E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaAra seçimler hangi sektörleri ve hisseleri uçurabilir?---

Ara seçimler hangi sektörleri ve hisseleri uçurabilir?

Ara seçimler hangi sektörleri ve hisseleri uçurabilir?
08 Kasım 2022 - 13:48 borsaningundemi.com

ABD ara seçimleri tarihsel olarak borsalar için yükseliş başlangıçlarını ifade ediyor. Bir iki istisna dışında yanıltmayan bu istatistiğin, bir istisna yaşanmaması halinde, bazı sektörlerde yatırımcılara belirgin kazançlar sunması bekleniyor.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Genel ekonomik atmosferdeki olumsuzluk borsalara da yansımış durumda. ABD’de yaşanan yüksek enflasyon Fed’in rekor faiz artırımlarıyla yavaşlatılmaya çalışılsa da şu ana kadar gözle görülür bir sonuç elde edildiğini söylemek zor. Yüksek faizlerin borçlanma maliyetlerini artırması ise hisse senedi piyasalarına olumsuz etki ediyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yine de borsalarda umut ve fırsatlar hiç tükenmiyor. Bu kez de ABD ara seçimleri, borsalarda kısa ve orta vadede yaşanacak bir toparlanmanın katalizörü olarak kabul ediliyor.

Eşsiz makro koşullar bu yıl orta vadeli bir büyük hisse senedi rallisini olası kılıyor. Bunun kılıfını ise ABD ara seçimleri hazırlıyor olabilir. Yine de dikkatli olmakta fayda var çünkü tarihsel olarak borsalara olumlu etki eden ara seçimlerin istisnaları da bulunuyor.

Ara seçimler ve hisse senetleri ilişkisi

The Tokenist’ten Tim Fries’ın haberine göre, ekonomik ve politik faaliyetler genellikle birbirine bağlı görünme eğilimi taşıyor. S&P 500'ün tarihsel olarak ABD ara seçimlerinden sonraki performansı bu kaynaşmaya işaret eden göstergelerden biri olarak öne çıkıyor. 1946 yılında II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana, S&P 500 endeksi 19 ara seçim döneminin 17'sinde iyi performans gösteriyor.

Bununla birlikte, mevcut ekonomik iklim, kendi başına henüz tarihsel bir nitelik barındırmasa da, bu yıl S&P 500 Endeksi için üçüncü bir istisnaya işaret eden veriler de bulunuyor olabilir.

Piyasa korelasyonları derinleştikçe ara seçimler ile hisse senedi performansı arasındaki ilişki de daha sağlıklı bir nitelik kazanıyor. Borsayı bir bütün olarak temsil eden S&P 500 Endeksi, ara seçim dönemlerinde yatırımcılara en iyi ortalama getiriyi vadediyor. Son 10 yıldır, özellikle Kasım aylarında, hisse senedi kazançları için yılın en iyi ayı oluyor.

Ara seçimler siyaset sahnesinin yeniden yapılanmasını temsil ettiği için, aynı zamanda mevcut yönetim hakkında doğrudan geri bildirimi de temsil ediyor. Bu geri bildirimin olumlu olup olmadığından daha önemli olan ise yeni bir Kongre’nin hükümet harcamalarını artıracağı beklentisi olarak karşımıza çıkıyor.

Bu kez, Başkan Biden'ın göreve gelmesinden bu yana hızla artan yaşam maliyeti nedeniyle, piyasa beklentisi Cumhuriyetçilerin tarafında. Örneğin, 1 Kasım'da gerçekleştirilen Reuters/Ipsos anketi, Amerikalıların yalnızca yüzde 18'inin ülkenin doğru yönde ilerlediğini düşündüğünü ve yüzde 69'unun ise politik ve ekonomik gidişatı onaylamadığını gösteriyor.

Bugün, ara seçimler sonucunda muhtemelen Kongre ve Senato koltukları Cumhuriyetçilerin lehine yeniden düzenlenmiş olacak. Ancak, Meclis ve Senato arasında hükümet harcamaları noktasında bir ayrışma varsa, bu bir hükümet kilitlenmesi anlamına gelecek. İlginç olan ise bu kilitlenmenin piyasalar için en uygun pozisyon olabileceği. Ne de olsa, büyük politikaları etkisiz hale getirmek, iyi ya da kötü, onların piyasa etkisini de etkisiz hale getirmek anlamına gelecek.

Borsaların performansı bu kez farklı mı olacak?

Makroekonomik manzara, bu yıl özellikle çalkantılı havalarda boğuldu. Son 40 yılın en yüksek enflasyonuna en önemli katkı, son iki yılda bilançosunu 5 trilyon dolar artıran Fed oldu. Bu, doların değerini sulandırdı ve ardından da ücret artışını değil enflasyonu ateşledi.

Fed faiz oranlarını yükselterek rotasını değiştirdiğinde ise S&P 500 Endeksi bu yıl yüzde 21 oranında düştü ve onu yüzde 14 ile Dow Jones izledi. Buna karşılık, Fed küresel dolar likiditesini sıkılaştırırken Dolar Endeksi (Dollar Strength Index - DXY) de yüzde 14.48 oranında güçlendi.

Bu ara seçimin tarihsel eğilime katılması ve borsalarda yeni bir toparlanma başlatması için, piyasanın son 40 yıldaki en hızlı faiz artırım döngüsünü görmezden gelmesi gerekiyordu. Ancak son toplantısından sonra Fed daha da şahinleşti ve bu da dördüncü 75 baz puanlık faiz artışıyla sonuçlandı. Özellikle, Fed Başkanı Jerome Powell’ın merkez bankasının parasal araçlarının yerleşik enflasyona kıyasla resesyonla daha iyi mücadele ettiğini söylemesi önemliydi. Powell, “Fazla sıkılaştırırsak, ekonomiyi desteklemek için para politikası araçlarını kullanabiliriz ancak yeterince sıkılaştırmazsak enflasyon yerleşik hale gelir” diye konuştu.

10 Kasım'da açıklanacak enflasyon verileri ise ciddi ve beklenmedik bir gelişme göstermedikçe, Fed’in daha fazla faiz artışıyla piyasaları baskı altına almaya devam etmesi anlamına gelecek. Bu açıdan bakıldığında, bu ara seçimin piyasa performansını artırıp artırmadığı değil, bir resesyon ortamında hangi hisse senetlerinin daha iyi performans gösterdiği sorusu daha ön planda duruyor.

Hangi hisseler ara seçim sonrası uçuşa geçebilir?

Ukrayna'daki ve dünyanın diğer sıcak noktalarındaki durum göz önüne alındığında, ara seçimlerin sonucundan bağımsız olarak askeri harcamaların artması bekleniyor. Zaten, Kongre Araştırma Servisi (Congressional Research Service - CRS) raporu da Ukrayna'ya gönderilen askeri teçhizatı yenilemek için 14.05 milyar dolarlık ödenek ayarlandığını gösteriyor.

ABD'nin Avrupa, Güney Kore ve diğer ülkelerde artan karışıklıklara dahil olmasıyla birleştiğinde, Raytheon Technologies ve Lockheed Martin gibi dev savunma tedarikçilerinin en fazla kazancı elde ettiği gözleniyor.

‘Big Short’ efsanesi Michael Burry'nin Ağustos ayında portföyünü yeniden düzenleyerek Geo Group ve CoreCivic gibi hapishane hisselerine yeniden odaklanması da dikkate değer bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Ülke genelinde hızla artan suç oranlarıyla mücadele etmeye çalıştıkları için Cumhuriyetçi bir zaferin, böylesi bir portföy için faydalı olması oldukça muhtemel gözüküyor.

Son olarak, Başkan Biden’ın herhangi bir türde petrol sondajı yapılmayacağını açıkça belirtmesi de yatırımları etkileyebilme potansiyeli olan bir veri olarak karşımızda duruyor. Beyaz Saray'a göre, enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkinin yarısını oluşturduğu bir dönemde, Cumhuriyetçi bir zafer, muhtemelen odağı ‘temiz enerjiden’ uzaklaştıracağa benziyor. Sonuçta, yeşil olarak kabul edilmese de, daha sağlam ve güvenilir enerji kaynakları, ABD’de mevcut altyapı, yetenek ve teknolojiler tarafından destekleniyor.

Peki ya Demokratlar kazanırsa… Düşük bir olasılığa sahip olsa da, böyle bir durumda Invesco Solar ETF'sinin öncülüğünü yaptığı yeni yeşil şirketlerin ivme kazanması sürpriz olmaz gibi duruyor.

Küresel piyasalar ara seçimlere odaklandı

 

Asya borsaları ara seçimler öncesi yükselişte

 

Ara seçim, hisse senetlerinde ralliyi ateşleyebilir

 

Ara seçimler sonrası hisse senetleri uçuyor

 

Ara seçimler Wall Street’i kurtaramayacak

 

ABD ara seçimleri volatiliteyi artırabilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • 🔨08 Kasım 2022 14:53

    Onu bilmemde şu anda kenarda bekleyenleri alıyorlar vagona 4400 geçildi ayaklarına,hele bir herkes binsin mokoko başlar.Sabahda iyi dümen yaptılar bakın düşmüyor:)