E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaAsıl risk yükselen enflasyon değil, hala yüksek seyreden enflasyon---

Asıl risk yükselen enflasyon değil, hala yüksek seyreden enflasyon

Asıl risk yükselen enflasyon değil, hala yüksek seyreden enflasyon
06 Aralık 2022 - 11:33 borsaningundemi.com

Yatırımcılar Fed’in bir sonraki hamlesini düşünüyor. Faiz artırım oranlarında bir düşüş yaşanmama ihtimali yatırımcıları endişelendirirken borsalar düşüş trendine giriyor.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Fed’in enflasyonla mücadelesi yatırımcıları ve piyasaları yeterince ikna etmiş durumda. O kadar ki, hemen hemen herkes enflasyonun zirve yaptığından da emin. Ancak piyasalar için asıl risk bundan sonra başlıyor görünüyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımcılar, enflasyonla mücadele kapsamında rekor faiz artırımlarına giden Fed’in yeni hamlesinin ne olacağına odaklanmış durumda. İstihdam verilerinin beklenenin üzerinde iyi gelmesinin Fed’in planlarını bozduğu düşüncesi ise piyasaların yönünü aşağı çevirmesine neden oluyor. Ve asıl risk ‘enflasyon’ olmaya devam ediyor.

İstihdam verileri şüpheleri artırıyor

Barron’s’tan Jacob Sonenshine ve Jack Denton’ın haberine göre, yatırımcılar Fed'in bir sonraki hamlesini düşünürken hisse senetleri düşüyor. Borsaların haftaya düşüşle başlamasında son ekonomik verilerin Fed'in faiz artırımlarını duraklatma kabiliyeti noktasında çok fazla şüphe uyandırdığı kabul ediliyor. Yeni haftada, Dow Jones 483 puan ve yüzde 1,4 gerilerken S&P 500 Endeksi yüzde 1,8 ve Nasdaq da yüzde 1,9 oranında düştü.

Çin hükümetinin sıfır Kovid politikasına karşı yükselen protestoların ardından bölge sakinlerinin hareketini sınırlayan bazı kuralları kaldırmaya karar vermesinin ise, Çin'e satış riski olan şirketlerin satışlarını artırması bekleniyor. Bu da ABD borsalarındaki düşüşün aksine Hong Kong Hang Seng Endeksi’nde yüzde 4,5 oranında artışı beraberinde getiriyor.

Olumlu hava bozuldu

Gelecek hafta toplanacak olan Fed’in enflasyonla mücadeleye devam ederken faiz oranlarında yeni bir artırıma gitmesi bekleniyor. Fed Başkanı Jerome Powell geçen hafta Fed'in faiz oranlarını muhtemelen 50 baz puan artıracağını söylemesine rağmen Kasım ayı istihdam raporunun ABD ekonomisinin beklenenden daha fazla istihdam yarattığını göstermesi, bu ihtimali tartışmaya açıyor. Yatırımcılar, istihdam verilerinin devam eden güçlü talebe ve devam eden ücret artışına işaret etmesinin aynı zamanda enflasyonun dirençli olma ihtimalini artırdığını varsayıyor. Bu da, piyasa katılımcılarının olası bir düşüşü satın almalarına yol açıyor ve piyasalarda bir süredir devam eden olumlu havayı bozuyor.

New York Menkul Kıymetler Borsası kıdemli piyasa stratejisti Michael Reinking, “İyi hala kötü. Bu da Fed'in ayağını daha uzun süre gazda tutması gerekeceği endişelerini artırıyor” diye yazıyor. Fed’in oranları daha yavaş artırabileceği tahmin edilse de yatırımcılar, faiz artırımlarının 2023 yılı boyunca devam edeceğinden de şüphe ediyor.

Asıl risk ‘hala yüksek seyreden’ enflasyon

Mesele şu ki, yatırımcılar için yükselen enflasyon artık risk değil ancak hâlâ yüksek seyreden enflasyon endişe veriyor. UBS Küresel Varlık Yönetimi Baş Yatırım Sorumlusu Mark Haefele, “Enflasyonun zirve noktasından yavaşladığı, ancak henüz Fed'in yüzde 2 hedefine ulaşma yolunda olmadığımız bir yolda gidiyor gibi görünüyoruz” diyor.

Endişelere zaten değer kaybetmiş olan borsalar da eşlik ediyor. S&P 500, Ekim başındaki yılın en düşük kapanış seviyesinden Cuma günkü kapanışa kadar yaklaşık yüzde 14 değer kazanmıştı. Bu kazanımların devam edip etmeyeceği ise hem 13 Aralık'ta açıklanacak olan Kasım ayı enflasyon verileri hem de 14 Aralık’ta açıklanacak olan Fed kararıyla netleşeceğe benziyor. Piyasaların o zamana kadar herhangi bir büyük hamleyi ertelemeye karar vermesinin şaşırtıcı bulunmaması gerekiyor.

Resesyon endişesi

Öte yandan, gelinen noktada piyasalar ekonomik bir yavaşlamadan, hatta bir resesyondan da endişe duyuyor. Fed faiz artırımlarını duraklatmaya yakın değilse, piyasaların ekonomik aktiviteyi daha da az yansıtması muhtemel gözüküyor. Ancak faiz artırımına ara verildiğinde bile, talep, faiz artırımlarının ardından ‘gecikmeli olarak’ düşme eğiliminde olduğundan, piyasalar hâlihazırda yüksek olan oranların yaklaşmakta olan ekonomik etkisini değerlendirmeye devam ediyor oluyor. 22V Research'ten Dennis DeBusschere, “Ekonomik yavaşlamanın ciddiyeti konusunda biraz olsun rahatlık elde edene kadar piyasaların menzile sadık olmasını bekliyoruz” diye yazıyor.

Yatay seyir

Bu noktada, borsaların olası seyri için kullanılabilecek en makul ifadenin ‘yatay seyir’ olduğu görülüyor. Haziran ayının ortasından bu yana, S&P 500 kabaca 3600 ile 4305 puan seviyeleri arasında işlem görüyor. Şu anda ise bu aralığın ortasına yakın bir seviyede, 4000 puanın biraz üzerinde seyrediyor.

Bu sürede, ISM hizmet endeksi Kasım ayı için 53.7 olan beklentilerin altında kalarak 49'a geriledi. 50'nin altındaki herhangi bir sonuç, aktivitenin azaldığını gösteriyor. Zayıf ekonomik talep, düşen enflasyon anlamına gelebileceğinden ve bunun da Fed'in faiz artırımlarında daha az agresif olmasına yol açma ihtimali olduğundan, bu veriler şu anda borsa için bir sorun teşkil etmiyor. Yatırımcılar, asıl önemli piyasa olaylarının önümüzdeki hafta olduğunun farkında gibi gözüküyor. Dolayısıyla, piyasaların nasıl seyredeceğiyle ilgili olarak gelecek haftanın bekleneceği yüksek ihtimal gibi duruyor.

Piyasalarda Fed belirsizliği

 

FED’in jumbo faiz artışı yeniden gündemde

 

Borsada alım için henüz erken mi?

 

Kaos dolu 2022 yılı dev bir ralliyle kapanabilir

 

Ünlü borsa uzmanı: Resesyon yıllar sürebilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)