Küresel krizden çıkış sürecinde güçlü bankacılık sistemi sayesinde benzerlerine ve gelişmiş ülkelere oranla çok daha hızlı toparlanan Türkiye piyasaları, referandum ile ardından girilecek genel seçim sürecinin ve her geçen gün artan terör olaylarının neden olduğu politik risklere rağmen kavurucu yaz sıcaklarını rekor üzerine rekor kırarak geçiriyor. Türk-Kürt çatışmasının körüklendiği bu günlerde "politik riske" değil, "kara" bakmayı tercih eden yabancı yatırımcılar sayesinde yılbaşından bu yana yüzde 14,3 prim yaparak pozitif yönde ayrışan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) dün de 60.404 seviyesinde tüm zamanların en yüksek seviyesinden kapandı. Hisse senetlerinin yüzde 0,12 değer kazandığı ve toplam işlem hacminin 2.02 milyar lira olduğu İMKB'de piyasa ağırlığı yüksek bankacılık hisseleri liderliği elden bırakmazken, 1.30'un üzerine yükselen paritenin de etkisiyle dolar 1.51 liradan işlem gördü. Faizlerin bir sürede daha bu seviyelerde kalacağını dikkate alan ve bunun da bankaların karlılık artış hızını keseceğini düşünen uzmanlar, İMKB'de özellikle yaz sonu ile birlikte resmin çok net olmadığı belirtiliyor. Mali kural ana çıpa Global piyasalarda, başta Euro bölgesi olmak üzere belirsizliğin arttığını kaydeden uzmanlar, Türkiye'yi yangın yerine çeviren çatışmalar ve politik arenada sertleşen ses tonları, referandum ve genel seçim riskine rağmen yatırımcıların ekonomiye baktığını kaydetti. AK Parti Hükümeti'nin son birkaç yıldır ekonomiyi otomatik pilota bağlamasına ve daha rekabetçi hale getirecek adımlar atmamasına rağmen, Türkiye piyasalarını diğerlerinden ayrıştıran nedenlerin başında güçlü bankacılık sektörü ve denetleme sistemi olduğunu belirten uzmanlar, yatırımcıların politik riske "şimdilik" bakmadığı uyarısında bulundu. Mali Kural'ın yasalaşmasının ertelenmesinin not artışların da erteleme getirebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, "Büyümeye ilişin verilerde yavaşlama, Avrupa'daki finans sektörü sorunlarının tekrar büyüyerek global ekonomiyi tehdit eder hale gelmesi. ABD Merkez Bankası'nın (FED) faizleri beklenenden erken artırması ve siyasi istikrarda zayıflama" yı ise olası riskler arasında yayıyorlar. Mali Kural'ın meclis tatili sonrasına ertelenmesine rağmen, 2011'de uygulamaya geçeceği beklentisi, Türkiye piyasaları için önemli bir çıpa özelliği taşıyor. Zira belli başlı uluslararası rating kuruluşları Türkiye'nin notunu artırmak için mali kuralın yasalaşmasını ve uygulamaya konmasını bekliyor. Ekonomi otomatik pilotta Yatırımcıların politik risklere bakmadığını belirten Amwal Fonu Yönetici Direktörü Afa Boran, "Yatırımcı politik kargaşaya şimdilik bakmıyor. Belki kötü sonuçları olacak ama ekonomi şu anda kendi kendine, ekonomik pilotta gidiyor. Çünkü hükümetin Türkiye ekonomisini daha rekabetçi yapmak için özel bir çabası, eforu yok. Ama 2001 Krizi'nden yeni çıktığımız ve dünyanın yeni yeni kurduğu denetim mekanizmalarını zamanında kurduğumuz için bankacılık sektörü krize sağlam girdi ve daha kolay toparlanıyoruz" dedi. Bazı ülkelerde bankacılık sektöründe ciddi problemler olduğunu belirten Boran, "Mudiler hala parasını bankacılık sistemine yatırma konusunda güvensizliğini koruyor. Ayrıca emlak fiyatlarında da düşüş devam ediyor. Ama bizde böyle bir sorun yok. Ne bankacılık sektörüne karşı bir güven bunalımı, ne de emlak sektöründe büyük sıkıntı yaşanıyor" dedi. Politika denkleme girebilir Yatırımcıların politik risklere yaz sonu itibariyle odaklanacağını belirten Boran, "Türkiye şu ana kadar işyi gitti ama bundan sonrası için ne kadar enerjisi olduğunu belkeyip göreceğiz" dedi. Avrupa'da sorunların artması durumunda bizim bundan ABD'ye oranla daha fazla etkileneceğimize dikkat çeken Boran, şu değerlendirmelerde bulundu: "Faizler düştüğü kadar düştü. Bundan sonra düşmüyor. Bu da banka karları üzerinde ve ilave tüketici talep üzerinde etkili. Bundan sonra heyecanlı olmak için sebep bulmak zor. İMKB'de bankaların endeks üzerindeki ağırlığı yüzde 50. Bankaların marjları faizleri düşerken arttı. Faiz düşüşü de durdu. Kredi talebi de artacağı kadar arttı: Dolayısıyla bankalarda aynı hızda karlılık artışı beklenmiyor. Bankacılık dışındaki sektörler de son bir yıldır saten iyi gitmiyordu; otomotiv sektörü dışarıya bağlı, emlak ve çimentonun durumu da belli. Dolayısıyla borsada bu hareketi sürdürecek bir neden göremiyorum." Bundan sonra Türkiye'ye yeni para girişleri gerektiğini belirten Boran, "Ya ihracat artacak, ya ilave sermaye çekecek, ya da insanlar daha fazla harcayacak. Bunlar olmazsa şu ana kadarki gidişatı devam ettirmek mümkün değil. Politika şu ana kadar çok etkilemedi. Herkes onu gözardı ediyor. Ama her an denkleme katılabilir bu da" diye konuştu. Beklentiler * Kredi notu artırımları da 2011'e ertelenebilir. * Enflasyon görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak faiz artırım beklentileri ötelendi. * Şirket sahiplerinden hisse satışının ve halka arzlar devam edebilir. * Yılın ikinci yarısında Türk Telekom, Petkim ve Halkbank'ın kamu payı satışları gündeme gelebilir. * Bankacılık sektörünün İMKB'ye desteği sürer. Riskler * Büyümeye ilişin verilerde yavaşlama, hem yurtiçinde, hem yurtdışında teşviklerin sona ermesi ile tüketimin yeniden azalması. * Avrupa'daki finans sektörü sorunlarının tekrar büyüyerek global ekonomiyi tehdit eder hale gelmesi. * FED'in faizleri beklenenden erken artırması ve carry trade'in terse dönmesi. * Yaklaşan genel seçimler nedeniyle siyasi istikrarda zayıflama. * Dış finansmanda global koşullar bağlı olarak ortaya çıkabilecek bir zayıflık. ELİF BATU YENİR-REFERANS
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.