E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBİST'in halka arzı ikinci çeyrekten sonra---

BİST'in halka arzı ikinci çeyrekten sonra

BİST'in halka arzı ikinci çeyrekten sonra
31 Aralık 2015 - 10:34 borsaningundemi.com

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever, BİST'in halka arzına ilişkin açıklamalar yaptı

Borsa İstanbul olarak, ‘bölgesel merkez, küresel aktör’ olma hedefi doğrultusunda önümüzdeki süreçte birçok yeni projeye imza atma yolunda çalışmalarının olduğunu söyleyen Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever, gerek tarihi birikimimizin, gerek 142 yılı aşkın sermaye piyasaları tecrübemizin ve gerekse bölgemizdeki güçlü potansiyelin, Borsa İstanbul’un İslami Finans alanında bölgedeki katılımcılığını pekiştiren faktörler olduğuna dikkat çekti. Ulussever'in Star Gazetesi'ne verdiği röportajdan öne çıkan kısımlar şöyle:

- ‘Tüm borsa faaliyetlerinin İslami kurallara daha uygun bir yapıda yeniden oluşturulacağı bir mekanizma, bir model geliştirmeliyiz’ demiştiniz. Son gelişmeler neler?

 Dünya Bankası Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi’nin öncülüğünde gerçekleşen İslami Ekonomi ve Finans 2015 Sempozyumu’nun açılışında yaptığım konuşma, özellikle bahsettiğiniz kısmın tüm metinden ayıklanarak ele alınması suretiyle basında sıkça yer aldı. Konuşmamın tartışmalara maruz kalan ilgili kısmında, İslami kurallara uygun bir hisse senedinin alım-satım, aracılık ve saklama faaliyetlerinin bir bütün halinde İslami kurallara tam manasıyla uyumlu olması gerektiğini ifade ettim. Burada belirtilen husus, Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkelerin yanı sıra İngiltere, Lüksemburg ve Hong Kong gibi ülkelerde de işleme açık İslami kurallara uygun hisse senetlerinin ve endekslerin, İslami kurallara daha uygun bir yapıda işletilmesi ve bu konuda çeşitli yeni mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğidir. Bu minvalde Borsa İstanbul olarak, ‘bölgesel merkez, küresel aktör’ olma hedefi doğrultusunda önümüzdeki süreçte birçok yeni projeye imza atma yolunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Dünya Bankası’nın çalışmaları, gerek Türkiye’deki gerekse bölgemizdeki özellikle bireysel yatırımcıların finansal sisteme katılımının diğer ülkelere kıyasla daha düşük seyretmesinin temel nedenlerinden biri olarak, dini hassasiyetleri gösteriyor. Bu tür hassasiyetlerin daha dikkatle ele alındığı, neticede İslami Finans enstrümanların ortaklık ve risk paylaşımı gibi temeller üzerine bina edileceği bu yeni yapı, bölgemizdeki yatırımcıların finansal sisteme katılımını arttırarak, bölgenin büyümesine de yardımcı olacak. 

- Borsa İstanbul’un halka arzına ilişkin çalışmalar ne aşamada?

Son birkaç yıldır teknoloji yatırımları, yeni piyasa ve ürünlerin devreye alınması ve uluslararası bağlantılarımızın geliştirilmesi olmak üzere birçok önemli girişime imza attık. Söz konusu atılımların meyvesini ise 2016 itibariyle göreceğimize inanıyoruz. Bu kapsamda, çalışmalarımızın sonuçlarının şirket değerine yansıması adına, halka arz için 2016 ikinci çeyreği veya daha sonraki bir zamanın uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki asıl hedefimiz, halka arz sürecini en doğru zamanda ve en doğru fiyatlama ile tamamlamak. BİST olarak, halka arza olan ilgiyi yüksek tutacak ve yatırımcıları da memnun edecek fiyatı hedeflerken, bir yandan da kamu yararını maksimize edecek fiyata ulaşmayı da amaçlıyoruz.

BISTECH DEVREDE
- Borsa İstanbul ile Nasdaq arasında kurulan işbirliği ne gibi avantajlar sağladı?


Nasdaq ile yapılan stratejik ortaklık neticesinde projelendirilen teknolojik dönüşüm programı BISTECH’te ilk faz geçişi 30 Kasım’da başarılı bir şekilde tamamlandı. Diğer faz geçişleri sonrasında proje nihayete erdirildiğinde, teknolojik dönüşümün yanı sıra danışmanlık ve bilgi transferi gibi hizmetler de alınmış olacak. Böylece, tüm dönüşüm tamamlandığında Borsamız, enerji ve emtiaya dayalı finansal sözleşmeler dahil çok sayıda sermaye piyasası aracının birden fazla dilde ve birden fazla para birimi üzerinden alım-satımını mümkün kılan ve kolay ölçeklendirilebilir bir teknolojik altyapıya sahip olacak. Borsamız ayrıca, üretilen teknolojinin kaynak kodlarına ve yazılımına da sahip durumda. Bu durum dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu sayede, mevcut tüm sistemler Nasdaq’ın en son ve gelişmiş teknolojileri üzerinde yerel ihtiyaçları da gözetecek şekilde değiştirilmiş olacak. Ayrıca, bu teknolojilerin 25 ülkede yeniden satış haklarına da sahip olundu. Nasdaq bu 25 ülkeye teknoloji satarken BİST üzerinden ilerlemek zorunda. Bu sayede, kendi kendine yetebilen ve dünya standartlarında teknolojinin sağlayıcısı, lider bir borsa haline gelmeyi amaçlıyoruz. 

- Geçtiğimiz günlerde EBRD ile imzalanan ortaklığın önemi nedir? Anlaşmanın detayları neler?

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yapılan stratejik ortaklık, Borsamızın milletler-üstü ve uluslararası itibara sahip bir kurumdan uzun dönemli yatırım mahiyetinde kaynak sağlamasına imkân veriyor. Borsa İstanbul paylarının yüzde 10’unun EBRD’ye devrini öngören söz konusu bu yatırım, Türkiye ekonomisine ve sermaye piyasasına duyulan güvenin ciddi bir göstergesi. Ülkemizin kurumlarına duyulan ilgiyi göstermesi açısından bu ortaklık, önümüzdeki süreç ile alakalı da ülke ekonomimizde ve özellikle sermaye piyasalarımızda ne derece olumlu gelişmeler yaşanabileceğinin sinyallerini veriyor.

-  Borsa İstanbul’un bölgesel finans merkezi olması için bu ortaklık anlaşmalarının önemi ve bu doğrultudaki planlarınız neler?

Borsamızın stratejik plan çerçevesi içinde attığı her adım İstanbul Finans Merkezi Projesi ile uyumlu bir şekilde İstanbul’u ulusal ve uluslararası finans piyasası katılımcılarının konumlandığı bir merkez durumuna getirmeyi hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda BİST olarak gerek bölgemizdeki borsalara yatırım yaparak gerekse stratejik ortaklıklar geliştirerek etki alanımızı genişletme yolunda çalışıyoruz. Bölgesinde sermaye piyasası araçlarının alınıp satıldığı bir merkez olmayı hedefleyen Borsa İstanbul, başta yakın bölge borsaları olmak üzere uluslararası borsa ve finans kuruluşlarıyla olan ilişkilerini her geçen gün daha da ileri noktalara taşıyor. Bu noktada Nasdaq ve EBRD ile gerçekleştirilen stratejik işbirliği anlaşması önemli rol oynuyorr. Yine bu kapsamda, BIST 30 endeksine ve pay senetlerine dayalı vadeli işlem ve opsiyon ürünlerinin Londra Borsası’nda yatırımcılara sunulması hususunda London Stock Exchange Group ile yapılan işbirliği, piyasalarımız için büyük önem arz ediyor. İslam Kalkınma Bankası’nın yurtdışında işlem gören 6.05 milyar dolar değerindeki kira sertifikalarının BİST platformlarında işleme açılması ise Türkiye ve borsamızın bölgemizde sahip olduğu potansiyeli net şekilde ortaya koymaktadır.

İFM projesi hedefleri doğrultusunda ‘bölgesel merkez, küresel aktör’ olmayı hedefleyen Borsa İstanbul, başta bölge borsaları olmak üzere uluslararası borsalar, finans kuruluşları ve birliklerle olan iş birliği çalışmalarını artırdı. Avrasya borsaları arasında lider borsa olmak ve bölgesel bir ağ oluşturmak amacıyla BİST; Bakü, Kırgız ve Saraybosna Borsalarının ardından, Karadağ Borsası’na da ortak oldu. Ayrıca, Borsa İstanbul’un Dünya Borsalar Federasyonu, Uluslararası İslami Finansal Piyasalar ve Dünya Elmas Borsaları Federasyonu gibi sektörün önde gelen birliklerinde toplam 12 üyeliği bulunuyor.

TÜRKİYE’DEKİ SERMAYE PİYASASI KÜLTÜRÜ HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?

Hedeflerimizi gerçekleştirebilmek adına sermaye piyasası kültürümüzü ve finansal okuryazarlığı geliştirmemiz, halkımızdaki ve şirketlerimizdeki borsa algısını pozitif anlamda değiştirmemiz önem arz ediyor. Bunun için, bir yandan yatırımcıların sermaye piyasasına katılımını etkin bir şekilde artırmamız gerekirken, bir yandan da Borsa ve piyasalara ait yapısal problemleri ve algı sorununu gidermemiz gerek. Öncelikle, mevzuattan kaynaklı problemlerin üzerine eğilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Akabinde, mevcut piyasa algısının düzeltilmesi için sermaye piyasamızın tüm oyuncularının sorunlar üzerine hassasiyetle eğilmesi ve gerekli adımları atması gerek. Tüm bunların neticesinde ortaya çıkacak farkındalık sayesinde piyasa algısının düzeleceğinden ve daha şeffaf, adil, güvenilir ve etkin bir sermaye piyasamızın oluşacağından ümitliyim.

SERMAYEYİ TABANA YAYACAK ÜRÜNLER ÇIKARACAĞIZ
- Borsa İstanbul’da yeni ürünler olacak mı? Bunlar nelerdir?


Borsa İstanbul olarak önümüzdeki süreçte geliştirilecek yeni ürünler ve uygulamalar neticesinde, sermayenin tabana yayılmasının kolaylaştırılması ve özellikle düşük ve orta gelir grubunun yüksek getirili ürünlere yatırım yapma imkanlarının çoğaltılmasını hedeflemekteyiz. Böylece, ekonomiye katkıda bulunurken gelir adaletsizliğini de azaltma noktasında ilerleme sağlanacağını düşünmekteyim. Bu amaç doğrultusunda başta Borsamız olmak üzere sermaye piyasalarımızın tüm aktörleri ile birlikte ülkemizin gayrimenkul, enerji, bilişim teknolojisi ve savunma sanayii alanlarındaki büyük projelerinin halkımız tarafından finanse edileceği ve gelirin de yine halkımız ile paylaşılacağı yapıları canlandırma gayreti içerisindeyiz.

‘REEL EKONOMİ İÇİN FİNANSAL PİYASALAR’

-  Yaşanan son küresel finansal krizin nedenleri 2008 yılından bu yana hem akademik çevrelerde hem de piyasalar tarafından tartışılmaya devam ediyor. Krizin ana nedeni nedir sizce?

Küresel ölçekte yaşadığımız son finansal kriz ile ilgili genel görüş, finansal piyasalara ilişkin düzenleme ve denetleme eksikliklerinin krizin ana nedeni olduğu. Ancak, büyük resme baktığımızda, finansal krizlerin temel nedeninin yüksek borçlanma ve kaldıraca dayalı ürünler ile bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz. Hem küresel hem de ülkeler boyutundaki finansal krizlerin son 40 yılda hızla artmasının ve bulaşıcı bir karakter kazanmasının, bu dönemde hızla artan finansallaşma olgusundan bağımsız olarak ele alınamayacağını ifade etmek isterim. Yaşadığımız son krizin ardından, konjonktürel çözümlere ve politikalara odaklanılması, küresel düzeyde reel sektörü canlandıramamakla kalmayıp küresel borç yükünün 2008 yılından bu yana 50 trilyon dolar üzerinde artmasına sebep oldu. Bu durum, reel sektör getirilerinden bağımsız biçimde ve merkez bankalarınca belirlenen faiz oranlarının bir yansıması. Sermayenin marjinal verimliliğinden tamamen bağını koparmış bu ekonomik ortamda küresel düzeyde bir yatırım/tasarruf dengesizliği ortaya çıktı. Bu noktada, reel ekonomi ile daha kuvvetli bağlara sahip bir finansal sisteme duyulan ihtiyaca vurgu yapmak isterim. Önümüzdeki süreçte, reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha aktif bir rol üstlenen ve aynı zamanda topluma fayda sağlayıcı ve değer yaratıcı bir finansal sisteme ihtiyaç duyuluyor. Kanaatimce sürdürülebilir bir büyüme için ‘finansal piyasalar için reel ekonomi’ anlayışı yerine ‘reel ekonomi için finansal piyasalar’ düsturu öncelenmeli. Bu şekilde tasarlanan bir finansal sistemde, krizlerin sayıca ve etkice azalacağını düşünüyorum.

HALKA ARZLARDA İVME KAZANACAĞIZ

Son yıllarda halka arz konusunda, küresel ölçekte bir yavaşlama olduğunu gözlemliyoruz. Ülkemizde ise özellikle potansiyelimiz de düşünüldüğünde olmamız gereken yerde bulunmadığımızı ifade edebilirim. Son birkaç yıldır özellikle iç ve dış gelişmelere bağlı olarak halka arzların istenilen düzeyde devam ettirilemediğine hepimiz şahit olduk. Ancak bu durum aynı zamanda önümüze bir hedef de koyuyor. İnşallah önümüzdeki süreçte sermaye piyasamızın tüm alanlarında ve özellikle de halka arzlarda tekrar ivme yakalayacağımız bir döneme gireceğimizi düşünüyorum. Hâlihazırda ise halka arzı teşvik edecek birçok düzenleme ve uygulama bulunuyor. Yakın zaman önce Borsa İstanbul halka açık şirket sayısını artırmak amacıyla ilk kota alma ücretini kaldırdı. Benzer şekilde Gelişen İşletmeler piyasamızda işlem görmek isteyen KOBİ’lerimize KOSGEB önemli destek veriyor. Yine erken aşama şirketlerimizin fon ihtiyaçlarına bir çözüm oluşturmak ve sermaye piyasalarına katılımı teşvik etmek için Özel Pazar’ı devreye aldık. Bunun yanında Maliye Bakanlığı’nın getirdiği yeni düzenleme ile finansman ihtiyacını özkaynak ile sağlayan şirketlere vergi avantajı getirildi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)