E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBlackRock: Yeni piyasa ortamında dinamik yatırımcı kazanacak---

BlackRock: Yeni piyasa ortamında dinamik yatırımcı kazanacak

BlackRock: Yeni piyasa ortamında dinamik yatırımcı kazanacak
11 Aralık 2023 - 14:27 borsaningundemi.com

Son 40 yıla damgasını vuran ‘portföyünü hazırla ve unut’ yaklaşımı piyasalarda pandemi sonrası yapısal değişimlerle tarihe karışıyor olabilir.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel piyasalar ekim ayı ortalarından itibaren güçlü bir toparlanma gerçekleştirdi. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 10 yıllık ABD Hazinesi tahvili getirilerinin %5 seviyesinden gerilemeye başlamasıyla hisse senetlerine yönelik iyimserlik de arttı. ABD Merkez Bankası’nın 2024’de politika faizlerini hızla düşüreceği beklentisi ise bu rallinin en önemli sebebiydi. ABD borsalarının gösterge endeksi niteliğinden S&P 500, ekim ayı sonundaki en düşük seviyesinden %12’ye yakın yükseldi.

Ancak 9 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, yatırımcıların önümüzdeki dönemde oynaklığa hazır olması gerektiği konusunda uyarıyor. BlackRock Baş Küresel Yatırım Stratejisti Wei Li Financial Times’ta yer alan makalesinde küresel yatırım ortamındaki yapısal değişimi vurguladı. Li pandemi sonrası yeni piyasa ortamında yatırımcıların başarılı olmak için portföylerinde daha dinamik bir yaklaşımı benimsemeleri gerektiğini söyledi. Li’nin ifadeleri ise şöyle:

“Yatırım ortamı temelden değişti. Bazı yatırımcılar, pandemiden önce 40 yıl boyunca hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde devam eden boğa piyasalarının geri dönmesini bekliyor veya umuyor olabilir. Ancak bana kalırsa artık yeni bir rejimdeyiz ve yakın zamanda eskiye geri dönmeyeceğiz. Beklemeyi bırakıp makro ortamın sunduğu limonlardan limonata yapmaya başlamanın zamanı geldi. Bu yeni ortam geçmişte olduğundan daha çevik bir yaklaşım gerektirecek.

Birinci sebep: Ekonomik görünüm çok daha belirsiz. ABD'de piyasa anlatıları, 2023 boyunca yumuşak iniş umutları ve resesyon korkuları arasında gidip geliyor. Ancak bağlam her şeydir. Son zamanlarda güçlü görünen ekonomik aktiviteye rağmen, ABD ekonomisi son üç yılda pandemi öncesine göre çok daha yavaş büyüdü. Bir iniş yok. Sadece derin bir çukurdan çıkıyoruz.

Enflasyon ve büyümeyi, tipik bir istihdam döngüsündeymişiz gibi yorumlamak konusunda doğal bir eğilim var, ama böyle bir durumda değiliz. Küresel ekonomi pandemiden normalleşirken, yaşlanan nüfus, jeopolitik parçalanma ve düşük karbona geçiş gibi yeni güçler tarafından şekillendiriliyor. Kalıcı nitelikteki üretim kısıtlamaları nedeniyle büyük ekonomilerin daha düşük büyüme yollarına geçtiğinin görülmesi muhtemel büyük bir yapısal değişimin ortasındayız. Konjonktürel anlatı ile yapısal gerçeklik arasında ortaya çıkan kopukluk, piyasa oynaklığını körüklüyor.

Büyük merkez bankaları gelecek yılın ortasından itibaren faiz oranlarını düşürmeye başlayabilir, ancak pandemi öncesi seviyelere geri dönmeyecekler. ABD Merkez Bankası (FED), özellikle daha gevşek maliye politikası karşısında, kısıtlı üretim kapasitesine uyum sağlamak için büyümeyi durdurmak zorunda kalacak. Daha yüksek faizler kalıcıdır.

Dolayısıyla, yatırımcılar bir kez daha yüzde 5 civarında nakit getirisi elde etmeyi öğrenmek zorunda kalacaklar. Yapısal olarak daha yüksek politika faizleri, nihayetinde daha yüksek varlık getirisi anlamına gelmelidir. Ancak benim görüşüme göre, tüm varlık değerlemeleri düzeltilmelidir.

Piyasalar uyum sağladıkça ve bu yeni gerçekliğe başladıkça, daha büyük bir getiri dağılımı görmeyi bekleyebiliriz. Örneğin, Londra Menkul Kıymetler Borsası Grubu verileri, ‘Büyük Ilımlılık’ olarak bilinen pandemi öncesi ekonomik istikrar döneminde, beklenen şirket bilançolarına ilişkin analist görüşlerinin büyük şoklar dışında çok daha fazla gruplaştığını gösteriyor. Şimdiyse görüşler çok daha dağınık. Bu da daha yüksek enflasyon ve faiz oranlarının olduğu bir ortamın ekonomik görünümü okumayı zorlaştırdığını gösteriyor.

Bu trendin yarattığı fırsatları yakalamak için geçmişte sürekliliği olan boğa piyasaları sırasında çok iyi çalışan geniş varlık sınıflarına statik olarak yatırım yapmaya güvenmek yerine portföylerde dinamik olmak gerekiyor. Aslına bakılırsa, analizlerimiz, eskide kalan rejimde portföyünü hazırla ve unut yaklaşımının daha iyi çalıştığını, artan oynaklığın ve daha fazla getiri dağılımının hakim olacağı yeni rejimde ise portföyleri daha sık hareket ettirmenin pandemi öncesi yıllara göre daha iyi ödüllendirilebileceği anlamına geldiğini gösteriyor.

Bu teoride böyle. Peki uygulamaya nasıl koyacağız? Varlık dağılımımızı daha sık değiştiriyoruz. Bir örnek: Faizlerde artan mevcut oynaklıktan yararlanmak için hazine tahvillerine ilişkin taktiksel görüşümüzü değiştirdik. Daha yüksek faiz oranları ve daha pozitif bir "vade primi" (yatırımcılar için daha uzun vadeli tahvilin riskleri için sağladığı ekstra getiri) beklediğimiz için 2020'nin sonlarından itibaren uzun vadeli ABD Hazinesi tahvillerinin ağızlığımızı azaltmıştık.

Riskler daha çift yönlü hale geldiği için birkaç ay önce nötr bir duruşa geçtik. Daha sonra Avrupa devlet tahvilleri ve İngiltere tahvilleri üzerinde de fazla ağırlık oluşturduk. Ancak o zamandan beri getirilerdeki düşüş göz önüne alındığında bu pozisyonu azalttık. Bu daha dinamik yaklaşım, gelişmiş piyasaların uzun vadeli tahvillerinde geçmişte uzun vadede tutulan düşük ağırlıklı pozisyonlarla keskin bir tezat oluşturuyor.

Makro değerlendirmelerle ABD hisse senetleri portföyleri karşılaştırıldığında geniş yelpazede düşük ağırlık pozisyonu almamıza neden oluyor. Ancak bu, yapay zeka ve teknoloji hisselerindeki potansiyelle dengeleniyor ve bizi nötr bir duruşa yaklaştırıyor.

Daha genel olarak teknoloji sektörüne ek olarak, portföy tahsislerinde sanayi sektörünü, Avrupa’da bazı seçili bankaları ve ABD sağlık hizmetlerini tercih ediyoruz. Japonya hisse senetlerini bu yıl iki kez yükselttik ve 2024 için bu hisseleri kur korumasız bazda da olsa tercih etmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan pazarlarda, tedarik zincirlerini çeşitlendiren ve faydalı demografik eğilimlerden yararlanan şirketlerin çoğunlukta olduğu Hindistan ve Meksika'yı tercih ediyoruz.

Yeni bir rejimdeyiz ve yakın zamanda eskiye geri dönmeyeceğiz. İçerisinde bulunduğumuz bu yeni rejim, daha yüksek faiz oranlarına, daha fazla oynaklığa ve daha fazla dağılıma neden olan yapısal geçişte yol alabilen yatırımcıların ödüllendirilebileceği bir dünyadır.

Borsaların zirve yapması için ne gerekiyor?

 

Fed toplantısı borsadaki yükselişi frenleyebilir

 

FED toplantısı için büyük soru: Powell nasıl şahin kalacak?

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)