Avrupa Birliği nasıl sinyal veriyor?

Son dönemlerde Euro Bölgesi konusunda piyasa endişelerinden oldukça fazla söz eder olduk. Bir süre öncesine kadar güven duyulan Euro Bölgesi'nde huzursuzluk sinyalleri belirmeye başladı. Endişelerin elbette ki haklı sebepleri var ancak bu durumda Euro para birimi üzerinde de baskı görmemiz kaçınılmaz oluyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kriz sonrası birlikten çıkacağı düşünülen ülke Yunanistan iken bugüne geldiğimizde bu ülkenin İtalya olacağı konuşulmaya başlandı. Son günlerde piyasada söz edildiği üzere 4 Aralık'ta İtalya'da bir referandum yapılacak. Anayasada köklü değişiklikler içeren bu referandum süreci siyasi anlamda belirsizlikler sunuyor. Senatonun küçültülmesi ve senatörlerin halk tarafından seçilerek değil atama yoluyla göreve gelmesini içeren anayasa için referandumda evet sonucu çıkarsa senatonun yetkileri azalmış olacak ve merkezi hükümetin eli güçlenecek. Elbette referandum AB’den çıkış kararı oylaması değil. Ancak merkezi hükümette AB’den çıkışı savunan siyasi taraf çoğunlukta. Bu durumda anayasa değişikliği ile yetkileri artan merkezi hükümet ilerleyen süreçte AB’den çıkmak için adım atabilir. Bu durum da yazımızın başında ifade ettiğimiz siyasi belirsizliği tam olarak anlatıyor. Her ne kadar İngiltere Brexit’i gibi bir sonuç beklemesek de birliğin geleceği adına oluşacak beklentiler İtalya referandumunu da önemli kılıyor.

Bölgedeki diğer bir gelişme de Fransa’da yaşanıyor. Cumhurbaşkanlığı için seçim sürecine girmiş olan ülkede bugün merkez sağdaki Cumhuriyetçiler ön seçimlerde François Fillon’u aday olarak belirledi. Fillon önümüzdeki yıl Le Pen ile Cumhurbaşkanlığı yarışını sürdürecek. Özellikle ABD’de Donald Trump’ın seçilmesi dünyada uç adaylara yönelim konusunda etki yaratabilir. Bu noktada Fransa’da yaşanan seçim süreci ile ilgili gelişmeler Euro Bölgesi adına ikinci bir belirsizlik oluşturabilir.
Birliğe üye ülkeler bazında baktığımızda ekonomik olarak sinyallerin iyi gelmediğini söylemek mümkün. İtalya, ispanya, Portekiz gibi ülkeler için endişeler sürüyor. Avrupa’nın güçlü ekonomileri Almanya ve Fransa’nın ise birliğin geleceği için yükü tek başlarına sırtlamaları zor olacaktır.
Avrupa Birliği’nde bu durumlar devam ederken güçlü Dünya ekonomisi ABD ‘de ise Fed’in faiz artırım süreci başlayacak. Küresel piyasalarda da buna bağlı olarak Dolar’a olan talebin artacağını beklememiz yanlış olmayacaktır. Yaşanan endişeler ve “Euro Birliği dağılır mı” soruları oluşmaya başlamışken bir yandan da Dolar’da güvenli liman algısı kuvvetleniyor. Böyle bir piyasada iki konvertibl para birimi olan Euro ve Dolar için baktığımızda Euro’nun şansının daha az olabileceği söyleyebiliriz.

A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.