Borsa yine gündeme odaklı

''ÇİFT YÖNLÜ ETKİLER..
BIST100 endeksinin son güne 25 Temmuz 2012 tarihinden bu yana en düşük kapanışını gerçekleştirdiği bir haftanın ardından yeni bir haftaya yine önemli ancak geçen haftaya ile kıyaslandığında daha az yoğun gündemlerle başlıyoruz..

Gündem maddelerine değinmeden önce Cuma gününü kısaca hatırlayacak olursak BIST100 endeksi 0,06'lık bir düşüşle ve kararsız bir moda haftanın son işlem gününe başlamış ve saat 10’da açıklanan dış açık verileri ile yeniden satışa dönmüştü, 9,92 milyar dolar ile beklentilerin üzerine çıkan dış ticaret açığı verisi ile 2013 yılının tamamında dış ticaret açığının 99,8 milyar dolara ulaştığını da hatırlatmak isteriz ki Mayıs ayından bu yana TL’de yaşanan volatilite ve değer kayıpları her ne kadar ihracatçı için rekabetçi bir tablo çiziyor olsa da ithalata bağımlılığı yüksek bir ülkede normal olarakülke parasının değer kayıpları ithalatın ihracat performansını gölgelemesine neden olabiliyor..
Bu gelişmeler ve gelişen piyasalar için devam eden endişe ortamında endeks günü 843 puanlık düşüşle 61.858,2 puandan tamamladı ve bu şekilde bu kapanış da son 18 ayın en düşük kapanışı olarak kendine yer bulmuş oldu..
TCMB’nin hamlesinin kurda yarattığı rahatlamanın tadının çıkarıldığı bir günün ardından DolarTL’de yeniden test edilen 2.30 seviyelerinin satıcı olmaması nedeniyle hacimsiz ulaşılan seviyeler olduğu söyleniyor olsa da bu durum stres yaratırken bir yandan da hükümetin TCMB planı TL’deki oynaklığı gidermede yetersiz kalması halinde ne gibi adımlar atabileceği konusu da geçen haftanın ayrı bir gündem konusuydu ki haftanın sonlarında gelen açıklamaların yanında haftasonu da gelmeye devam eden beyanatlarla konu netleşmeye başlıyor. Maliye Bakanı Şimşek’in açıklamalarından
gördüğümüz kadarıyla sermaye kontrolleri ve TCMB yasasında değişiklik olmayacak..

Bu şekilde en azından bazı spekülasyon konularının netleşmeye başlaması olumlu olabilecektir ancak yine de TCMB’nin hamlesinin hemen izleyen gününde kurda yeniden görülen ataklar nedeniyle kura hassasiyet giderek artıyor ve gelişen  piyasaların genelinde de bir stres olması baskıyı daha da artırıyor.. Sonuç olarak piyasaların reaksiyonları anlamında Türkiye hem reaksiyon veren hem de reaksiyon verilmesine neden olan bir konuma gelmiş durumda yani etkileşim mekanizması dikkat çekici bir şekilde çift yönlü çalışmaya başladı ve önümüzdeki dönemde de böyle devam edecekmiş gibi görünmekte…

Dolayısıyla bu haftaya baktığımızda hem bizde TL’nin seyri hem gelişen piyasaların durumu hem de küresel ajandada major veriler takip ediliyor olacak ki bugün içerde TÜFE rakamı, yurtdışında ise Avrupa ve ABD imalat PMI’lar ile başlıyoruz, haftanın devamında ise gündemde Merkez 28 Ocak ara PPK toplantısı tutanaklarını ve Aylık Fiyat gelişmeleri raporunu açıklayacak, ECB’nin faiz kararı ve ABD’de açıklanacak özel sektör istihdamı, tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri de yine bu haftanın gündeminde olacak..''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.