Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "BDP'nin oyu da AK Parti'nin oyu da eşittir ve bizim için namustur. Bizim için değerlidir. Ne onların bir tek oyuna tenezül ederiz ne bizden bir oyun da heba edilmesine rıza gösteririz. Herkes elini vicdanına koyar, anasının ak sütü gibi istediği partiye oy kullanır. Tehdit, şantaj, edepsizlik, taş atmak, küfür etmek bunların hiçbirisini kabul etmeyiz" dedi.
Cumhuriyet Caddesi'nde AK Parti seçim koordinasyon merkezini ziyaret ederek, partililerle bir araya gelen Arınç, elini öpen bir çocuğa kalem hediye etti.
Arınç, burada yaptığı konuşmada, AK Parti Ağrı Belediye Başkan Adayı Hasan Arslan'ın ayrım yapmadan kente hizmet ettiğini, birçok yatırımı gerçekleştirdiğini söyledi.
Gittikleri yerlerde, seçimlerin önemini anlattıklarını belirten Arınç, "Sizler şüphesiz AK Partili'siniz. Herkesten AK Parti'ye destek istiyoruz. Çünkü bizim işimiz hizmet, gücümüz millet. Ne kadar gücümüz kudretli olursa hizmetimiz de o kadar büyük olacaktır diye düşünüyoruz. Birlikte bir kuvvetiz, görüyorsunuz bir eksiğimiz olmadan sizlerin huzurunuzdayız. Pek çok meclis üyesi arkadaşımız var, genel meclis üyesi arkadaşımız var. Birlikte yola çıktık, Allah'ın izniyle başaracağız" diye konuştu.
Başkan adayı Hasan Arslan'ın dürüstlüğünden emin olduklarını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
"Ağrı'nın değerli bir evladı. Halkı onu seviyor, o da halkını seviyor. Genel merkezimiz tekrar kendilerini aday gösterdiler. Yememiş, çalmamış, çırpmamış, koşmuş hizmet etmiş. Ağrı, 5 yıl öncesine göre şu konutlara, yollara, yeşil alanlara, kentsel dönüşüme baktığımızda çok büyük bir mesafe almış. Bize göre başarılı bir arkadaşımız o yüzden tekrar aday olmasında fayda vardır diye düşünüldü. Elbette her insanın bir eksiği olur fazlası olur, eleştirilecek bir tarafı vardır ama bizim insanımızdır, başarılıdır, gayretlidir ve inşallah bu sefer daha yüksek bir oyla kazanacak. Kolları zaten sıvamış, gece gündüz demeden Ağrımıza hizmet edecektir. Biz Hasan beye güveniyoruz."
"Biz her yerdeyiz. Biz iktidar partisiyiz. Hamd olsun milletimiz bize yüzde 50 vermiş, hükümetimizin başında çok şükür çok değerli bir Başbakanımız var. Halkın sevgilisi ve kahramanı. Çok iyi milletvekillerimiz var" diye konuşan Arınç, "El ele vermiş çalışıyoruz, yoksa bu yollar, havaalanları nasıl yapılırdı, bu üniversiteler nasıl kurulurdu, bu hastaneler, bu doktorlar nereden gelirdi? Hepsini biz yaptık ve daha yapacaklarımız da var. Çok şükür 11 sene öncesine baktığımız zaman 20 sene öncesine baktığımız zaman, 30 sene öncesine baktığımız zaman hiç bir şey yoktu. 10 yıldan beri çok şey var" dedi.
Sadece Ağrı'ya değil, 81 şehre üniversite kazandırdıklarını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
"Şırnak'ta, Hakkari'de, Iğdır'da üniversite var. 10 sene evvel Şırnak'ta üniversite olacak diye biri söylese adamı tımarhaneye götürürlerdi. Hakkari'de üniversite kurulacak denilse adam rüyasında görse inanmazdı. Her birinin 5 bin 10 bin öğrencisi var. Bütün meslek liselerini açtık, imam hatiplerin sayıları çoğaldı. Kuran kurslarının önünü kapatılmıştı. Eskiden Ağrı'da, 7-8 Kuran kursu vardı bugün 88 kurs var. Binlerce imam hatip talebemiz var. Başörtü meselesini çözdük. İsteyen, istediği gibi başını örtüyor. Üniversiteye gidiyor, kamuda başörtüsü meselesini çözdük. Mecliste de başörtüsü serbest şu anda da 5 kadın milletvekilimiz kardeşlerimizi temsilen gayet güzel bir şekilde parlamenterlik yapıyor.
11 sene evvel yoktu bunlar. Merve Kavakçı, 1999'da seçildiği zaman meclisten kovalamışlardı, 'dışarı dışarı' diye yuhalamışlardı. Yemin bile ettirmemişlerdi, vatandaşlıktan attılar. Milletvekilliği hakkını elinden aldılar. Niye? Sen parlamentoya başörtüyle girdin diye. Şimdi öyle bir şey var mı? Allah'ın izniyle bunu hükümetimiz yaptı. Bunu neyle başardık? Rabbim nasip etti, sizlerde bize destek oldunuz. Ağrı bize yüzde 50 referandumlarda 90'nın üstünde destek verdi başardık."
Hastaneler 5 yıldızlı otel gibi oldu Arınç, "Katrilyonlar masraf ediyoruz ki insanlarımız istediği hastaneye gitsin, istediği sağlık hizmetini alsın. İlacını eline versinler gününde, anında ne gerekiyorsa yapsınlar. 11 sene önce Bağkur'lu giderse devlet hastanesine içeri almazlardı, 'git buradan' derlerdi. Yav adam ölecek alsan ne olur? 'Alamam' derlerdi. Bir yatakta 3 kişi yatardı. Yerlerde kanlı çarşafların içerisinde kıvranan hastalar. Şimdi öyle değil, hamd olsun her yerde insana, insan gibi davranıyorlar. Hastaneler 5 yıldızlı otel gibi oldu. Kadrini kıymetini bilmemiz lazım. Türkiye'de 100 kişiye sorsanız hükümetin hangi icraatından memnunsunuz? 75'i 'sağlık hizmetlerinden çok mennunum' yanıtını verir" diye konuştu.
İkinci memnuniyetin ulaştırma olduğunun altını çizen Arınç, şöyle devam etti:
"Ne güzel yollarımız oldu diyorlar. Duble yollar var. Eskiden tek şeritli yollar üzerinden giderdik. Egzoz gazından başımız dönerdi. Önüne traktör düştüğünü farzet, tır düştüğünü farzet, senin altında da son model bir araba sollayamazsın ki yutacaksın o gazı iki saatte gideceksin. Arkadaşlar bunlar uzaydan gelmedi. Biz yaptık biz. Ağrı'da külüstür bir havaalanı vardı. Şimdi hamd olsun uluslararası bir havalimanı var. Ankara'dan, İstanbul'a nereye gitmek istersen uçak var. Şimdi inşallah diğer şehirlerle de sizi bağlayacağız. Şimdi nereye arzu ederseniz, uçak seferleri artacak. Otobüse binip de 48 saat otobüsün içinde kalmayacaksınız. Bir saat on dakikada istediğin yere uç kardeşim. Eskiden paralı adamın işiydi uçağa binmek. Ağzında prosu, elinde bond çantası ve başında şapkası, zengin kılığına kıyafetine bakarsan o uçağa biniyordu.
Şimdi uçağa biniyorum, İzmir'den Van'a gittim. Yanımda bir hacı amca, gençten bir çocuk, diğer tarafta üniversiteden evine giden bir talebe, diğer tarafta askerden evine giden delikanlı şimdi herkes uçağa biniyor. Artık ülkede uçaklar halkın oldu Türkiye'de. Bunun kıymetini bilin. 40 senedir siyasetin içindeyim bugüne kadar böyle bir hizmet görülmedi. Başbakan 24 saat çalışır, nasıl artırabiliriz diye maaşları. Emeklilere nasıl daha çok hak veririz, işçilerin hakkını nasıl artırabiliriz. Onları kadro veririz. İş garantisi veririz, ona çalışıyor. Bütçemiz güçlü kullanılıyor, bu katrilyonluk otoyollar yüksek hızlı trenler nasıl yapılıyor zannediyorsunuz. Yolsuzluk yapılsa bunları yapmak mümkün mü? Geçmişin bütün borçlarını biz ödedik son kuruşuna kadar. Yolsuzluk yapılsa bunları yapmak mümkün olur mu bir ülkede?"
IMF'ye 23,5 katrilyon borç ödediklerinin altını çizen Arınç, "Onlar yediler, içtiler millete ödemesi kaldı. Ama anlımız açık çok şükür kimden para kesildiyse hazine de bomboştu. Ama biz aldık ödedik son kuruşuna kadar çok şükür. Şehir hastaneleri, yollar, otobanlar, asma köprüler yapıyoruz ve denizin altına giriyoruz. 60 metre altından Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Bunlar akıl, yürek, para ister. Siyaseti biz bunun için yapıyoruz, millet rahat etsin, huzur bulsun, 'benim ne güzel bir ülkem var. Ne güzel devletim var' desin diye yapıyoruz. Ama başka siyasetçilerin hizmete ilgisi yok, şiddet olsun, tehdit olsun, şantaj olsun oylar bana gelsin, ben şurayı kazanayım, cebim dolsun, çevremdekilere de çıkar sağlayayım'. Lanet olsun böyle siyasete" dedi.
Oy versin vermesin hiçbir zaman ayrım yapmadıklarını ifade eden Arınç, "Biz Ağrı'da herkesin dostuyuz, kardeşiyiz. Onlar bizim evlatlarımız. Onlar bizim sevgili dostlarımız. 'Biz şu mahalleden oy çıkamadı, oraya hiçbir şey yapmayalım' demeyiz. Başkaları bunu yapıyorlar. Biz her yere gideceğiz, adaletli olacağız, dürüst olacağız, tarafsız olacağız" diye konuştu.
Gittiği yerlerde konutları gördüğünü ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
"İnsanlar mükemmel konut sahibi olmuşlar. Tamamı böyle olacak inşallah. Kentsel dönüşümle çok mükemmel konutlara, çok mükemmel dinlenme tesislerine, çok mükemmel caddelere, bulvarlara kavuşacağız. Ağrı'nın ekonomisini canlandıracağız. Hepimizin cebine daha fazla para girsin, eşimizle, çocuklarımızla daha çok mutlu olalım diye çalışacağız. Herkes bu seçimde birleşmiş olabilir. Menfi propaganda yapıyor olabilirler. Bize karşı şiddet kullanıyor olabilirler. Bizim şiddetle işimiz yok. BDP'nin oyu da AK Parti'nin oyu da eşittir ve bizim için namustur. Bizim için değerlidir. Ne onların bir tek oyuna tenezül ederiz ne bizden bir oyun da heba edilmesine rıza gösteririz. Herkes elini vicdanına koyar, anasının ak sütü gibi istediği partiye oy kullanır. Tehdit, şantaj, edepsizlik, taş atmak, küfür etmek bunların hiçbirisini kabul etmeyiz. Bunların hem cevabı verilir hem de seçimde bunların sonucu hiçbir zaman iyi olmaz. Burada cesaretle ortaya çıkıyoruz biz."
"Biz ithal adaylarla seçime girmiyoruz. Memleketin has evladı, Hasan Arslan ile seçime giriyoruz. Parti içinden çok aday çıkmış da o adaylar olmayınca onlar küsmüş, darılmış. Bunlar dedikodu" diye konuşan Arınç, "Bizim hiçbir arkadaşımız böyle bir şey yapmaz. Bunu düşünen varsa yanılır. Hepimiz aday adayı oluruz, sonunda genel merkezimiz bir karar verir. O karar hepimiz saygı duyarız. Bizim için partimiz önemlidir. Aday gösterilen arkadaşımızın kazanması önemlidir" diye konuştu.
Arınç, şöyle devam etti:
"Ben bu tarafa çalışayım, ben şunu söyleyeyim, ben biraz dışarılarda dolanayım' yok. AK Parti'li isek ve AK Parti'nin adayına güveniyorsak hepimiz onun için canla başla 24 saat çalışacağız. Kimse kendine çalışamaz. Herkes düz bir çizgide yürüyecek. Yalpa yapmamak lazım. Yalpa yapanlar kaybeder. Bizim ne eksiğimiz var. Dışarıda zaten bizi her gün başarısız kılmaya çalışanlar... Onları kendi dertleriyle baş başa bırakalım. Biz omuz omuza, kenetleneceğiz. Aramızdan hava bile geçmeyecek. Toplu yürüyeceğiz."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.