E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmtia ve Döviz PiyasalarıArtan petrol fiyatlarının suçlusu Amerikan Doları mı?---

Artan petrol fiyatlarının suçlusu Amerikan Doları mı?

Artan petrol fiyatlarının suçlusu Amerikan Doları mı?
08 Haziran 2022 - 12:10 borsaningundemi.com

Ham petrol, birçok yerel para birimine göre rekor seviyede işlem görüyor. Bu durumun eninde sonunda petrol talebinde dramatik bir düşüşe, bir çeşit kalıcı yıkıma yol açmasından endişe ediliyor.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Doları'ndaki yükselişin, dünya genelindeki petrol talebini belirgin ve kalıcı bir şekilde düşürmesinden endişe ediliyor.

Amerikan Doları'nın rezerv para birimi haline gelmesiyle kendi ulusal para birimlerini dolara göre değerlendirmeye zorlanan dünya devletleri, özellikle son 50 yılda birçok zorlukla karşılaştı. ABD’nin doları daha ucuz bir para birimi olarak görmek istediği yılların geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Doların, yerel para birimleri karşısında son 20 yılın en yüksek seviyelerini görmesi, diğer ülkeleri oldukça zor bir durumun içine sokuyor.

Buğdaydan çaya, altından bakıra kadar birçok emtianın fiyatının dolara endeksli olduğu bir sistemde, özellikle enerji ithal eden ülkeler için doların yükselmesi işleri daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Genel kabule göre güçlü dolar daha zayıf emtia fiyatları anlamına geliyor. Emtia-dolar ilişkisindeki bu ters korelasyon özellikle görece yoksul ülkeleri korumak adına, küresel ekonomi için bir yastık işlevi görüyor. Ancak Bloomberg’den Javier Blas’ın değerlendirmesine göre, bugün bu durumun yavaş yavaş tersine döndüğü gözleniyor.

Ödeme dengelerinde kriz

Petrol fiyatlarının 147,5 dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine geldiği 2008 yılında enerji ithal eden birçok devlet bu durum karşısında zorlansa da, aynı dönemde ABD Doları'nın rekor seviyelerde düşüş yaşaması bu devletlere bir nebze olsun nefes aldırmıştı. Bugün ise bu korelasyon tam anlamıyla kırılmış görünüyor. Ham petrolün fiyatının 2021 yılında yüzde 70 oranında değerlenmesi ve şu an 120 dolar civarında işlem görmesine rağmen dolar da değerlenmeye devam ediyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2021 yılının ortasından bugüne yüzde 10 değer kazanan ABD Doları, petrol ithal eden birçok Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkesinin ödeme dengelerinde kriz yaşamalarına neden oluyor.

Avrupa ve Japonya gibi yerel para birimleri bazında yüksek fiyat ödeyebilenler dahi enerji fiyatlarındaki artan enflasyonist baskıdan zarar görüyor.

 Uçurum giderek derinleşiyor

Afrika’nın en fakir ülkelerinden biri olan Malavi, kısa süre önce yerel para biriminin değerini yüzde 25 oranında düşürmek zorunda kalması ve Asya’nın en yoksul ülkelerinden biri olan Sri Lanka’nın ekonomik bir çöküşün eşiğinde olması bu duruma verilebilecek örnekler arasında yer alıyor. Dünyanın en büyük petrol şirketlerinden Vitol Group’un Asya Bölgesi’nden Sorumlu ismi Mike Muller da, gelişmiş ülkeler ile emtialar için düşük ödeme kabiliyetine sahip ülkeler arasındaki uçurumun giderek derinleştiğini ifade ediyor. Bu süreçte, Avrupa ve Japonya gibi yerel para birimleri bazında yüksek fiyat ödeyebilenler dahi enerji fiyatlarındaki artan enflasyonist baskıdan zarar görüyor.

Petrol talebinde azalmaya doğru

ABD Doları cinsinden ham petrol fiyatları tüm zamanların en yükseği olan 2008 yılından yüzde 20 daha aşağıda olsa da yerel para birimleriyle ifade edildiğinde rekor seviyelerde işlem görüyor. Dünya petrol talebinin yüzde 35’ini oluşturan bu ülkeler arasında, ABD ve Çin’in ardından dünyanın en büyük üçüncü petrol tüketicisi Hindistan da yer alıyor. Hindistan, yerel para birimi olan rupinin dolar karşısında hızla değer kaybetmesi nedeniyle petrole, 2008 yılına kıyasla yüzde 45 daha fazla ödemek zorunda kalıyor.

Avrupa, varil başına yaklaşık 111 euro yani 119 dolar öderken, bu rakam 2008 yılındaki 93,5 euro’ya karşılık geliyor. Birleşik Krallık da benzer bir sorunla karşı karşıya. 2008 yılında varil başına yaklaşık 74 sterlin yani 92 dolar ödeyen Birleşik Krallık bugün 95 sterlin ödüyor; bu neredeyse yüzde 30’luk bir fark anlamına geliyor. Japon Yeni ise Dolar karşısında son 20 yılın en zayıf seviyesinde seyrediyor. Tüm bu veriler, küresel ölçekte petrol talebinde bir azalma yaşanmasını olası kılıyor.

Enerji piyasası tetikte

Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve ABD Doları arasındaki bu paralel seyir ve yeni denklem, enerji ithalatçısı ülkeler için yurt içi ekonomik şoklar anlamına gelmesinin yanında, enerji piyasasının kendisi için de bir endişe anlamına geliyor. Petrol alıp satan aktörler, yüksek fiyatların petrol talebinde dramatik bir düşüşe neden olacağı anı kolluyor. Tüketimin azalmasına yol açacağı için bu durumun beklentilerin üzerinde sürmesinden de korkuluyor.

Pandemi sonrasında bastırılan tüketim ile desteklenen petrol talebi hala yüksek seyrediyor. Ancak talebin belli bir noktada yüksek fiyatlara dayanamayacağı öngörülüyor. FED’in faiz oranlarında hızlı ve düzenli bir artışa gidiyor olması da Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun, fiyatları sınırlamak için daha fazla mesai yapmak zorunda kalması anlamına geliyor.

Dolar/TL 16,75'i aştı

 

Rus petrol ve gazına bağımlılığı bitirecek çözüm!

 

Petrol güçlü kalmaya devam ediyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)