Altın ustasından borsa önerisi

“Son zamanlarda yaşanan terör olayları, vatandaşın alışveriş şevkini kırdı, bu da Kapalıçarşı esnafının moralini bozdu, işler bozuldu, hatta bazılarını kepenk kapatacak duruma getirdi.” Borsagundem.com olarak piyasaları, altını, doları, faizi konuşmak için Çarşı’daki mağazasında buluştuğumuz Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün bu sözleri bir anda gündemi değiştiriyor. Altın ve Para Piyasalarının usta ismi,  “Kuyumcular kapanıyor, lokumcular açılıyor” diye konuşuyor. Özetle, Çarşı’nın havası, tadı biraz kaçmışa benziyor. Tabi durum böyle olunca vatandaş cephesinde, neler yaşanıyor? Tasarrufların yönlendiği adres neresi? Şimdi altın, dolar alma zamanı mı? Nereye yatırım yapmalı? Merkez Bankası’nın yeni Başkanı piyasaları nasıl etkiledi, Çetinkaya ısrarla istenen faiz indirimini yapar mı? FED nasıl bir karar alır?

‘Altın’cı Yıldırımtürk, Borsagundem.com okurları için ‘güzel bir yatırım sepeti’ hazırlarken bombayı patlatıyor:  Borsada hakikaten temeli sağlam çok güzel şirketler var. Bunların illaki temettü gelirlerinin yüksek olması gerekmez. Telekomünikasyon, çimento, gübre sektörüne yatırım yapabilirler. Ama daha hızlı hareket etmek istiyorlarsa bankacılık sektörü daha ön planda olabilir.”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, ekonominin kritik sorularında tecrübesini konuşturuyor, kendine özel üslubuyla yanıtlıyor. 

DOLARDA İSTİKRARLI BİR SEYİR VAR

Borsagundem.com: Dolar kuru geçtiğimiz hafta Fed'in açıklamaları ile dalgalandı. Dün ise çıkıştaydı. Bu yükselişi neye bağlıyorsunuz? Dolar sizce kısa vadede kaç TL olur, uzun vadede ne bekliyorsunuz?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: Dolar yeni yılla ralliyle başladı. O da 2015 Aralık ayındaki FED’in hem faiz artırımı hem de 2016 için bir takvim belirlemiş olmasıydı. Fakat bunu takip eden haftalar ve aylar itibariyle piyasa oyuncularıyla, FED arasında önce gizli bir para savaşı başladı. O gizli para savaşı sonra açığa dönüştü. Resmen siz bizden parayı çekemezsiniz, çekerseniz biz piyasayı bozarız diye bir gösterge oluştu. Bunun üzerine Amerika’da son gelen ekonomik veriler, bu faiz artırımını sürdürülebileceğini çok fazla teyit etmedi. Aynı şekilde dünya piyasaları da çalkantılı döneme girmiş oldu. Bu da para savaşının belirgin bir gerekçesiydi. FED’in Mart ayı toplantısında da bir geri adım attığını gözledik. Bu geri adım bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri ve özelikle merkez bankası başkanlarını rahatlattı. 

Sene başında yapılan değerlendirmelerde en iyimser tahmin 3.15, en yüksek tahminin de 3.45 olarak konuşuluyordu. Ama 2.95’i geçmekte zorlanınca bu sefer alıcıların daha aşağıdan alma eğilimleri görüldü. Dolayısıyla da dolar 2.80’lere kadar yaklaştı. Faiz indirimi beklentisiyle de doların bir miktar toparlandığını görüyoruz. Ama Amerika’dan gelen ekonomik veriler hala çelişkili. Ama FED’in Nisan toplantısında bir faiz değişikliği beklentisi yok denecek kadar az. Böyle olunca da biraz dolardan uzaklaşma ve risk iştahının artmasıyla yerel para birimlerine doğru, dünyada bir dönüş söz konusu. Bizde de bunun yansımaları var. Her ne kadar jeopolitik gerginlik ve içerideki güvenlik endişeleri olsa da gelen ekonomik verilerin canlanma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle dolarda daha istikrarlı bir seyir var.

19 Nisan’da Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesiyle beraber 20 Nisan’da yapılacak toplantıda faiz indirimi yapacak gibi görünüyor. Bu nedenle de 2.80’lere kadar gerileyen Dolar/TL’nin 2.87’lere kadar yükseldiğini görüyoruz. Bu faiz indirimi beklentisiyle 2.95’lere yaklaşabiliriz. Eğer bu faiz indirimi 50 veya 75 baz puan olarak gerçekleşirse, bu beklenti gerçekleştiği için de dolar 2.85’lere doğru gerileyebilir. Yani 20 Nisan’daki Merkez Bankası’nın toplantısına kadar dolar 2.95’leri görüp eğer faiz indirimi gerçekleşirse Dolar 2.85’lere kadar gerileyebilir. 

“MURAT ÇETİNKAYA İYİ BİR EĞİTİM ALMIŞ VE BANKA KÖKENLİ BİR ARKADAŞIMIZ” 

-Merkez Bankası yeni başkanı belli oldu? Sizce Murat Çetinkaya’nın başkan olmasının sebepleri neler? Siz Çetinkaya’nın nasıl bir faiz politikası izleyeceğini düşünüyorsunuz? Sizce faiz düşmeli mi, yükselmeli mi ya da bulunduğu yeri muhafaza mı etmeli?

-Merkez Bankası’nda özelikle son 13 yıldır bir gelenek var oluştu. Bu 13 yıldaki gelenekte hep içeriden başkanlar geldi. Durmuş Yılmaz ve Erdem Başçı gibi. Tabi sitemin içinden gelen başkan en azından oranın çalışma şeklini veya geleneklerini bilen insanlar oluyor. O bakımdan çok fazla bir tedirginlik oluşturmuyor.

Aslında Murat Çetinkaya beklentiler arasındaydı. Bana göre Murat Çetinkaya çok şanslı. Çünkü FED’in faiz miktarını ötelemiş olması, gelişmekte olan ülkelerde biraz nefes aldırmış durumda. Ve Türkiye’nin şu andaki konumu itibariyle de şanslı. Dolayısıyla Erdem Başçı da göreve devam etmiş olsaydı Murat Çetinkaya’nın yapacağı dönemde aynı şekilde faiz indirimini gerçekleştirebilirdi. Piyasalar açısından değerlendirirsek, yumuşak bir geçiş yapıldı diyebiliriz. Bence çok da zamanında yapıldı çünkü son zamana bırakılsaydı spekülatif hareketler olabilirdi ve piyasalar bunu kaldıracak durumda değildi.

Bakın Murat Çetinkaya iyi bir eğitim almış ve banka kökenli bir arkadaşımız. Ayrıca sosyoloji eğitimi aldığı için de piyasasının psikolojisini iyi okuyacaktır diye düşünüyorum.  Bu vesileyle hayırlı olsun diyorum. Ben kendi adıma çok sevindim ve destekliyorum. Çok iyi bir geçiş oldu. 

FED FAİZ ARTIRIMI YAPARSA ALTIN 1000 DOLARA KADAR GERİLER 

-Altın için geçtiğimiz günlerde yabancı bir banka 1250 dolar hedefi koydu. Bir yanda yaz aylarının gelmesi ile hafifleyen volatilite, diğer yanda düğün sezonunun açılması… Siz altında nasıl bir yön bekliyorsunuz? Altın yılı nasıl kapatır?

-Altın, üç seneden beri gerileyen bir trentdeydi. Özelikle Amerikan Merkez Bankası’nın faiz açıklaması altını baskıladı. Bunun neticesinde ons bazında 1050 dolara kadar geriledi. Ama dünya piyasalarının 3 aydır yaşadığı çalkantılı dönemde, altın yine en çok alım-satım yapılabilen emtia oldu. Altının o güvenli liman özelliği her zaman gündemde tutularak, 4 yıldır en yüksek seviyesine geldi. Yani 1285 dolara kadar yükseldi. Fakat onun daha ötesine geçecek bir güç yoktu. Sebebiyse gerek Hindistan gerekse Çin ve aynı zamanda Türkiye’de fiziki olarak bir altın talebinin olmadığını hatta yükselişleri bir satış fırsatı olarak değerlendirildiğini gözledik. Bu nedenle de altın, bu noktadan tekrar gerilemeye başladı. Ama küresel piyasalardaki çalkantı ve dalgalanma hala devam ediyor. Tabi petrol fiyatları da altını zaman zaman etkiliyor. Biz daha önce petrol fiyatları gerilediğinde, altın fiyatlarının gerilediğini biliyoruz. Hatta bunu ezberlemiştik. Ama bu ezberimizi bozdular. Şimdi petrol fiyatı gerilerken altın fiyatının yükseldiğini gözlüyoruz. Bu bana göre ezber bozan bir şeydi.

Dolayısıyla ben FED’in faiz toplantılarının olduğu aylarda ve bu takvime yaklaştığımızda yine masada duran faiz artırımının tekrar gündeme getirilerek altının aşağı doğru dalgalı seyirler ve yukarı yönlü dalgalı seyirlerle devam edeceğini düşünüyorum. Özelikle bu sene altında çok çalkantılı bir dış piyasa göreceğiz. Altın, önümüzdeki 2-3 ay daha 1200-1250 dolar aralığında devam eder diye düşünüyorum.

Bu arada FED, haziran ayında bir faiz artırımı yaparsa ki hiç birimiz bilmiyoruz, o zaman altın yine 1000-1050 dolara kadar gerileyebilir. Ama yaz aylarına kadar 1150-1250 dolar bandında hareket edecek diye düşünüyorum. 

“TASARRUFLARININ YÜZDE 20’SİYLE ALTIN ALMALARINDA FAYDA VAR” 

-Borsa, dolar, altın, TL dörtgeninde yatırımcıya nasıl bir yatırım öneriyorsunuz?

-Burada çok güzel bir yatırım sepeti yapmak lazım. Ben yatırımcıya her zaman orta ve uzun vadede tasarruflarının yüzde 20’siyle altın almalarında fayda var diye düşünüyorum. Biraz daha yatırımcı kimliğiyle düşünüyorsanız borsada hakikaten temeli sağlam çok güzel şirketler var. Bunların illaki temettü gelirlerinin yüksek olması gerekmez. Temettü gelirleri yüksek değilse onlar zaten yatırım yapıyorlardır. Örneğin telekomünikasyon, çimento, gübre  sektörüne yatırım yapabilirler. Ama daha hızlı hareket etmek istiyorlarsa bankacılık sektörü daha ön planda olabilir. Ama borsada uzmanlara danışmak kaydıyla. Çünkü borsa oyun yeri değil, yatırım yeridir.

O zaman tasarruflarınızın yüzde 20’siyle altın, yüzde 40 hisse senedi, yüzde 10 tahvil, yüzde 10 dolar, yüzde 20’de nakitte kalabilir. 

“KUYUMCULAR KAPANIYOR, LOKUMCU DÜKKANLARI AÇILIYOR” 

-Kapalı Çarşı’da moraller nasıl? Vatandaş altın alıyor mu? Çeyrek, yarım, tam, hangisi en fazla satılıyor?

-Kapalıçarşı’da moraller bozuk. Neden bozuk? Çünkü vatandaş tarafında  diğer alışveriş merkezlerinde olduğu gibi burada da bir güvenlik endişesi var. Ancak bilinmeli ki çok sıkı korunuyoruz ve bu konuda hiçbir endişemiz yok. Özel güvenlikçi arkadaşlar ve polis teşkilatımız titizlikle çalışıyor. Çünkü Kapalıçarşı bir dünya markası ve ses getirecek bir yer. Allah korusun burada bir olayın  olmasını hiç istemeyiz. Olmasın diye de dua ediyoruz. Bu noktada vatandaşın güvenlik endişesiyle alışveriş merkezlerine gitmesi nasıl azaldıysa Kapalıçarşı’ya da ilgisinin azaldığını görüyoruz.

Diğer taraftan turizm henüz başlamadı. Belki bu taraftan bu sıkıntıları biraz aşabiliriz. Ama bu çalkantılı fiyat hareketleri nedeniyle, kuyumculuk sektörü Kapalıçarşı’da hayli sıkıntılı. Hiç görmediğiniz şekilde daha fazla işyerinin kiraya verilmek üzere ilanlar astığını görüyoruz. Hatta kapanan dükkanlar da var. Kuyumcular kapanıyor, lokumcu dükkanları açılıyor. Ama ben lokumcuların da bu işi çok fazla sürdürebileceğini tahmin etmiyorum. Çünkü lokumu yerli müşteri değil yabancılar alıyor. Yabancı turist gelmezse o yüksek kiralarla bunu devam ettirebileceklerini sanmıyorum. Kuyumcunun kazanmadığı parayı, lokumcu ne kadar kazanabilir? Bu sebeplerden dolayı da Kapalıçarşı esnafı maalesef sıkıntılı. Ama altın fiyatının yüksek olmasının da etkisi var bunu da unutmamak lazım. Fiyatlar gerilere hem çarşıda bir hareket olabilir hem de kuyumcularda hareket olabilir.

Türkiye’de altın fiyatları yükselince satışların başladığını gözlemliyoruz. O bakımdan düğün mevsimi başlayıncaya kadar fiyatların seyrine göre talebin olacağı kanaatindeyim. Özelikle 24 ayar gram altın 110 liranın üstünde seyretmeye devam ederse buraların satış için uygun olacağını düşünüyorum.

En çok çeyrek altın satılıyor. Ama çeyrek altın bütçeye yüksek gelirse 22 ayar 1 gram altın, yarı çeyrek altın ve yarım gram altınlar da en çok satılan altınlar kategorisine giriyor diyebilirim.

Geçtiğimiz yıllarda ortalama 200 ton olan altın ithalatımızın son dönemde 100 tonun üzerine çıkmadığını görüyoruz. Bu senede öyle olacak gibi görünüyor. 

Son olarak kuyumcular olarak BDDK’dan isteğimiz, şu anda zor zahmet 4 taksit sayısını, mümkün olduğu kadar diğer sektörlerdeki seviyeye yani 9 taksit seviyesine çıkartması. Bizim şu andaki yaşadığımız durgunluğu nispeten biraz daha artıracaktır. Bizim devletten talebimiz bu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.