NASDAQ OMX Group Başkan Yardımcısı Sandy Meyer Frucher, yenilikçilik ve inovatifliğin önemine işaret ederek, "Finans noktasındaki yenilikçilik konusunda Borsa İstanbul muhteşem bir örnek. Türkiye bu noktada lider bir örnek" dedi.
Frucher, Anadolu Ajansı'nın üst üste ikinci defa global iletişim ortağı olduğu, küresel finansın liderlerini buluşturan "5. İstanbul Finans Zirvesi" kapsamında düzenlenen "Sermaye Piyasaları ve Yenilikçilik" oturumunda konuştu.
Borsa İstanbul ve Nasdaq arasındaki uzun zamandan beri devam eden işbirliğinin istikrarlı ve pozitif gittiğini belirten Frucher, "Borsa İstanbul'un kuruluşu gerçekten çok büyük bir projeydi, daha önce yapılmamış, bütün piyasaların tek bir piyasa içinde merkezileştirilmesi çok zor bir şeydi. Ve bu Türkiye'de yapıldı. Çok da iyi bir performans ortaya koydu" ifadelerini kullandı.
Frucher, Borsa İstanbul'da çok iyi bir kamu politikasının izlendiğini belirterek, sürecin başında piyasaların entegrasyonunun geldiğini, bunu yapabilmek için de teknoloji entegrasyonun yapılmasının gerektiğini, vurguladı.
Borsa İstanbul'un bu ortak teknoloji entegrasyonunu yaptığına dikkati çeken Frucher, "Dünyada bunu yapan başka kimse görmedim. Biz buna baktık ve bu müthiş bir fırsat dedik" ifadelerini kullandı.
Frucher, kendilerinin bir finans piyasasından çok teknoloji piyasası gibi olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla, biz de geliştik ve dönüştük. Günümüz dünyasında teknolojinin gelişme hızına baktığınız zaman ya bu sürece yetişeceksiniz, yapabiliyorsanız da önüne geçeceksiniz. Yenilikçi olmak, inovatif olmak çok önemli. Yenilikçilik açısı da NASDAQ'I BİST'e yaklaştırdı. Finans noktasındaki yenilikçilik konusunda BİST muhteşem bir örnek. Türkiye bu noktada lider bir örnek. Piyasaları birleştirdiğinde bunu işin yasal boyutuyla da destekledi. Ve en iyi üst noktada bir mevzuatla, şeffaflıkla, dengeyle, adillikle ve tüketicinin korunmasıyla bezenmiş yapıyla destekledi."
"BİST'te yaşanan teknik sorunlar normal, her şirket yaşayabilir" Zaman zaman yaşanan teknik sorunlara ilişkin Frucher, şu değerlendirmede bulundu:
"BİST gerçekten son derece sıra dışı zorlukta olan bir sürece girdi, zor bir hedef seçti ama bunu gerçekleştirebilir. Bu tarz şeyler olabilir, bu gibi sıkıntılar yaşanabiliyor. Her borsanın, her şirketin yaşadığı kendi teknolojik sıkıntıları vardır. Borsa İstanbul'daki istikrar gerçekten birinci derecede. Dünyadaki şirketler içinde baktığımızda BİST istikrar açısından gayet iyi yerde. Bunlara sadece bir takım sıkıntılar diyebiliriz. Bu küçük teknik sıkıntılar ciddi sıkıntılar değil."
"Borsa İstanbul şu an yaptığı şeyi yapmaya devam ederse bölgeden daha fazla pazarı çekecek zaten" diyen Frucher, bunun için de likiditenin artırılması, eğitim gibi hususların önemli olduğundan bahsetti.
Frucher, Türkiye'nin bölgesel konumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Olası riskler ve zorluklar konusuna işaret eden Frucher şunları söyledi:
"Başka pazarları çekebilmek için öncelikle ekonominin iyi şekilde devam ediyor olması lazım. Türkiye'nin kesinlikle dünyanın diğer bölgelerinden gelen insanlar için çekici olması çok önemli. Büyüme oranı korunmalı hatta daha da yukarıya gitmeli, sürekli olmalı, istikrarlı olmalı. Siyasi istikrar çok önemli, yurtdışından yapılan yatırımların devam etmesi çok önemli. Akışın yönetiminin başarılı şekilde yapılması gerekiyor, Borsa İstanbul üzerine düşen yönetimi başarılı şekilde yapıyor."
"Türkiye zor bir bölgede, şanslı olduğu söylenemez" Türkiye'nin zor bir bölgede olduğunu belirten Frucher, "Komşuları açısından bakıldığında Türkiye'nin pek şanslı olduğunu söyleyemeyiz ama tarihsel olarak bakıldığında dengeli bir konumu var. Yıllardır her ülkede inişler çıkışlar yaşanmış ama Türkiye bir şekilde dengeli konumunu her zaman koruyabilmiş, bu çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Çok büyük şirketlerin Türkiye'de gayet iyi işler yaptığına işaret ederek, NASDAQ'ın Borsa İstanbul ile işbirliği fikrinde, bu coğrafyada iş yapmanın ne anlama geldiğinin anlaşılmasının da yattığını söyledi.
Türkiye'de verilen vergi teşviklerine de değinen Frucher, stratejik vergi teşviklerinin işe yarayacağını, bunların hedefli, akılcı seçilmesi ve adil olması gerektiğini, teşvik fırsatları sayesinde aslında gelmeye niyetli olmayan yatırımcıların bile çekilebileceğini söyledi.
Frucher, "İnsanlara piyasanın kumardan farklı olduğunun anlatılması lazım. Yerel yatırımcıların çekilmesi ve eğitilmesi önemli" diye konuştu.
Frucher, Türkiye hükümetinin de borsanın da, piyasa yapıcılarını ve sermayeyi buraya çekmek konusunda olumlu şeyler yaptığına işaret ederek, "Teknoloji açısından da teknoloji standartlarını yükseltmesi önemli. Londra 4 saat ve Dubai de 4 saat. Bu bir gerçek ve bu tip şeyler gerçekten çok önemli" dedi.
Frucher, hükümetin İstanbul'u finans merkezi yapma stratejisini paylaştıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bizler yatırım yaptığımız zaman gerçekten çok önemli bir açıklama yapmıştık. Biz Borsa İstanbul'u sadece yükselen bir pazardan veya piyasadan öte, burayı bir küresel ve bölgesel pazar olarak gördüğümüzü söyledik. Yatırım da zaten bununla alakalıydı. Bunun içerisinde tabi ki diğer yatırımcıların da buraya gelmesini sağlamak, onların çekmek de vardı.
Bu da çok önemli. birçok yerde yerel insanlar şunu söyler. Neden dışarıdan insan getiriyorsunuz ki? Cevap ise bizler bu pastayı daha fazla büyütmek için sermaye yatırımına ihtiyaç duyuyoruz ve insanların bu borsaya kaydolması, burada faaliyet göstermesi, yatırım yapması gerekir. Neresi olursa olsun bir finans merkezinin dinamik ve karma bir yapısının olması lazım. Yerel ve uluslararasını birleştirmesi gerekir. İstanbul'da ben bunu görüyorum."
Bölgede krizin, zorlu coğrafyanın uluslararası yatırımcıyı etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruyu Frucher, şu cevabı verdi: "Genel olarak kötü bir etkisi olabilir, Türkiye için. Ama New York için de benzer bir etki görebilir. Piyasaları şöyle bir izliyorum ve bir önceki gün neler olup bittiğiyle ilgili ve ne gibi etkileri olduğunu izliyorum. Doğudan batıya doğru etkileri gözlüyorum. Piyasalar ve ekonomiler birbirine bağlı. Dolayısıyla bu tip şeyler özellikle bu bölgede olup bitenle alakalı dünyanın dört bir yanında insanlar gerçekten endişeleniyor. Terörist gruplar var ve bu terörist gruplar geleneksel propaganda yapıyor. Olumsuz etkileyebilmek, insanlar üzerine korku salabilmek için sosyal medyayı kullanıyorlar. Bu tip şeyler etkili oluyor, işe yarıyor. Bundan kaçış mümkün değil. Nasıl bir son verebiliriz buna, bunu belirlemek lazım. Ben 3-4 senedir düzenli olarak Türkiye'ye gidip geliyorum. Gördüğüm kadarıyla güvenlik açısından sorun yok. Trafik o kadar yavaş ki kaza geçirme imkanı da yok. Olan biten zaten bu."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.