E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisBank Asya operasyonunda üç çelişki---

Bank Asya operasyonunda üç çelişki

Bank Asya operasyonunda üç çelişki
05 Şubat 2015 - 07:10 borsaningundemi.com

TMSF, Bank Asya'ya ortaklık yapısı nedeniyle el koydu

Bank Asya'ya TMSF el koydu. Ortaklık yapısına ilişkin bazı belgelerin BDDK'ya verilmemesi nedeniyle el konulan Bank Asya'da çelişkiler var.

Hürriyet yazarı Uğur Gürses konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Banka Asya’nın yönetimine BBDK’nın kararıyla TMSF tarafından önceki gece yapılan operasyon içinde bir çok çelişki ve soruyu barındırıyor. 1) BDDK, bankanın ortaklarında aranan nitelikleri kimin kaybettiğini neden açıklamıyor? 2) Bank Asya’nın mevcut ortaklarına izni aynı BDDK vermedi mi? 3) Bankanın genel kurulu olmadan bu kararın yürürlüğe girmesi doğru mu?

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), önceki gece aldığı kararla bank asya’da yönetim kurulunu belirleyen imtiyazlı payın yüzde 63’lük bölümünün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kullanılmasına karar verdi. Karar Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesine göre alınmış. Kararın gerekçesi şu; “imtiyazlı paya sahip bazı ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgelerin verilen süreye rağmen Kuruma intikal ettirilmediği” olarak açıklanıyor.

BİRDEN BELİRSİZ OLDU

Bank Asya’daki yüzde 63’lük payın TMSF tarafından kullanılmasına dair karar yasadaki şu fıkraya dayandırılmış: “Kanunun Nitelikli paya sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır. Kurucularda aranan nitelikleri kaybeden nitelikli paya sahip ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz. Bu halde, diğer ortaklık hakları Kurumun bildirimi üzerine Fon tarafından kullanılır.” Yani yaklaşık 20 yıldır faaliyette bulunan bankanın ortakları birden ‘belirsiz’ hale mi gelmiş? Bu konuda bir açıklama yok. 

ÜÇ FARKLI ÇELİŞKİ

Konuştuğum uzmanlar, birkaç çelişkiye işaret ediyorlar; Birincisi, BDDK bankanın ortaklarında aranan nitelikleri kimin kaybettiğini söylemiyor. Ama ‘bilgi gelmedi’ diye bu kararı almış. Burası çok tartışmalı. BDDK’nın bu konuda şeffaf olması, kamuoyunu bilgilendiriyor olması beklenir. İkincisi de, mevcut ortaklara izni veren de BDDK. Üçüncüsü, bankanın genel kurulu olmadan bu kararın yürürlüğe girmesi bile tartışmalı. Bu hukuki sorunları bir tarafa bırakırsak, asıl sorun şurada; bunun politik bir ‘el koyma’ olduğu çok açık. Geçmişte kadroları ile ortak ve güç birliği içinde olunan ama sonra karşıt olarak konumlanan bir cemaati saf dışı bırakmak için tüm mekanizmalar hukuk içinde ya da dışında, devreye sokulmuş durumda. Belli ki banka da bu kapsamda hedef alınıyor. En azından son dönemde kamuoyuna çıkıp ‘hukuk önemli’ diyen ve ülkeye yatırımcıların gelmesi için uğraşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bu durumu ikna edici bir açıklaması olmalı.

HALKA AÇILIRKEN İZNİ KİM VERDİ 

Çok açık ki; bankanın mali durum zayıflığı ya da likiditesi ile ilgili bir gerekçe ya da yasal bir dayanağa atıf yok. Deyim yerindeyse pek de ‘eften püften’ bir gerekçeyle, hatta ‘halka açılırken bu izni kim vermişti bu bankaya?’ sorusunu da sorduracak tuhaflıkta bir manevra yapılmış oldu. Bankaya paralarını yatıran ya da ticari bir ilişkisi olan kesimlerde şüphe yaratacak, güven sarsmaya dönük bir hamle. İşin tuhaf yanı, mali durumdaki zayıflıkla ilgili bir gerekçeye dayanarak (Bankacılık Kanunu madde 70) değil, başka bir nedene (madde 18) dayanarak yönetim ataması yapıldığından, atanan yönetimin bankanın mali durumundaki seyrin sorumluluğunu da taşıdıkları çok açık. Unutmayalım ki; politik olarak hedef alınan bir banka ya da şirket, dar olarak o sektörde, geniş açıyla ekonomide bir tuğla. Bu tuğlayı bugün için ‘kitabına uygun’ ama hukuk zorlanarak, politik hedeflerle çekmek tüm ülkeye zarar verecek. Belki de geri dönülmez zararlara yol açacak. 

BANKALAR HANGİ SÜREÇTE FONA DEVREDİLİYOR

Mali durumu sağlıksız olan ya da bozulan bankalarda, yasanın işletilmesi sırasıyla gidiyor. Denetim ve gözetim otoritesi BDDK, Bankacılık Kanunu’nda yer alan hükümlere göre bankaların önlem alınması gereken halleri, düzeltici önlemleri ve iyileştirici önlemleri talep ediyor. Kanundaki 65-69. maddelerde bunlar sayılıyor. 70. maddede kısıtlayıcı önlemler yer alırken, 71. maddede ‘faaliyet izninin kaldırılması ve Fon’a devir’ hükümleri yer alıyor. Fona devir bile, tüm bu aşamalardan sıra ile geçilmesinden sonra aradan bir yıl geçtikten sonra hala bankanın bu önlemleri almaması ya da kısmen ya da tamamen almasına karşın mali bünyenin güçlenemeyeceğinin saptanması, yükümlülüklerini yerine getirememesi gibi birkaç şartın olması halinde olabiliyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • murat10 Şubat 2015 09:33

    aynı durum CLKHO ve ARTOG için geçerli değil mi....Hisselerin ortakları kim????MKK kayıtları ne diyor....

  • murat05 Şubat 2015 12:16

    artık hiç kimsenin mal varlığı devlet korumasında değil tapular bile,öyle bir ortama geldikki başka bir iktidar geldiğindede aynısını karşı tarafa yapma durumu ortaya çıkıyor,bülent arınç dediği gibi aklımı koru ya rab

  • Gurbetci05 Şubat 2015 11:59

    Diyelim haklisiniz banka yillardir nasil Calisti?Kurdugunuz sistemden beslenen o kadar asalak cokki her secimde kazaniyorsunuz.

  • tarık05 Şubat 2015 07:37

    artık Türkiyede hukuk kalmadı,yabancı burada durmaz.