döviz
cephesinde ise bir hareket yaratmadı ve dolar halen 2 TL ‘nin altında
işlem görüyor.
Biz açıkçası ABD cephesindeki pazarlık sertleşse dahi bir vakaya (
teknik temerrüdün gerçekleşmesi ) dönüşmedikçe geçen haftayı 15.072
puan ile tamamlayan Dow Jones endeksinde 14.830 & 14.750 desteklerine
geri esnemeye neden olmaktan öte etki göstermesini beklemiyor,
Pazarlığın önümüzdeki haftaya kalması ve gerilimin artması
durumunda Dow Jones özeline aşağı yönlü risklerin 14.550 puan ile
kısıtlı olduğunu,
Bu nedenle Borsa İstanbul’da hafta içinde 74.500 desteğine geri
çekilme yaşanması durumunda alış ordinoları için uygun bir zemin
oluşacağını düşünüyoruz.
BIST STRATEJİ
Borsa İstanbul’a yönelik değerlendirmelerimiz sıkça nöbetçi
iyimser sıfatının üzerimize yapışmasına neden olur. Her ne kadar yakın
vadede BIST 100 endeksi 91.000 puandayken 27.05.2013 tarihli borsada
defans zamanı başlıklı pusulada ( www.gedik.com/pusula ) okurlara
hisse senedi portföylerinde % 60 nakde geçilmesini daha doğru
bulduğumuzu aktarmış olsak da negatif yazılarımız azınlıktadır.
Oysa yatırımcıların strateji yazılarından beklentisi düşüşe ve
yükselişe aynı mesafede olunmasıdır. Biz her ne kadar bu ilkeyi
uygulamaya çalışsak da Türkiye gibi yıllık ortalama % 4 – 6 arası
büyüme kaydeden bir ülkenin hisse piyasasında düşüş ile yükselişin
eşit şansa sahip bir yazı tura hadisesi olduğunu düşünemez, ağırlıkla
iyimser cenapta saf tutarız.
Çünkü Türkiye’de Hisse senedi piyasasında işlem gören şirketlerin
önemli bölümü düzenli kar etmekte, öz-sermayelerini ( varlıklar –
yükümlülükler ) her yıl ortalama % 10 – 15 arası oranlarda arttırmakta
bunun bir sonucu olarak da Borsa İstanbul’da dipler ve tepeler her
ikişer yıllık periyotta ortalama % 25 yukarı gitmektedir.
İşte bu nedenle de 76.000 puan seviyesindeki BIST 100 endeksinin
iskonto düzeyini 2 yıl önceki 76.000 puanın % 25 kadar altında
görüyor, bu menşee de değerlendirmeler yapıyoruz.
Özetle biz bu hafta ne olur sorusunu bir yana bırakıp geniş bir
perspektif ile önümüzdeki 15 aya baktığımızda
1-Şirket hisselerinin cari değerlerinin ucuz olduğunu, önümüzdeki
12 ay içinde BIST 100 bazında 85.000 – 90.000 aralığının normal,
110.000 puan civarının pahalı değerleri ifade edeceğini,
2- Yaz döneminde ısrarla çok ucuz değerleri içerdiğini ifade
ettiğimiz 70.000 puanın ve tarihi fırsat olarak altını çizdiğimiz
65.000 puanın olağan dışı faktör değişiklikleri gerçekleşmedikçe yakın
tarihteki en düşükler olarak geride kaldığını ve yinelenmeyeceğini
tahmin ediyor,
3- Kısa vadede ( ocak sonuna kadar olan kesit ) BIST 100
endeksinin asgari 85.000 puana yükselme olasılığını yüksek buluyor,
hisse senetleri ve BIST endeksleri bazında oluşan sıkışmanın teknik
olarak 78.000 puan üzerinde hareketin ivme kazanabileceğine işaret
ettiğini,
4- 2014 ilk yarısı içinde 90.000 – 92.000 aralığının test edilmesi
olasılığının % 50 ‘den aşağı olmadığını,
5- 2014 sonunda iç gerilimdeki görece yumuşamanın sürmesi
durumunda 110,000 ( 1,85 kur ile dolar bazında 60.000 ) puanın test
edilmesi olasılığının % 30 ‘dan aşağı olmadığını,
6- Kısa vadede ABD teknik temerrüde düşmedikçe aşağı yönlü marjın
74.500 puan ile sınırlı olduğunu,
7- ABD cephesinde 17 ekim tarihine kadar borç tavanı meselesinin
çözülememesi ve ülkenin teknik temerrüde düşmesi riskinin % 1’den
fazla olasılığa sahip olmadığını,
8- Bu bakıma hisse senedi yatırımlarında kar realizasyonu ve
ağırlık azaltılması için erken olduğunu önümüzdeki 4-5 hafta içinde
BIST 100 endeksinde 85.000 puana ulaşılması durumunda gelenekselleşen
kasım içi düzeltmelerine ( hemen her yıl borsalarda kasım ayında 2
hafta süreli sert bir geri çekilme yaşanması adettendir ) uygun bir
zemin oluşacağını düşünüyoruz.
Kasım faktörünü ve bu faktörü göz önüne alarak uygulanabilecek
stratejileri bir sonraki pusulayı yayınlayacağımız 27.10.2013
tarihinde paylaşacağız.
USD/TRL STRATEJİ
Tüm gelişen ülkelerde geride kalan 5 aylık kesitte ortalama % 40,
son 1 yılda % 50 yükselişe imza atan dolar adına TL karşısında 2,0840
seviyesinin test edilmesi ile en yükseğin geride kaldığını,
USD/TRL’de asgari 5 , belki 12 ay süreli olarak ana rotanın aşağı
döndüğünü ve 1,87 düzeyini hedeflediğini,
Kısa vadede ( önümüzdeki 2-3 hafta ) 1,93 – 1,95 bandının test
edilmesi olasılığının yüksek olduğunu,
Hafta içinde yukarı yönlü hareketlerin 2,03 ve 2,05 dirençlerinin
testinden öte bir momentum kazanmasının güç olduğunu düşünüyor,
Önümüzdeki 15 aylık takvim dönemine ilişkin olarak 2014 sonunda
1,80 seviyesinin test edilmesi olasılığını dışlamıyoruz."
(Gedik Yatırım)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (02:31)