Borsa çöküşünden korkmamak için 3 neden

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Birçok yatırımcı gelecek yıl borsalarda bir çöküşün yaşanacağından endişe ediyor. Önde gelen hisse endeksleri tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın, değerleme oranları ise ortalamaların üzerinde. Faiz oranlarında yükseliş beklentisi artarken, sermayenin hisselerden çekileceği endişesi ortaya çıktı. Borsalarda varlığını koruyan birçok risk olsa da doğru bir yatırım stratejisiyle potansiyel bir borsa çöküşünün etkilerini hafifletebilirsiniz.

1. Bir sonraki çöküşün gerçekleşmesi için uzun zaman olabilir

Yatırımcılar ilk defa borsa çöküşü endişesi taşımıyor. Zaman zaman bu endişeler gerçeğe de dönüşebiliyor. Dot-com balonu ve küresel finansal kriz birçok kişinin gelişini önceden gördüğü olaylardı ve her iki durumda da borsaların düşüşe geçeceği açıkça görülüyordu. Ancak tehdit oluşturan durumların borsalarda çöküşle sonuçlanmadığı durumlar da yaşandı. Motley Fool’un haberine göre Euro Bölgesi krizi, çift dipli resesyon gibi olaylar 2010 ve 2014 yılları arasında endişelerin yükselmesine neden oldu.

Yatırımcılar ise 2008 krizi sonrasında yaralarını sarmaya devam ediyordu ve tehlikeli sinyaller yeni bir düşüşün yaklaştığı şeklinde yorumlanıyordu. Ancak beklenen düşüş gerçekleşmedi. Küresel bankacılık sistemi yeniden istikrar kazandı, ABD Merkez Bankası (FED) yavaş bir şekilde faiz oranlarını yükseltti ve ABD ekonomisi büyüme gösterdi. Bu süreç S&P 500 için sakin geçmemiş olsa da hisse endeksi 2010 ve 2014 yılları arasında yıllık ortalama %13,4 getiri sağladı.

Borsalarda çöküş endişesiyle yatırımlarınızı elden çıkarmak, portföyünüze bir borsa çöküşünden çok daha fazla zarar verebilir. Bu yüzden tehlikenin yaklaştığını söyleyen her haberi ciddiye almayın ve uzun vadeli yatırım planlarınızı uygulamaya devam edin.

2. Piyasalar uzun vadede yükseliş eğiliminde

Borsa çöküşleri oldukça korkutucu olduğu kadar kaçınılmaz da. Ancak bu süreçler kısa sürüyor. Geçmişe bakıldığında borsaların küresel ekonomi büyürken yükseldiği gözleniyor. Ayı piyasaları ise uzun vadeli yukarı yönlü trendi geçici olan durduran dönemler. 2008 yılındaki piyasa çöküşünden önceki en kötü dönemde S&P 500 endeks fonuna yatırım yapan bir kişi, 2020’de görülen çöküşün en sert anında satış yapmış olsa bile, yatırımları iki kat değerlenmiş olacaktı.

Uzun vadeli bir yatırım yaklaşımı çöküşlerin yarattığı hasarı hafifletiyor. Kötü günlere önceden hazırlıklı olduğunuz takdirde piyasalardaki düşüş dönemlerine çok daha sağlıklı tepkiler verebilirsiniz. Düşük hisse fiyatları yatırımcılara düşük fiyatlardan yatırım yapma imkanı tanıyor. Borsalarda düşüş dönemlerinde satış yapmak zorunda kalmadığınız durumlarda, kayıp yaşama ihtimaliniz oldukça düşük.

Elbette tüm yatırımcıların planları aynı değil. Örneğin borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre emekliler yatırım hesaplarından elde ettikleri getirilere ihtiyaç duyuyor. Bu da geçici kayıp ve volatilite dönemlerinde yatırımlarını satmalarına neden oluyor. Ancak tahviller ve temettü hisseleri, yatırımları korumak için iki popüler seçenek olarak öne çıkıyor.

3. Borsalar düştüğünde de getiri elde edebilirsiniz

Yatırım portföyleri borsalar çöküş dönemindeyken de getiri sağlamaya devam edebilir. Yatırımcılar genellikle emeklilik dönemi yaklaşırken portföylerinde tahvillere verdikleri ağırlığı artırıyor.

Tahviller de tıpkı hisseler gibi değer kaybedebiliyor ancak bu çok daha düşük bir ölçekte gerçekleşiyor. Dahası tahvillerin fiyatları genellikle hisse endeksleriyle paralellik göstermiyor. Tahviller aynı zamanda düzenli aralıklarla faiz getirisi sağlıyor. Temettü hisseleri de hisse fiyatlarından bağımsız olarak gelir sağlıyor.

Birçok şirket her çeyrekte ya da her ay hissedarlarına nakit ödemesi yapıyor. Bu ödemeler ise çöküş dönemlerinde bile devam ediyor. Dengeli bir dağılım stratejisi portföyünüzün, çöküş dönemlerinde de iyi performans göstermesini sağlıyor.

Altının kilogramı 493 bin liraya yükseldi

ABD ekonomisi pandemi tasarruflarını bekliyor

Emlak sektöründeki güven varlık alımlarını sonlandırabilir

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.