Azimut Group: Türkiye’ye olan inancımız tam

Son bir kaç ay, hem yurt dışı hem de yurtiçi yaşanan gelişmelerle birlikte, piyasalardaki dalgalanmanın arttığı, yatırım stratejilerinin yeniden gözden geçirildiği günleri de beraberinde getirdi. 

Bir yanda Amerika Merkez Bankasından gelen açıklamalar, Avrupa Merkez bankasının sınırsızca bir gevşemeye gideceğine dair beklentiler, Çin'nin beklentileri karşılayamaması, proaktif bir merkez bankacılığı izleyeceğini net bir şekilde ortaya koyması, diğer yanda emtia cephesinde yaşanan hareketlilik, düşen enerji ve petrol fiyatları, olası kur savaşları... Dünya hayli gergin. Bu gerginlikler de en çok gelişmekte olan piyasalar üzerinde etkisini gösteriyor. Olumlu etkisi de, olumsuz etkisi de en sert biçimiyle bu ülkelerde yaşanıyor. 

Son zamanlarda gelişmekte olan ülkeler arasında da bir ayrışma başladığını gözden kaçırmamak lazım. Daha az kırılgan, daha çok kırılgan olarak yapılan ayırımlar, şimdilerde ödevlerini yapan ve yapmayan ülkeler olarak ayrılıyor. 

Bu ayrımlar, özellikle, yabancıların yatırım motivasyonu üzerinde çok etkili. Biz ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yabancı yatırımcı tarafından tercih edilmesi büyük önem taşıyor. 
Türkiye özelinde bakacak olursak, bir çok iç ve dış gelişmenin en hararetli biçimde yaşadığı bir süreçteyiz. Bu süreçte, son beş yıldır, Türk portföy yönetim sektörüne yatırım yapan tek yabancı kurum olma unvanını elinde bulunduran İtalyan menşeli Azimut Group, Türkiye'ye olan inançlarını koruduklarını belirtiyor. 
 
MEDDA: TÜRKİYE CİDDİ BİR AVANTAJ
 
Azimut Group'un Türkiye CEO'su Giorgio Medda; Türkiye'nin, yönetimdeki varlıkların gayrı safi yurt içi hasılaya oranının yalnızca %5 olmasıyla küresel anlamda en az giriş yapılmış piyasalardan biri oluşunu bir fırsat olarak gördüklerini dile getiriyor.  

Medda, Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında makro dengelere bakıldığında hala yüksek bir getiri oranına sahip olduğunun altını çiziyor. 

Yabancı yatırımcılara da Türkiye'ye korkmaksızın yatırım yapma tavsiyesinde bulunan Giorgio Medda 1 Kasım'da yapılacak genel seçimlerin ardından, Türkiye'nin ama tek parti ama koalisyonla siyasi istikrarı sağlayacağından, ekonomi yönetiminin de en yetkin ellere teslim olacağından en ufak bir kaygı duymadıklarını dile getiriyor.

Büyüme stratejilerinin ikiye katlandığını söyleyecek kadar da iddialı hedeflerle yola devam eden Azimut Group, Türkiye’yi, coğrafi konumu itibarıyla, MENA bölgesine Avrupa’dan ulaşmak adına ciddi bir avantaj olarak görüyor. Türk piyasalarının boyutu ve derinliği, komşu ülkelerce kalkınma ve vizyon açısından örnek alınması Türkiye'yi Azimut Group için MENA bölgesine açılan bir pencere yapıyor. 

GELENEKSEL KONFERANSIN ADRESİ BU YIL İSTANBUL

Türkiye'nin bu bölgenin yıldızı olarak parlamaya devam edeceğini ve buna inançlarının tam olduğunu dile getiren grup, bu inançla geleneksel olarak her yıl düzenlediği konferansın adresi olarak bu yıl İstanbul'u seçti. 

9-10 Kasım'da yapılacak uluslararası konferansa Azimut'un küresel çaptaki ofislerinden 150’yi aşkın profesyonel gelecek. 2 gün sürecek etkinlikte Grubun gelişim stratejileri, küresel piyasaların görünümü ve Türkiye’ye yatırım yapmanın güçlü tarafları tartışılacak. Grup, Azimut’un yerel ve uluslararası yatırım fonları aracılığıyla yapılacak yatırımlar için Türkiye'ye yabancı sermaye çekmek adına Türk piyasalarına karşı farkındalığı artırmayı hedefliyor. 

ZİRVE SONRASI BREZİLYA'YA YABANCI FON YAĞDI

Daha önceki deneyimler bu konferanslar aracılığıyla gidilen ülkeye  olan ilginin arttığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıl Brezilya'da yapılan bu konferans sonrası ülkeye 200 milyon doları üzerinde bir yabancı fonun girmiş olması oldukça somut bir veri. 
Azimut Group, Türkiye'de yapacakları bu uluslararası etkinlik sonrasında benzer, hatta daha yüksek bir performansı elde etmeyi beklediklerinin altını çiziyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.