Belirsizlik sanayiciye de yansıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayı sanayi üretim endeksi verilerini açıkladı. Geçtiğimiz Haziran ayında sanayi üretim verilerinin beklentilerin çok üzerinde geldiğini görmüştük. Temmuz ayında ise bu sefer tam aksine beklentilerin çok altında kalan bir sanayi üretimi verisi görüyoruz. Bunu biraz da baz etkisiyle açıklamak gerekiyor. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriler de bir önceki aya göre hesaplandığı için, Haziran ayındaki yüksek artışın etkileri sonucunda aylık bazda gerileme karşımıza çıkıyor. Geçmişe yönelik olarak da arındırılmış verilerin yıllık bazda yüzde 5,5’ten yüzde 4,9’a; aylık bazda da yüzde 2,45’ten yüzde 2’ye revize olması bu hafta açıklanacak olan ikinci çeyrek GSYH büyüme hızına yönelik tahminleri de aşağı çekecektir. Bizim de ikinci çeyrek için yüzde 2,5 büyüme beklentimiz mevcuttur.

Gelen verileri son dönemde Türkiye ekonomisine yönelik istikrarsızlığın ve belirsizliklerin sanayiye yansıması şeklinde yorumlayabiliriz. Öncü göstergeler olarak nitelendirdiğimiz imalat sanayi güven endeksi ve kapasite kullanım oranı gibi verilerde de zayıf bir trend olduğunu gözlemliyoruz. Temmuz ayı artık seçim sonrasına denk gelen ve seçimden sonraki belirsiz durumun hakim olduğu bir döneme denk geliyor. İhracatta da performans zayıf, iç talep ve dış talepteki düşük seyrin de düşük üretimde etkileri görülmektedir.

Sonuç olarak belirsizlik ortamı sanayiciye de yansıyor, dolayısıyla bu dönemde üretimde bir patlama olması beklentisi çok iyimser bir beklenti olur. Sanayi üretimi, GSYH büyüme hızı için önemli bir öncü göstergedir. 3. çeyrek GSYH büyüme hızı için olumlu sinyaller almadığımızı söyleyebiliriz. Sanayi üretiminin 3. ve 4. çeyrekteki performansının Türkiye’nin yılın son yarısındaki büyüme performansı açısından da belirleyici olmasını bekliyoruz, çünkü gözlemlediğimiz kadarıyla sanayi ekonomik ve siyasi konjonktüre oldukça duyarlı bir haldedir. Tüketici güvenindeki düşüş ve mevcut kur seviyeleri dikkate alındığında da iç talebin pozitif etkisini eskisi kadar hissetmeyebiliriz. Seçimden sonraki dönemde de siyasi belirsizliğin devam etmesi durumunda da büyüme beklentileri aşağı çekilebilir. Bu nedenden dolayı yılsonunda da yüzde 2,6 büyüme bekliyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.