E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiBaşçı'dan son çeyrek tahminleri---

Başçı'dan son çeyrek tahminleri

Başçı'dan son çeyrek tahminleri
08 Kasım 2012 - 15:32 borsaningundemi.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yılın son çeyreğine ilişkin beklentilerini paylaştı

Türkiye para politikasında Merkez Bankası’nın aldığı kararlarla global krizin yarattığı sisin içinde ilerliyor. Merkez Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı 2010 yılının sonlarından itibaren uygulamaya koydukları politika bileşiminin bu bağlamda çok yararlı olduğunu belirtiyor.
İhracata dayalı büyüme stratejisi ile Türkiye krize rağmen dünyanın kalanından pozitif bir şekilde ayrışıyor. Dünyada ve özellikle Avrupa’da birçok büyük ülke ekonomilerinin negatif büyüme sinyalleri verdiği 2012 yılında, Türkiye’nin ne kadar büyümesi gerektiği tartışılıyor. Türk ekonomisinin gaza mı yoksa frene mi basması gerektiği konusundaki sorular henüz cevaplanamamışken, Türk Lirası’nın patronu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı Türkiye ekonomisindeki son durumu Bizden Haberler Dergisi’ne anlattı.
Dünyadaki parasal genişlemeden Türkiye’nin nasıl etkileneceğini öngörüyorsunuz?
Küresel büyüme görünümünün zayıf seyretmesi sonucu gelişmiş ülke merkez bankaları ek parasal genişlemeye gitmeye başladı. Bu uygulamanın Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için makro finansal riskleri beslediğini düşünüyorum. Bu nedenle kısa vadeli sermaye akımlarında yaşanan oynaklıklar krediler ve döviz kurları üzerinde arzu edilmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Bu kapsamda TCMB olarak, küresel dengesizliklerin ülkemiz ekonomisi üzerinde oluşturduğu makro finansal riskleri sınırlamak amacıyla, 2010 yılının sonlarından itibaren uyguladığımız politika bileşiminin çok yararlı olduğunu belirtebilirim.
Avrupa’daki Euro krizinin daha ne kadar devam edeceğini düşünüyorsunuz? Bu krizin etkilerinin boyutu değişebilir mi?
Euro Bölgesi’nde bankacılık, hane halkı ve kamu kesiminde aynı anda devam eden bilanço düzeltme süreci ile çözüme yönelik kurumsal reformların yeterince hızlı yapılamama riski, bölgedeki sorunların daha da derinleşmesi olasılığını canlı tutuyor. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) uzun süredir krize ilişkin çözüm yolları üzerinde çalışıyor. Alınan kararların uygulanmaya başlanmasının belirsizliği azaltacağını umut ediyoruz.
2012 ve 2013 sonu büyümesi hakkındaki öngörünüz nedir?
2012 yılında ekonominin ılımlı bir büyüme göstereceğini, Orta Vadeli Plan’da belirtilen yüzde 3,2 öngörüsünün makul olduğunu düşünüyoruz. İlk iki çeyrekteki ılımlı seyrin ardından büyümenin son çeyrekte hız kazanacağını tahmin ediyoruz. 2013 büyümesinin de potansiyelimize daha yakın olacağını düşünüyorum.
İhracatçıların beklentilerine TCMB cevap verecek mi? Bu anlamda izleyeceğiniz yol haritası hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle temel hedefimiz olan fiyat istikrarının kalıcı üretim, istihdam ve ihracat artışları için en önemli ön şart olduğunu vurgulamak istiyorum. Bununla birlikte ihracatçılarımızın değişen dünya şartlarına uyum sağlama konusunda gösterdikleri esnekliği, ülkemizin en büyük avantajlarından biri olarak görmekteyiz.
Bildiğiniz gibi kurlar, serbest piyasa koşulları altında belirlendiğinden kur riski her iki yönde gerçekleşmektedir. İhracatçılarımızın yatırım, üretim ve istihdam kararlarını alırken herhangi bir ülkenin kur düzeyinin gelecekte izleyeceği seyir konusunda tek yönlü varsayımlarda bulunarak karar almamaları ve risk yönetim araçlarına başvurmaları şart. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) enstrümanları kullanılarak döviz pozisyonları ve riskleri daha profesyonel bir şekilde yönetilebilir.
Ayrıca, ihracatçılarımıza Türk Eximbank aracılığıyla reeskont kredileri kullandırıyoruz. Bu krediler Türk lirası cinsinden veriliyor ve geri dönüşleri döviz cinsinden yapılıyor. 2012 yılında Türk Eximbank aracılığıyla kullandırılan ihracat reeskont kredisi limitini 5,0 milyar ABD dolarına yükselttik.
Enflasyon Türkiye için hâlâ bir risk mi?
Bir ülkenin büyüme potansiyelini belirleyen üç temel unsur bulunmaktadır. Bunlar fiyat istikrarı, finansal istikrar ve verimliliktir. Bu üç unsurdan herhangi birinde ortaya çıkabilecek bir sorun, büyüme üzerinde önemli ölçüde tahribata yol açabilmektedir. Nitekim iktisat tarihi bunun örnekleriyle doludur. Fiyat istikrarının kaybedilmesinin toplumsal maliyetleri, bugün iktisatçılarca daha iyi anlaşılmıştır. Akademik literatürde yer alan çalışmalar, enflasyon oranındaki her 10 puanlık yükselişin ülkelerin uzun vadeli büyüme oranlarında çeyrek puanlık bir kayba yol açabildiğine işaret etmektedir. Bu nedenle fiyat istikrarı büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur.
Son zamanlarda TCMB’nin kullandığı politika araçlarından biri olan Rezerv Opsiyonu Mekanizması hakkında bilgi verir misiniz?
Yakın zamanda Türk Lirası zorunlu karşılıkların belirli bir oranının döviz veya altın cinsinden tutulmasına imkân sağlayan Rezerv Opsiyonu Mekanizması, politika araçlarımıza dâhil olmuştur. Bu mekanizma sayesinde döviz rezervlerimizin güçlendirilmesi ve bankaların döviz likiditelerinin desteklenmesinin yanı sıra, sermaye akımlarındaki dalgalanmaların döviz kuru ve finansal piyasalar üzerindeki etkileri de yumuşatılmaya çalışılmaktadır. Bu mekanizma ayrıca, sermaye akımlarının yurt içi piyasalar üzerinde yol açtığı oynaklığı azaltması bakımından diğer araçlara duyulan ihtiyacı kısmen azaltmaktadır. Bu politika aracı sayesinde TCMB’nin piyasalara müdahale ihtiyacının azalması ve söz konusu mekanizmanın kurdaki olası dalgalanmaları düşürmesi beklenmektedir. Bu mekanizma bankalara döviz varlıklarını likidite gereksinimleri doğrultusunda serbestçe kullanabilme imkânı sunmaktadır. Dolayısıyla otomatik dengeleyici olarak da çalışması beklenen bu mekanizmanın finansal istikrarı destekleyeceği düşünülmektedir.
Cari açıkta düzelme bekliyor musunuz?
Hızlı kredi büyümesiyle gelen aşırı borçlanma ithalatı artırırken, düşük tasarruf oranları bizi cari açığın finansmanında dış finansmana ve sermaye akımlarına bağımlı hale getiriyor. İlki ile ilgili olarak TCMB, diğer düzenleyici kuruluşlarla birlikte kredi büyümesinin makul seviyelere çekilmesine katkı sağladı. Bu doğrultuda alınan tedbirler neticesinde iç ve dış talep arasındaki fark öngörüldüğü şekilde daralıyor ve cari açık kademeli olarak azalıyor.
KOÇ TOPLULUĞU-BİZDEN HABERLER DERGİSİ

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)