E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıBİST'de satışların 3 nedeni---

BİST'de satışların 3 nedeni

BİST'de satışların 3 nedeni
08 Nisan 2013 - 09:34 borsaningundemi.com

Banka hisseleri liderliğinde son 3 işlem gününde sertleşen satışlar üç nedene dayanıyor

Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü Eral Karayazıcı tarafından hazırlanan haftalık pusula raporu:
Borsaların ailece değer kaybettiği bir haftayı geride bıraktık. Önceki hafta görece pahalı bir konuma gelen ve hafta içinde Moody’s cephesinden not işareti bulamayan BIST’in başı çektiği satıcılı seyirde, zayıf gelen gerek ABD gerek Avrupa verileri de sürecin katalizörü olarak hisse marketlerinin ortalama % 2,5 değer kaybetmesinde etkili oldu.
Önceki 3 hafta para girişine sahne olan güvenli ülke tahvillerinde bu eğilim borsalarda ibrenin aşağı dönmesi ile hız kazandı ve bu cepheye gelen güçlü talep ABD 10 yıllık tahvil faizinin son 17 haftanın, Almanya 10 yıllık tahvil faizinin ise son 37 haftanın en düşük düzeyine gerilemesine neden oldu. Tahvil piyasaları özellikle önceki 3 haftada yoğun talep görüyor ve hisse marketlerinde parti tempo yitirterek sürüyor olsa da bazı aktörler arka kapıdan sıvışarak güvenli limanlarda pozisyon alıyordu. Geçen hafta bu yönelim ön kapıdan belirgin bir koşuya döndü ve Hisse marketlerinden çıkış ve tahvillere yöneliş hız kazandı.
Satıcılı süreç bir girdaba dönüşebilir mi ?
Sanmıyoruz. Hele de varlık ( petrol, bakır dahil ) piyasalarından çıkan para tahvile yönelirken eyvah Avrupa’da yangın çıkacak korkusu ile sorunlu AB ülke tahvillerine satış gelmemesi ve negatif haber akışına rağmen bu cephede asayişin berkemal kalması bize satış dalgasının aşırılaşmayacağını düşündürüyor. 2009 yılından bugüne dünya borsalarında satış dalgalarını sertleştiren, korkuları besleyen en önemli başlık AB ‘de borç stoku yüksek ülkelere yönelik iflas riskleri. Bir nevi alev alan aracın benzin deposu konumuna yerleşen ve alevler bu mıntıkaya yaklaştıkça yürekleri
yerinden oynatan borç kardeşleri İspanya – İtalya ikilisinde 2012 ikinci yarısından bugüne tahvil faizleri agresif yükselişlere sahne olmuyor. Hele de son 6 hafta içinde yaşanan negatif haber ( İtalya seçimleri, G.Kıbrıs gibi ) akışına rağmen asayişin berkemal kaldığı bu cephede iki ülkede de 10 yıllık tahvil faizinin % 5 civarında seyretmesini orta ve uzun vade adına AB’ de işlerin yoluna gireceği yönünde bir işaret olarak yorumluyoruz.
Geride kalan 9 ay boyunca benzin deposunun alevlerden uzak kalması ve istikrarlı bir biçimde faiz oranlarının gerilemesi hisse marketlerinde yaşanan düzeltmelerin aşırılaşmasını ve paniğe dönüşmesini engelledi.
Bu durum okurlarda benzin deposu çelik bir zırh ile koruma altında, asla alevlerin bu cenaba yaklaşmasına izin verilmez, ya da alevler yaklaşamaz yönünde bir güvence hissi veya rehavet yaratmamalı. Piyasaları analiz ederken yumuşak karın konumu pekişen bu cepheyi daima öncelik vererek izlemek ve tahminleri borç kardeşlerinin asayiş düzeyine uyumlu oluşturmak gerekiyor.
Bu bakıma biz İspanya–İtalya tahvil piyasalarında sükunet korunduğu takdirde borsalardaki satıcılı seyrin derinleşmeyeceği ve bir süre sonra ibrenin yeniden yukarı döneceği görüşündeyiz.
Borsalarda aşağı yönlü marj nedir ?
8.074 puandan ibreyi aşağı çeviren ve geçen haftayı 7.658 puanla tamamlayan Alman Dax endeksinde nisan ayı içinde 7.400 puanın aşağı geçileceğini sanmıyoruz.
Mayıs ayı içinde ise alevler benzin deposuna yaklaşır ve zorlu dönemeçlere ( ABD bütçe görüşmeleri, AB cephesinde tasarruf oranı pazarlıkları ) sahne olmaya aday görünen bu takvim kesitinde satıcılı seyir sürerse taban adresinin 7.200 puan olabileceğini ve bu seviyenin güçlü bir yükseliş dalgasına zemin teşkil edebileceğini düşünüyoruz.
BIST neden negatif ayrıştı ?
Yeni adı ile Borsa İstanbul’da geçen hafta yurt dışına kıyasla daha zayıf bir seyir yaşandı. Banka hisseleri liderliğinde son 3 işlem gününde sertleşen satıcılı halin biz üç nedene dayandığı görüşündeyiz.
1- S&P ‘yi takiben Moody’s de not arttırır motivasyonu kısa sürdü ve ilgili kuruluşun 28 Ocak’ta açıkladığı duruşu koruduğu anlaşıldı.
2- BIST, S&P müjdesi ile gerçekleştirdiği atak ile diğer borsalara kıyasla pahalı konuma gelmişti. Şubat ayında 10 olan BIST / DAX oranı geçen hafta başında 11’e ulaştı. Alman borsasına kıyasla son 2 ayda gerçekleşen % 10 ‘luk ilave primin getirdiği pahalılığın geçen hafta yaşanan sert satıcılı seyirde en etkili başlık olduğunu düşünüyoruz.
Haftaya 86.370 puanla perde açan ancak kapanışı 82.071 puanda gerçekleştiren BIST bu geri esneme ile pahalılık sorununu yumuşattı ve 7.658 kapanan DAX’ın 10,7 katına gerilemiş oldu. Biz 16 Nisan ( TCMB toplantısı ) baskısı ile BIST’de bu hafta da negatif ayrışmanın sürebileceğini düşünüyor, BIST/DAX oranında aşağı yönlü marjı 10,4 görüyor, önümüzdeki 2 hafta içinde bu seviyenin test edilmesi ( BIST’ın Dax’dan % 3 negatif performans göstermesi ) durumunda BIST’ın yeniden pozitif ayrışma zeminine kavuşacağını tahmin ediyoruz.
3- Geçen hafta pazartesi günü açıklanan büyüme oranları ( 2012 son çeyrek % 1.4, 2012 tümü % 2.2 ) ilk çeyrek öncü göstergeleri ile birleşerek 2013 yılında Türkiye ekonomisinin % 4 olan büyüme hedefine ulaşmasının kolay olmadığını gösterdi. Söz konusu veri seti hükümet kanadından faiz oranlarının düşürülmesi gerektiği yönündeki açıklamalar ile birleşince gözler 16 Nisan ( haftaya salı ) tarihli TCMB toplantısına çevrildi.
16 Nisan TCMB toplantısı negatif beklenti konumuna yerleşiyor
Bu toplantıda, düşük ekonomik aktivitenin destek gereksinimi ve Başbakan Erdoğan’ın BIST açılışında düşük faizden yana koyduğu tavır, gerek politika faizinde gerek ise gecelik faizlerde indirim olasılığını yükseltti.
Bu hali ile sorun yok, düşük faiz borsa için iyi haber. Ancak TCMB ‘nin iç talebin büyümeye katkısının kredi kanalı ile borca dayalı suni bir büyümeye dönüşmesini engellemek amacı ile faiz indiriminin yanında munzam artışı ve ROK hamlesi yapması piyasada güç kazanan bir beklenti konumuna yerleşiyor. Netinde bankalar üzerinde maliyetleri yükseltecek bu adımı, gerek bu hafta gerek ise önümüzdeki haftanın başında ufuktaki ( kısıtlı ) negatif beklenti konumuna yerleşerek BIST üzerinde baskı yaratmaya aday buluyoruz.
Ne düzeyde etkisi olur, ne oranda bir baskı yaratır sorusunun yanıtına ilişkin olarak; bu faktörün BIST’de önümüzdeki 6 işlem gününde dünya ortalamasının % 3 kadar altında bir performansa neden olabileceğini ve beklentinin gerçekleşmesini takiben,
Kötü beklenti gerçekleşene kadar sat, gerçekleşince al kuralından hareket ile 16 Nisan’da rahatlamaya neden olarak pozitif ayrışmaya zemin teşkil edebileceğini tahmin ediyoruz.
Bu hafta yurtdışında pozitif seyre sahne olabilir mi ?
İlk sayfada paylaştığımız üzere güvenli ülke tahvil faizlerinde özellikle de son 4 haftada hız kazanan bir geri çekilme yaşandı. Alman tahvil faizi ocak sonunda % 1,73 düzeyini test etmişken geçen haftayı % 1,21 seviyesinde tamamladı.
Her ne kadar bu cephede mayıs ayı içinde, tarihi dip olan % 1,13 oranının test edilebileceğini düşünsek de bu hafta bir kar realizasyonu yaşanabileceğini ve geçici de olsa Alman tahvili faiz oranında ibrenin yukarı dönebileceğini düşünüyoruz. ( Tahvil piyasalarında faiz oranları aşağı gelince tahvil fiyatları yukarı, faiz oranları yukarı gidince tahvil fiyatları aşağı geliyor )
Diğer güvenli ülke tahvil marketleri için de aynı şey geçerli. Bu senaryo dahilinde tahvillerden çıkacak para bu hafta varlık piyasalarına yönelerek kısıtlı da olsa yukarı yönlü bir harekete neden olma potansiyeli taşıyor. Cuma günü ABD endeksleri negatif haber olan zayıf tarım dışı istihdam verisine rağmen dikkate değer bir dayanıklılık gösterdi ve öncü DJ ulaştırma endeksi günü değer kaybederek başlamasına rağmen % 0,46 yükselişle noktaladı.
ABD Ulaştırma endeksinin 2-0 geriye düşülen bir maçı 3-2 kazanmayı çağrıştıran bu geri dönüşü, bize bu haftanın yurtdışında pozitif bir seyre sahne olabileceğini düşündürüyor.
Yurtdışında piyasaları pozitif etkilemeye aday bulduğumuz diğer bir başlık ise ABD cephesinde bilanço sezonunun bu hafta başlayacak olması. Şirket bazı haber desteği sağlayan bu kesit piyasalarda düşüşleri frenleyici yükselişleri besleyici rol oynuyor.
Strateji
Bu bakıma AB kaynaklı negatif haber akışının hız kazanmaması durumunda ( bu cephede Portekiz ön plana çıkabilir ) geçen haftayı 7.658 puanla tamamlayan Alman Dax endeksinde, bu haftanın 7.800 puanı hedefleyen sınırlı bir tepki yükselişine sahne olabileceğini düşünüyoruz. BIST’in ise TCMB faktörü ve düşük büyüme oranı nedenleri ile bu hafta da yukarı yönlü hareketlere katılmakta güçlük çekebileceğini, Ancak yurtdışı için öngördüğümüz kısıtlı pozitif eğilimin hafta içinde 80.700 desteğinin aşağı geçilmesini engelleyeceğini ve haftanın 80.700 – 83,700 bandında yatay bir seyre sahne olacağını tahmin ediyoruz. Mayıs ortası veya sonuna kadar olan kesite ilişkin olarak ise gerek içeride gerek dışarıda bir yukarı iki aşağı bir eğilimle ilkbahar düzeltmesinin bir süre daha devam edeceğini düşünüyor, taban oluşumunun gerçekleştiği ya da satışların aşırılaştığı yönünde işaretler oluşmadıkça hisse senedine ayrılan portföylerde nakit oranının % 35 ‘in altına indirilmemesini daha emniyetli buluyoruz.
BIST özelinde her ne kadar bu haftayı 80.700 – 83.700 bandında dalgalanmaya aday bulsak da, ( bu hafta için alternatif taban adresi adayımız 79.000 ) önümüzdeki 5 - 7 haftalık kesitte ( yurtdışı ile birlikte ) düzeltme sürecinin 75.000 puana kadar sürmesi senaryosunun asgari % 40 şansa sahip olduğu görüşündeyiz. Söz konusu geri çekilmenin gerçekleşmesi durumunda 2013 yılının ikinci büyük alış fırsatı olacağını ve yılsonuna yönelik 105,000 puan ( 2014 ilk yarı için 120,000 ) potansiyelini koruduğunu düşündüğümüz BIST’de ofansif stratejilere geçiş için son derece elverişli bir zemin oluşacağını düşünüyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)