"Endeks tatil arasının ardından kur ve faizdeki gevşemenin ve beklenenden iyi gelen sanayi üretimi verisinin etkisiyle oldukça agresif denilebilecek bir sıçrama yaparak 75500 direncine ulaştı. Endeks tek günde %2.5 gibi bir yükseliş gerçekleştirdi. Yükselişte bankaların ön planda olduğu dikkat çekiyor. Endeksin 75500 seviyesini geçmesi durumunda 77000 direncine doğru yükseliş görülebilir. Açıkçası dünkü alımların endeksin 75500 direncini kıracağını ve 77000 direncini test edebileceğini işaret ettiği söylenebilir. Hazine ihalesinin ardından gösterge faizin %8.74 seviyesine gerilediğini izliyoruz. Gösterge faizde %8.50 seviyesi etkili bir destek olabilir ve bu seviyenin altına gerilemesi durumunda faizdeki gerileme devam edebilir. Aynı şekilde global piyasalarda ABD Dolarının güçlenmesine rağmen, içeride USDTL nin 1.92 sınırına kadar gerilemiş olması Endeks üzerinde olumlu etkiler yaratan diğer bir faktör. Endeksin 75500 seviyesini kırması durumunda 77000 hedefli yeni alımlar yapılabilir. Ancak uzun soluklu bir güçlenmeden sözetmek için 77000 direncinin geçilmesi gerektiği düşüncemizi koruyoruz. Dün Gelişmekte olan piyasalarda bir miktar tepki görsekde, bu hareketin bir GOP hareketini olduğunu söylemek için endeksin 77000 seviyesini geçmesi gerekiyor. Bugün içeride Hazine ihaleleri takip edilirken, gösterge faizde %8.50 seviyesini takip ediyor olacağız. Dışarıda ise Almanya Ağustos ZEW Endeksi (12:00) özellikle euro üzerinde etkili olabilir. ZEW Beklenti Endeksinin geçen ayki 36.3 seviyesinden 39.9 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Öğleden sonra ABD Temmuz Perakende satışlar (15:30) verisi takip edilirken, perakende satışlarda %0.3 lük artış bekleniyor. Akşam saatlerinde FED üyesi Lochart ın konuşmaları izlenecek.
SABİT GETİRİLİ PİYASALAR Pazartesi günü para piyasası 3,316 milyon TL eksi rezerv ile açıldı. Gecelik faiz ortalama brüt %6,23 net %5,30 oldu. Hazine bugün düzenlediği iki ihale ile Ağustos ayı ihale programına başladı. 20 Haziran 2018 itfalı 6 ayda bir yüzde 4.15 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında bileşik faiz yüzde 9.04 2 Ağustos 2023 itfalı 6 ayda bir yüzde 1.5 reel kupon ödemeli TÜFE'ye endeksli tahvilin ilk ihracında ise reel faiz yüzde 2.96 oldu. 5 yıllık sabit kuponluda getiri beklentilerin üzerinde, 10 yıllık TÜFE'ye endeksli tahvilde ise beklentilerin altında oluştu. Hazine ihalelerin sonucunda 4.727 milyar TL'si piyasadan 540 milyon TL'si kamulardan olmak üzere toplamda 5.267 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi. Tahvil ve Bono Piyasası nda ise dar bantta ve hacimsiz işlemler görüldü. 13 Mayıs 2015 vadeli gösterge tahvilde ortalama bileşik faiz %8.73 8 Mart 2023 vadeli 10 yıllık tahvilde ise ortalama bileşik faiz %9.00 oldu. Kısa vadede gösterge faizin %8.70 -%8.90 bandında hareket etmesini bekliyoruz. ABD'de son açıklanan tarım dışı istihdam verisinin ardından Fed'in tahvil alım programını erken sonlandıracağı endişelerinin azalmasıyla bayram tatili sırasında doların diğer para birimleri karşısındaki değer kaybı ve paritedeki yükselişe tepki olarak kur haftaya düşüşle başladı. Dolar/TL kuru gün içinde 1.9135-1.9270 bandında hareket etti. TCMB Salı günü valörlü döviz satım ihalesinde 50 milyon dolar satarken gösterge alış kurunu 1.9231 olarak açıkladı.
EKONOMİDE SON GELİŞMELER BİST neye sevindi? Bizi bu sayfalardan takip eden okurlarımız BİST’te dün yaşanan %2.5’lik artışa çok da şaşırmadığımız tahmin edecektir zira son dört – beş haftadır GOP’larda fundamental al sinyali gördüğümüzü ve faiz-kur eksenindeki gerilimin bir miktar gevşemesi halinde BBB rayting ölçeğinde çok ucuzlayan BİST’in de diplerden bu sinyale bir süreliğine de olsa GOP’larla birlikte iştirak edebileceğini dile getiriyorduk. Yalnız, altını çizelim önkoşul faiz-kur ekseninin rahatlamasıydı. Haber akımının ve işlemlerin yavaşladığı yaz döneminde yatırımcılardaki rehavetin kur ve faize yansıması sanırız çok da şaşırtıcı değil. Neticede, bir miktar rehavet, GOP’ların toparlandığı bir ortamda BBB ölçeğinde çok ucuz kalan BİST’e yaradı. Soru, bu durum devam edip BİST’in zor boşlukları doldurmasını sağlar mı? Hiç kolay değil çünkü cari açık genişlerken, ekonominin durgun üretim ekseninde kur etkisiyle yüksek enflasyon yaratmaya başlaması yatırımcıları düşündürmekte. Dün, GOP’lardaki olumlu havaya rağmen Hazine ihalelerine ilginin orta düzeyde kaldığını gördük. 5 yıl vadeli tahvilin faizi %9.12’den %9.04’e hafif gerilerken, 10 yıl vadeli TÜFE endeksli tahvile reel getirinin %3.22’den %2.96’ya geveşeyebildiğini gözlemledik. Teklif/satış oranının 1.77’de kalması yabancı ilgisinin pek kuvvetli olmadığına işaret etti. Kaldı ki ihaleler sonrasında sepet kurun yükseldiğine tanıklık ettik, ancak neyse ki GOP’lar güçlüydü de kur kapanışa doğru gevşeyebildi. Bu gün de Hazine 2 ve 10 yıllık sabit kuponlu tahvil ihaleleri gerçekleştirecek. Olumusuz bir gelişmenin yaşanmayacağı ve ihalelerin dünküne benzer havada geçeceğini düşünüyoruz.
Yatırımcıların şu günlerde Türkiye dışında “durgun üretim - büyüyen cari açık - yüksek enflasyon” kombinasyonuna diğer pazarlarda pek rastlamadığını not edip dün gelen üretim rakamlarına kısaca göz atalım. Üretim rakamlarında bir karmaşadır gidiyor. Kimi takvim etkisinden arıdırılmış üretimde görülen yıllık %4.2’lik artışa sevinirken, kimi takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış üretim rakamlarındaki aylık %1.4’lük artışa burun kıvırıyor. Büyüme rakamlarında kullanılan ham verilerde ise %3.0 gibi piyasa tahmin ortalamasının (%2.3) üzerinde bir artış var. Bu rakam tahminleri aşsa da zayıf. Hele hele ilk altı aydaki performans yürekleri sızlatıyor, sadece %2.3’lük üretim artışı var! Böyle bir sanayi üretim verisiyle %4’lük hedefin yakalanamayacağını ilgili bakanlıkların hemen hepsi kabullenmiş durumda. Zira, ilk çeyrekte %3.0 büyüyen Türkiye ekonomisinin son verilerin ardından 2Ç’de ancak %3.5 büyüyebileceği düşünülüyor. Faiz ve kurda artışın yaşandığı 3Ç’de yaz ve Ramazan etkisiyle yaşanan durgunluğu da dikkate alırsak %4’lük hedefe elveda hazırlığı yapmak gayet mümkün. Artık büyüme tahminlerinde %3.0-4.0 bandını konuşacağız. Son olarak, Perşembe açıklanacak Haziran Cari İşlemler Dengesinin 5.1 mia dolar açık verebileceğini not edelim. Rakam Mayıs’taki 7.5 mia doların epeyce altında inecek ancak geçen yılın aynı ayına göre 1.1 mia dolar yükselecek. Bu durumda, 12 aylık birikimli cari açık 54.7 mia dolarla son on ayın zirvesine çıkacak. Neticede, 160 mia doları aşan dış borç servis yüküyle Türkiye’nin gelecek 12 ayda bulması gereken dış finansman tutarı 210 mia doların da üzerine çıkmış oluyor.
(Eczcıbaşı Menkul Değerler)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.