Bakkallıktan sanayiciliğe

Türkiye’nin girişimcileri ticarette sınır tanımıyor, üretimden de vazgeçmiyor. 1980’lerde Ağrı’dan İstanbul’a göç eden ve bakkallık yapan Maruf Çiftçi’nin çocukları gıda toptancılığından sanayiciliğe geçiş yaptılar ve 200 milyon dolar cirolu bir sanayici grup olmayı başardılar.

Hürriyet'te Sadi Özdemir imzasıyla yer alan haberede, Cihan Grup'un CEO'su Mehmet Hanifi Çiftçi'nin başarı öyküsü anlatılıyor. 

Seyşellere kadar tuvalet kağıdı, hasta bezi ihracatı yapan Cihan Grup, bu yıl Küba’dan 5 milyon dolarlık ‘mangal kömürü’ de ithal edecek. Halen Adapazarı’nda, 100 dönüm arsa üzerinde 5 fabrikalık yeni bir üretim kompleksi yatırımını sürdüren Cihan Grup’un CEO’su Mehmet Hanifi Çiftçi, “Hem üretimimizi hem ticaretimizi büyütmeye devam edeceğiz. İhracatımızı da bu yıl 20 ülkeden 35 ülkeye yayacağız” diyor. Çiftçi şöyle konuşuyor:

BABAMIZ BAKKALDI

3 kız 5 erkek 8 kardeşiz. Arrılıyız. Babamız merhum Maruf Bey Ağrı’da önce bakkallık sonra gıda dağıtımı yapan küçük bir tüccardı. 1980’Lerin başında İstanbul’a (Kaynarca) göç ettik. Babamız İstanbul’a gelince de önce bakkal açtı. O bakkal Kaynarca’nın en iyi ciro yapan bakkallarından biri oldu. Günde 2 bin ekmek satardık. Zamanla Kaynarca’da gıda toptancılığına geçiş yaptık. Gıda ve temizlik ürünleri toptancılığı yapıyorduk satıyorduk. 1990’larda toptan ticarette distribütörlük kültürü gelişmeye başlamıştı ve toptancılar markaların distribütörlüğünü alıp bölge olarak dağıtım yapmaya başlamıştı. Biz de aynı yolu yürüdük. Unilever, P&G, Düzey (Koç) gibi büyüklerin distribütörü olduk.

YAĞ İLE BAŞLADIK

Gıda ve ihtiyaç maddeleri dağıtım işimiz daha da büyük şekilde halen de devam ediyor. 200 aracımız ve belli yarlarda depolarımız var. Ticaretten kazandıkça üretim yapma fikrimiz güçlendi ve ilk  olarak yağ üretimine başladık. Tekirdağ’da bir sıvı yağ fabrikası kurduk ve 2012’ye kadar üretime devam ettik. 2012’de bu fabrikayı sattık. 2004’te ayrıca, Gebze’de 4 bin metrekarelik bir temizlik kağıtları fabrikası kurduk ve ‘mavi beyaz’ markasıyla kendi üretimimizi satmaya başladık. Tuvalet kağıdı, peçete ve havlu kağıt üretiyorduk. Sonra bu konuda fabrikayı büyüttük ve 2008’in başında Tuzla OSB’de 10 bin metrekarelik yere geçtik. Ardından endüstriyel kağıda girdik. Hasta bezi ithalatı yapıyorduk onu da 2012 başında üretmeye başladık. Ardından pazarın gelişimine göre farklı ürünlerle işi büyüttük.

DEV YATIRIM

Şu anda Adapazarı’nda 100 dönüm arazi üzerine 20 bin metrekare kapalı alan fabrikamızı yapıyoruz. Sonra 50 bin metrekareye çıkaracağız. Bu alanda 5 fabrikadan oluşan bir üretim kompleksi kuruyoruz. Tüm üretimlerimizi oraya toplayacağız. 100 milyon dolarlık bir yatırım olacak ve birinci faz bu yıl ortasında tamamlanacak. Şu anda 500 kişilik istihdamımız ve 8 işletmemiz var. 200 milyon dolar da ciro yapıyoruz. Ciromuzun yüzde 15’i 20 ülkeye hasta bezi ağırlıklı ihracattan geldi. Şeysellere kadar da tuvalet kağıdı sattık. Şimdi çocuk bezi üretimimiz devreye girdi ve bu yıl 35 ülkeye ihracat hedefliyoruz.

EN ATEŞLİ MANGAL KÖMÜRÜNÜ GETİRDİK

Gıda ve ihtiyaç maddeleri dağıtım işinin yeni ürün arayışına da yönelttiğini anlatan Mehmet Çiftçi, Türkiye’de mangal kültürünün çok iyi bir ‘mangal kömürü pazarı’ oluşturduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Bu konuda pazarda bir boşluk var. Ulusal çapta ‘en kaliteli mangal kömürünün dağıtımını yapalım’ diye yola çıktık. Bir araştırma yaptık ve en iyi (kaliteli) mangal kömürünün Küba’da üretildiğini öğrendik. Orada Marabu ağacı var ve bu ağaçtan üretilen mangal kömürünün kalori değeri 8 bin Kgc. Bir bakıma en ateşli mangal kömürü. Türkiye’de kullanılan mangal kömürleri 2 bin ila 4 bin Kgc değerinde. Bu yıl 5 bin ton mangal kömürü satacağız. Yaklaşık 5 milyon dolarlık ihhalat yapacağız.”

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.