E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriBAŞBAKAN AĞLAYARAK KONUŞUYOR---

BAŞBAKAN AĞLAYARAK KONUŞUYOR

BAŞBAKAN AĞLAYARAK KONUŞUYOR
20 Temmuz 2010 - 12:15 borsaningundemi.com

Başbakan Erdoğan, Meclis grup toplantısında, İdam edilen gençlerin mektuplarını okudu

Başbakan Erdoğan, Meclis grup toplantısında 12 Eylül'de yapılacak referandumda anayasa değişiklik paketine neden 'evet' denmesi gerektiğini anlatmak için 12 Eylül döneminde idam edilen gençlerin mektuplarını okudu. Mektupları okurken sesi titreyen Erdoğan, ağlamamak için kendini zor tuttu. Bu sırada AK Parti sıralarında oturan vekillerden bazıları başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere ağladı. NECDET ADALI KİMDİR MUSTAFA PEHLİVANOĞLU KİMDİR Neymiş, bu paket işsizliğe çare bulmuyormuş. Neredeyse her çözümü bu paketten bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar söylediğiniz bir proje var mı? Dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD’de, Japonya’da Rusya’da işsizliğin olmadığı bir ülke var mı? Şu kriz süresi içerisinde ABD nereden nereye çıktı, AB ülkeleri nereye tırmandı, Türkiye ise şu anda nerede? Bir çok konuyu hep çarpıttılar. Aldatarak bunu söylediler. Bu anayasa değişikliği belki her şey değildir. Ama çok önemli bir şeydir. CHP’ye MHP’ye BDP’ye oy vermiş kitlelerde bizi anlıyor. Bu Anayasa değişikliği, yalan yanlış ifadelerle bu Anayasa değişikliği bir Ak Parti projesi değildir. Bir kişinin bir partinin projesi asla değildir. Bu paket Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir projenin milletimizin yıllardır özlem duyduğu bir Türkiye projesidir, bir millet projesidir. Referandum demokratik bir haktır. Referandum bir demokratik tercih yönetmidir. 12 Eylül’de millet hükümetin icraatlarını değil, muhalefet performansını değil, kendi geleceğini oylayacaktır. Milletimin Evet’i tercih edeceklerine ben tüm kalbimle inanıyorum. Belki şu anda anlatacaklarım biraz farklı olacak. Yakın siyasi tarihi, ama trajik bir siyasi tarihi önünüze getireceğim. Bakınız Nejdet Adalı daha 19 yşaında bir lise öğrencisiyken, cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Bende o zaman bir siyasi partinin İstanbul gençlik kolları başkanıyım. Suçsuzluğundan, serbest bırakılacağından o kadar emindi ki, cezaevinde arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. Kendisini yargılayan hakim Necdet Adalı’nın masum olduğunu iddia etti. Necdet Adalı 22 yaşındayken, 8 Ekim 1980’de asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik’in Adalı için yazdığı o ünlü şiir aslında bu zamansız ölümü en güzel şekilde resmediyor. Gerçekten çok duygusal.. Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma, saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama. Necdet Adalı 12 Eylül cundasının idamı. Bu ara bir televizyon kanalında, o günlerde idam kararlarının nasıl verildiğini izliyorsunuz değil mi? Bir bu yandan bir o yandan. Sonradan suçlular yakalandı ama Necdet Adalı geri gelmedi. 12 Eylülcüler, kendi ifadeleriyle asılan bir solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Necdet Adalı’dan birkaç saat sonra ‘Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Ailesi 3 gün sonra ziyarete geldi Mustafa’dan geriye şu satırlar kaldı. O da gerçekten çok anlamlı satırlar. Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz. Benim sizlere karşı işlediğim hatalarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak bugüne kadar cenab-ı hakkın yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Bende kardeşim Haydar gibi yüce Allah’ın karşısına çıkacağım. Anne sizlerle helalleşmek isterdim fakat olmadı. Hakkım varsa hepinize helal olsun, siz de helal edin. Yeğenime bacıma selam eder, Nişanlıma selam eder… Bir başka isim Erdal Eren. Daha 17 yaşındayken tutuklandı. 13 Aralık 1980’de, 18 yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Mamakta çektiği işkenceyi ve yazdığı dizeleri özellikle dinledik ve unutmadık. Huzur dolu içimde ben sonsuzluğu düşünüyorum, ey sonsuzluğun sahibi sana ulaşmak istiyorum. Durun kapanmayın pencerelerim, güneşimi kapatmayın, beton çok soğuk üşüoyurm. 14 Mayıs 1987’de Hüseyin Karamahmutoğlu, sabah namazını kılarken başına vurulan dipçik darbesiyle gencecik yaşında yaşama veda etti. Bu insanlık dışı uygulamaların mağdurlarında bir tanesi de Ertuğrul Günay. 12 Eylül’de hapiste bulunan bakanımız, babasının cenazesine bile katılamadı. Burada rahmetli Türkeş’in 12 Eylül sonrası yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum. 1992 yılında verdiği bir röportajda, DHP-SHP koalisyonuna neden destek verdiğini söylüyor. 12 Eylül Anayası’nı değiştireceklerine söz verdiler.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)