E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıBeklenti yok, satış var---

Beklenti yok, satış var

Beklenti yok, satış var
30 Mayıs 2013 - 09:38 borsaningundemi.com

Piyasaların gündeminde yeni bir beklentinin olmaması piyasalarda satış baskısı yarattı

Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) tahvil alım miktarını önümüzdeki birkaç ay içinde azaltabileceğine ilişkin haber ve algı değişikliği küresel mali piyasalarda etkili olmaya devam ediyor. Amerikan 10 yıllık tahvil faizinin dün sabah saatleri itibariyle %2.23’e varan bir yükseliş kaydetmesi, Amerikan Doları’nın değer kazanması ve hisse senedi piyasalarının ciddi satış baskısına maruz kalması, bunun yansımaları olarak düşünülebilir. Bununla birlikte dün küresel mali piyasalarda bir miktar tepki hareketi de gözlendi. Piyasalardaki sert satışları fırsat olarak değerlendiren bazı yatırımcıların işlemleri sonrasında 10 yıllık tahvil faizi %2.12’ye kadar gerilerken ABD Doları da değer kaybına uğradı.
FED’in tahvil alım miktarını azaltabileceği hususu uzun süre gündemde olmayı sürdürecek. Özellikle de ABD’de açıklanacak olan önemli makroekonomik veriler bu kapsamda değerlendirilecek. Bu çerçevede bugün TSİ15:30’da açıklanacak 1Ç GSYH büyümesi, haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve çekirdek PCE enflasyonu önem arzediyor. Beklentilerin üzerinde çıkacak bir büyüme verisi, tahvil alımlarının azaltılacağı yönündeki beklentileri destekleyecektir. Bu arada FED’in güvercin olarak bilenen bölge başkanlarından Rosengren’in de dünkü açıklamasında tahvil alım miktarının azaltılabileceğine vurgu yapması dikkat çekiciydi. Görünen o ki, FED aşırı likiditenin ekonomik aktivite üzerinde neden olduğu olumlu etkiden ziyade finansal istikrar kapsamında yaratabileceği risklere odaklanmaya başladı. FED’in tahvil alımını azaltıyor olması miktar açısından büyük bir etki doğurmayacak.
Ancak, FED’in mevcut para politikasından geri adım atıyor sinyali vereceğinden dolayı önemseniyor. Son yıllarda ultra gevşek para politikası ile piyasalarda yaratılan iyimserlik açısından ise kötü bir haber zira ucuz ve bol likiditeden geri adım atılıyor yönündeki bir beklenti mali piyasalar açısından iyi bir haber değil. Son birkaç gündür bunun yansımalarını da görebiliyoruz. Dün Avrupa borsaları %2’ye yakın kayıplara sahne olurken gelişmekte olan ülke borsalarındaki satışlar daha kuvvetliydi. Bu sabah Asya’da Japonya önderliğinde sert satışlar gözlemliyoruz. Japon Nikkei225 endeksi şu dakikalarda %5 kayıpla işlem görüyor. Bu sert düşüşe neden olarak Japon Yeni’ndeki değerlenme gösterilse de Japon borsasında son günlerde yaşanan sert dalgalanmalara dikkat edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Geçen hafta da %7 oranında günlük kayıp yaşayan Japon borsasında bunu sadece Japon Yeni’ndeki harekete bağlamak doğru olmayacaktır. Geçen haftaki bültenlerde belirttiğimiz üzere Japon Merkez Bankası’nın uyguladığı riskli para politikasına yönelik ciddi endişelerin baş gösterdiği kanaatindeyiz. Japon ekonomisinde yaşanacak olumsuz bir durumun dünyanın geri kalanını olumsuz etkileyeceği gözardı edilmemelidir.
Küresel mali piyasaları etkisi altına alan satış baskısı doğal olarak Türk mali piyasalarını da etkiliyor. TCMB’nin faiz indirimleri nedeniyle Türk Lirası’nın korumasız kalması da bu durumu iyice pekiştiriyor. Dün Türk Lirası’nın döviz sepeti karşısındaki değeri 2.14’e varan bir kayıp kaydetti. USDTRY kuru 1.8700 ile son bir yılın en yüksek düzeyine çıktı. BİST100 endeksi günü %3.1 oranında kayıpla bitirirken gösterge tahvilin bileşik faizi ise yaklaşık 30 baz puan artarak %5.6’ya geldi. Türkiye ekonomisi göreceli olarak iyi bir durumda olsa da not artırımları sonrasında gündemde yeni bir beklentinin kalmaması, Amerikan faizlerindeki yükseliş nedeniyle fon hareketlerinin tersine dönmesi ve TCMB’nin faiz indirimleri ile TL’nin cazibesini kaybetmesi TL veTL cinsi yatırım araçlarını olumsuz etkiliyor.
Bugün bir yandan gözler ABD’de açıklanacak makroekonomik veriler üzerinde, diğer yandan isebunun Amerikan tahvil faizleri üzerindeki etkisinde olacak. Bu sabah Asya borsalarındaki sertsatışlar ve yatırımcıların korunma ihtiyacı olarak uzun bir aradan sonra altına talep göstermeleri(XAUUSD) son birkaç saat içerisinde %1’lik bir artış kaydederek 1400 dolar ile son iki haftanınzirvesini yaptı) günün geri kalanında da satışların etkili olabileceğini gösteriyor. Küreselbazda yaşanan bu hareketin uzun vadeli boğa piyasasında kar realizasyonu olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
HSBC YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • objektif30 Mayıs 2013 11:22

    Gedik'in de ifade ettiği gibi 86000 - 90.000 bandına yerleştik bu banttaki yatay seyir muhtemelen fedin temmuz ayındaki tahvil kesim adreslemesine kadar devam edecek, ardından 83000'e düşen endeks kısa bir süre sonra 86 oradan 93 oradan 96000 olmak üzere 3 kademede ancak kısa sürede rekor bir artışa imza atacak, kısacası en geç haziran ayı ortası pozisyon almak için son fırsatttır.

  • borsazede30 Mayıs 2013 10:27

    hangi hisseyi alalım pekii

  • büyük düşünün30 Mayıs 2013 10:18

    86 ya da 83000den alın büyük firmaları aselsan, boyner, thy, doas, toaso, kcholding, ccola... sonra arsa almış gibi yan gelin yatın 15 Ocak 2014'ten öncede çıkmayın. FED istediği kadar tahvil alımını kessin, eğer şimdi 83000'e inersek bir daha bu seviyeye dönmeyeceğiz ama 86'dan 93'e zıplarsak, tekrar 86'a geri sarma ihtimali var elbet.

  • arkadaş30 Mayıs 2013 10:11

    ne beklentisi ya günlük 3 milyar hacimle 93000 üzerine çıkılamadığından 86000 ya da 83000'e geri sarıp tekrar çıkış...piyasaların aynı insan metabolizması gibi bir dinamiği var anlık olay ya da beklenti hikayesi laf... muhtemelen dax gibi 83000'den 93000'e roketleyeceğiz ama 86'da olabilir borsada temsil olunan titan firmalar var, hükümete yakın şirketler de var, izin verirler mi hiç 83000'nin altına, büyük düşünün tırsmayın.