E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündem'Batı gibi yapmadık, sırtımızı dönmedik...Afrika'ya 15 milyon doz aşı gönderdik'---

'Batı gibi yapmadık, sırtımızı dönmedik...Afrika'ya 15 milyon doz aşı gönderdik'

'Batı gibi yapmadık, sırtımızı dönmedik...Afrika'ya 15 milyon doz aşı gönderdik'
15 Mart 2022 - 15:52 borsaningundemi.com

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası İyilik Ödülleri" programında, "Dünyayı iyilik değiştirecek şiarıyla çıktığımız iyilik seferberliği hamdolsun yoluna güçlenerek devam ediyor" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan "Uluslararası İyilik Ödülleri" programında konuştu.

"İki yıllık bir aranın ardından küresel iyilik neferleri olarak gördüğüm siz kardeşlerimle tekrar buluşmanın, tekrar hasret gidermenin bahtiyarlığını yaşıyorum" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

İyilik Ödülleri Töreni münasebetiyle kalplerimizi bir araya getiren Türkiye Diyanet Vakfına ve Diyanet teşkilatımızın saygıdeğer yöneticilerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Hem Türkiye'deki müesseseleri hem de toplam 12 kardeş ülkedeki 27 eğitim kurumuyla geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetişmesine katkı sağlayan vakfımızı tebrik ediyorum. Dünyayı iyilik değiştirecek şiarıyla çıktığımız iyilik seferberliği hamdolsun yoluna güçlenerek devam ediyor.  İyilik ödüllerine yönelik teveccühün hem yurt içi ve hem de dışında artmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Türkiye Diyanet Vakfının yarım asra yakındır yürüttüğü başarılı çalışmalarla Türkiye'de ve mazlum coğrafyalarda umudu, kardeşliği ve sevgiyi büyütmeyi sürdürdüğünü belirten Erdoğan, "Dünyayı iyilikle kuşatıp, 7 kıtaya bahar iklimini yaşatma arzusuyla yola çıkan vakfımız, Türkiye'nin ve Türk milletinin iyilik sancağını, yeryüzünün dört bir yanında iftiharla dalgalandırıyor" dedi.

'İYİLİKLER GELECEĞE DAİR ÜMİDİMİZİ YEŞERTİYOR'

"Halka hizmet Hakk'a hizmettir" düsturuyla hareket eden Türkiye Diyanet Vakfının, en prestijli faaliyetlerinden birisinin de Uluslararası İyilik Ödülleri olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerine şu cümlelerle devam etti:

"İyiliği yaymayı, iyiye ve iyiliğe olan farkındalığı artırmayı hedefleyen bu özel ödüllerin ülkemizde önemli bir ihtiyacı giderdiğini düşünüyorum. 'Dünyayı iyilik değiştirecek' şiarıyla çıktığımız iyilik seferberliği hamdolsun yoluna güçlenerek, daha da serpilerek devam ediyor. Bu ödüller vesilesiyle yeryüzünün dört bir yanındaki iyi yürekler ve müşfik gönüller arasında her gün yeni köprüler kuruluyor. Mutmain bir kalp, gülen bir yüz, müteşekkir bir göz şöyle kalpten kopup gelen bir 'Allah razı olsun.' haricinde hiçbir karşılık beklemeden yapılan iyilikler geleceğe dair ümitlerimizi de yeşertiyor."

ERDOĞAN, GAMZE ÖZÇELİK'E DE TEŞEKKÜR ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyilik Ödülleri'ne yönelik teveccühün yurt içinde ve yurt dışında artmasını memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek program kapsamında hem Türkiye'den hem de dünyanın farklı köşelerinden iyilik hikayelerini birlikte izlediklerini belirtti.

Erdoğan, her biri ayrı takdiri hak eden bu örneklerin yaşanmış 500 hikaye arasından seçildiğini ifade ederek "Biraz sonra ödüllerini bizzat kendilerine takdim edeceğimiz Siraj Wahhaj kardeşimizi, Gamze Özçelik hanımefendiyi, minberci Ali Önder hocamızı, Ahmet Aydemir kardeşimizi emekleri, gayretleri, fedakarlıkları ve samimiyetleri için tebrik ediyorum. Rabb'im sizlerin yokluğunu ve eksikliğini bizlere hissettirmesin diyorum. Aynı şekilde kendisi aramızda bulunamasa da gönlünün bizimle olduğunu bildiğimiz Yusuf İslam'ı tebrik ediyoruz" dedi.

Türkçenin anıt şahsiyetlerinden Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'de "Kötülere haşmet, iyilere ise daima hürmet lazımdır" dediğini kaydeden Cumhurbaşkanı, bin yıl önce dillendirilen hikmet dolu bu sözlerin ne kadar doğru ve isabetli olduğunu bugün net bir şekilde anladıklarını vurguladı.

'PANDEMİDE İHTİYAÇ SAHİPLERİ KADERİNE TERK EDİLDİ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

Özellikle korona virüs salgını sürecinde yaşadıklarımız bizimle birlikte tüm insanlığa iyiliğin, diğerkamlığın ve paylaşmanın önemini göstermiştir. Dünya genelinde şimdiye kadar 6 milyondan fazla kişinin hayatına mal olan salgın, insanlığın kaderinin ortak olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Yine bu salgın döneminde, küresel sistemdeki tıkanıklıkları, adaletsizlikleri ve çarpıklıkları görme fırsatı bulduk. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi maske savaşına tutuştuğu, solunum cihazı kıtlığının çekildiği, yaşlı bakımevlerinin adeta morglara dönüştüğü durumlara şahit olduk. Temel sağlık hizmetlerine ulaşamadığı veya aşıya erişemediği için hayatını kaybeden, hastalanan, acı çeken insanların dramlarına şahitlik ettik. Afrika, Asya veya Latin Amerika'da yaşayan milyarlarca insanın sıkıntısı, dayanışma sergilenmesi halinde çözülebilecekken maalesef dertlere derman olacak hiçbir somut adım atılmadı. Başta dezavantajlı toplum kesimleri olmak üzere ihtiyaç sahibi insanlar adeta kaderlerine terk edildi.

15 MİLYON DOZ AŞI AFRİKA'YA ULAŞTIRILIYOR

Erdoğan, bu vahim tablo karşısında devlet olarak vatandaşlarının testten ilaca ve yataklı tedaviye kadar tüm gereksinimlerini karşıladıklarını, Batılı ülkelerin yaptığı gibi dünyanın geri kalanına sırtlarını dönmediklerini söyledi.

Batılı ülkelerin yaptığı gibi dünyaya sırtımızı dönmedik. 160 ülkeye tıbbi ekipman desteği sağladık. Yurtdışından temin ettiğimiz aşılarla beraber Turkovac'ın da dağıtımına başladık. 15 milyon doz aşıyı Afrikalı kardeşlerimize peyderpey ulaştırıyoruz. Sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Polisimizden askerimize, AFAD gönüllülerinden STK'lara kadar yüzbinlerce insanımız Vefa Sosyal Destek gruplarında 2 yıl boyunca gece gündüz demeden canla başla çalıştılar. 

'KÜRT KARDEŞLERİMİZİN HAYATINI ZİNDANA ÇEVİRDİLER'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır annelerinin 'Evlatlarımızı geri istiyoruz' haykırışı, teröre ve bölücü örgütün uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerden biridir" dedi ve ekledi:

Kötülere ve zalimlere karşı haşmetli olmak da o derece hayati öneme sahiptir. 40 yıla yakındır bölücü terörle mücadele eden bir milletiz. Binlerce şehit verdik. Bölücü örgüt mensupları 40 yıldır gözü dönmüşlükle sadece yaktılar, yıktılar. Baskı ile Kürt kardeşlerimizin hayatını zindana çevirdiler. Bu nebbaşlar ilk günden itibaren en büyük yarayı anaların yüreklerinde açtılar. Analarından kopardıkları gencecik çocukları ölüme gönderirken kendi çocuklarını Avrupa'nın başkentlerine tatile yolladılar. Diyarbakır Anneleri işte bu iki yüzlülüğe 'edi bese' dediler. Bir avuç cesur ana, benim Kürt kardeşlerimin kanını sülük gibi emen zalimlere 'Artık yeter' diyerek ihtar verdiler. Diyarbakır Anneleri sadece korku duvarlarını parçalamakla kalmadılar, siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskesini de aşağıya indirdiler. Yine bu süreçte Türkiye, muhalefeti, medyasıyla kimin nerede durduğunu da görme fırsatı bulmuştur. Kandil'deki kan tüccarlarının gönüllü avukatlığını yapanlar, daha ilk günden itibaren Diyarbakır Anneleri'ni itibarsızlaştırmak için çok gayret sarfettiler. 

Erdoğan: Kalıcı ateşkes için çalışmaya yılmadan devam edeceğiz

Erdoğan'dan sağlık çalışanlarına 5 müjde birden

BM Genel Sekreteri Guterres'ten Erdoğan'a teşekkür

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Erdoğan'dan İstiklal Marşı mesajı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.