E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriASLAN'IN DEĞERİ 14'E KATLANDI---

ASLAN'IN DEĞERİ 14'E KATLANDI

ASLAN'IN DEĞERİ 14'E KATLANDI
12 Temmuz 2010 - 00:01 borsaningundemi.com

Piyasalarda Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrası beklenilen kadar olmasa da hareketli bir seyir yaşadı.

Anayasa Mahkemesi geçen hafta reform paketinin iptaline yönelik açılan başvuruyu reddederek referandumun önünü açtı. Piyasalar bu karar sonrası beklenilen kadar olmasa da hareketli bir seyir yaşadı. En azından erken seçim söylentilerinin ortadan kalkması bile piyasalardaki endişeleri giderebilir. Temmuz ayından ağustosun ilk haftasına kadar genellikle yükselen Borsa endeksi şu ana kadar yüzde 4,4 artmış durumda. Ancak önemli gelişmelere rağmen işlem hacminin artmaması ve cuma günü ibrenin aşağı yöne dönmesi kar satışlarının kısa bir süre için yeniden gündeme gelebileceğini düşündürüyor. Hafta içinde Borsa'da yine ilgi çekici gelişmeler oldu. Fiyatı yüksek, halka açıklık oranı ve sermayesi çok düşük bazı şirketlerin suni olarak şişirildiği bir süreç yaşandı. Yüksek bedelsiz sermaye artırımı beklentisiyle yükselişe geçen bu hisselerde haftalık yüzde 50'ye yaklaşan, yıllık yüzde 600'ü bulan artışlar yaşandı. Domino etkisiyle yükselişler diğer büyük fiyatlı hisselere sıçradı. Fiyatlara müdahale etmek gibi bir niyetim yok ama bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yetkililerini uyarmak istiyorum. Yakın bir zaman önce 130 milyon Euro'ya satın alınan bir şirketin piyasa değeri 1,9 milyar Euro'ya kadar nasıl çıkabiliyor, bunun izahı var mı? SPK, genel olarak halka açıklığı bu kadar düşük şirketler için ayrı bir önlem almalıdır. Bu şirketler Borsa'da işlem görecekse kesinlikle halka açıklık oranları yükseltilmelidir. Piyasa değerleme uzmanları fiyat artışlarının normal olup olmadığını değerlendirerek manipülasyon başlamadan fiyat artışlarını kontrol altına alacak düzenlemeleri uygulamalıdır. Elektronik ortamda çok rahatça alınıp satılabilen bu tip hisselerde oluşan saadet zinciri kırıldığında olan yine küçük yatırımcıya olacaktır. Ayrıca brüt takas uygulaması, krediye konu edememe gibi uygulamalara tabi olan birçok hissede alınan önlemlerin zamanında uygulanmaması yatırımcıların mağdur edilmesine yol açıyor. Bahsettiğimiz şirket yüzde 2,2 halka açıklık oranına sahip Aslan Çimento. Bu yıl başında Oyak Grubu'nun 130 milyon Euro'ya Fransız çimento devi Lafarge'den satın aldığı şirketin piyasa değeri düşük halka açıklık sebebiyle yüzde 1.362 artarak 1,9 milyar Euro'ya yaklaştı. Kasım 2009'da 60 liradan işlem gören şirketin hisseleri, cuma günü itibarıyla 575 liraya ulaştı. Borsa'ya kote olan büyük çimento şirketleri 100 ile 873 milyon Euro piyasa değerine sahiplerken bu çimento şirketinin 1,9 milyar Euro olması biraz garip. Üstelik 7 ay önce 130 milyon Euro'ya el değiştirmişken. Aynı şekilde diğer bazı halka açıklığı düşük şirketlerde de son zamanlarda inanılmaz fiyat artışları söz konusu. Bu fiyat yükselişleri sağlıklı olmadığı gibi gerçekçi olmadığı da kesin. Bu noktada SPK'nın, brüt takas uygulamasının yeterli olmadığı da ortada iken kesinlikle daha etkili tedbirler alması gerekmektedir. On yılda 4,5 kat kazandıran altın fiyatları nereye koşuyor? 1980 yılında 873 doları görerek tarihi bir rekor kıran altının onsu, bu seviyeleri 18 yıl sonra yeniden yakalayabilmişti. 2008 yılında Lehman Brothers başta olmak üzere yüzlerce finans kuruluşunun iflasına yol açan küresel kriz öncesi 1.032 doları gören ons, kriz sırasında sendelediyse de çabuk toparlanarak yükselişine devam etti. Son on yılda hemen her yıl düzenli olarak yatırımcısına kazandıran altın 2001'den bugüne kadar 252 dolardan 1.242 dolara kadar tırmandı. Bu yıl şu ana kadar yüzde 10 yükselen altın fiyatlarının istikrarlı bir şekilde yükselmesinin sırrı dünyanın yeni ekonomik dengelerinin oluşmaya başlamasından geçiyor. Son on yılda dolar bazında 4,5 kat değerlenen altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde nasıl hareket edebileceğinin senaryolarını değerlendirelim. Altın fiyatlarının düşeceğini savunan görüşler ağırlıklı olarak altın talebinin olmadığı ve gelecekte faizlerin yükselmesiyle birlikte fiyatların kademeli bir şekilde düşeceğini, hatta 500 dolar civarına gerileyeceğini savunuyor. Yükseleceğini düşünen grup ise 1980'de 873 dolarlık zirvenin kırılması için ons fiyatının 2.000-2.500 dolar civarına kadar yükselmesi gerektiğini, zira enflasyon değerlemesine göre bu sonucun çıktığını vurguluyor. Hatta bir grup ileri giderek iki üç yıl içinde fiyatların bugünkü değerlere göre 6-7 kat artabileceğini öngörüyor. Bugünkü ekonomik sistemde altın fiyatlarının yükselişini sürdürmesi bana daha mantıklı geliyor. Üstelik çok yukarılara konulan hedefler altında cazibenin devamını sağlıyor. Altın fiyatlarının kalıcı bir düşüş trendine girmesi için 1.000 doların altına sarkması gerekiyor. selim ışıklar - zamaN

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)