E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Altın yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor. Ancak bu yükseliş herkesin konuştuğu sebeplerden kaynaklanmıyor olabilir.
Altın varlıklarının getirisinin hisse senetleri getirilerini geçtiği yıllar oldukça nadirdir. Fakat altın 26 Eylül itibariyle ons başına 2.695 dolara ulaştı. Son bir yıldır 40’un üzerinde rekor kapanışa ulaşan altın varlıkları İran’ın İsrail’e gerçekleştirdiği füze saldırısı ardından da yükselişe geçti. Altın yıl başından bu yana %28 artarken aynı dönemde ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500 ise %21 yükseldi.
Barron’s’un haberine göre bu yükselişlerin bir sebebi de kısa vadeli ticaret. Bespoke Investment Group tarafından yapılan vadeli işlem piyasası veri analizine göre, hedge fonları toplu olarak altın varlıklarına yöneldi. Analize göre fon şirketleri en azından 1980'lerin ortalarından bu yana herhangi bir zamandan daha fazla yükseliş bekliyorlar. Bazı Wall Street firmaları ise bu yükselişin çok daha fazla olacağını öngörüyor. Bank of America ve Citigroup altının gelecek yıl 3.000 dolar seviyesine ulaşacağını düşünüyor. Bu rakam son fiyatlara göre %11’lik bir artışı işaret ediyor.
Peki altının yükselişinin arkasında gerçekten ne var? Altın rallisi için herkes bir sebep sunabiliyor: düşen faiz oranları, merkez bankası satın alımları, artan hükümet açıkları veya savaşlar, salgın hastalıklar ve doların satın alma gücünün aşınması…
Tüm bu unsurların ardında bir gerçeklik payı var. Ancak Barron’s haberine göre altının yükselişini açıklayan hikayelerin çoğu göründükleri kadar güçlü değil. Dolayısıyla altını portföylerine eklemek isteyenlerin neden yükseldiğini bilmesi de önemli.
Düşen faizler altın için ne kadar önemli?
Faiz oranı hikayesini düşünün. Buradaki anafikir, faizler düştükçe altının yükselmesi gerektiğidir. Tahvil getirilerini düşer ve tahvilleri daha az cazip hale getirir. Altının bu yılki yükselişi, ABD Merkez Bankası (FED) faiz indirimi beklentileri ve yaklaşan daha fazla indirim umutlarıyla aynı zamana denk geldi.
Ancak altın ve faiz oranlarının karışık bir geçmişi var: Chicago FED tarafından 2021'de yapılan bir araştırmaya göre, 1971-80 yılları arasında yükselen enflasyon beklentileri altındaki artışla aynı zamana denk geldi. Altın fiyatları daha sonra 80'lerin başında enflasyonun ve faizlerin gücünü kaybetmesiyle aynı anda düştü.
Daha yakın tarihte, altın, enflasyona göre ayarlanmış uzun vadeli "reel" getiriler ile ters orantılı hareket etti. Buradaki anafikir, örneğin "risksiz" bir ABD Hazine tahviline sahipseniz, enflasyona göre düzeltilmiş getirinizin, oranlar düştükçe daha az cazip görüneceğidir. Bu, altını ve gayrimenkul gibi diğer maddi varlıkları daha cazip hale getirir. FED araştırmacıları, 2001'den 2012'ye kadar, uzun vadeli reel faiz oranının yaklaşık dört puan düştüğünü ve "reel altın fiyatında beş kattan fazla bir artış" olduğunu buldu.
Fon yöneticisi Pimco, 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri reel getiri oranlarında yüzde bir puanlık bir düşüşün altın fiyatlarında %24'lük bir artışa yol açması gerektiğini tahmin ediyor. Yine de Pimco, ilişkinin son zamanlarda devam etmediğini kabul ediyor. Zira altın, faiz oranlarının daha yüksek olduğu son iki yılda yükselişteydi. 10 yıllık ABD Hazinesi reel tahvil getirisi %1,5 civarında ve tarihsel olarak düşük seviyelerde. Diğer bir deyişle tahvil faizlerinde daha fazla düşüş için çok az alan kalıyor.
Merkez bankası alımları yavaşlıyor
Altının yükselişini körükleyen diğer güçler arasında merkez bankaları yer alıyor. Dünya Altın Konseyi'ne göre, Çin, Hindistan, Polonya ve diğer bankaların öncülüğünde merkez bankaları hem 2022 hem de 2023'te 1.000 tondan fazla altın satın aldı. Merkez bankası alımları, son yıllarda küresel altın talebinin dörtte birini temsil etti. Ancak son zamanlarda, fiyatlar yükseldikçe alımlar yavaşlamaya başladı.
Çin, mayıs ayında altın alımını durdurdu. Genel olarak, merkez bankası alımları ikinci çeyrekte ilk çeyrekteki 300 tondan %39 düşüşle 183 tona düştü.
Altın hala Çin'in döviz rezervlerinin yalnızca %5'ini temsil ediyor ve daha büyük alımlar için bolca alan bırakıyor. Çin ve diğer büyük ölçekli alıcılar altın fiyatlarına karşı giderek daha duyarlı hale gelebilir. Ancak ABD faiz oranları düştükçe dolar değer kaybederse, Çin ve diğer ülkelerdeki merkez bankaları rezerv para birimi olarak (daha maliyetli olsa da) daha fazla altın alabilir.
Perakende yatırımcıların altına hücumu başlıyor
Altın boğaları, perakende yatırımcıların borsa yatırım fonları aracılığıyla adım atmasına ve satın almasına umut bağlıyor. Morningstar verilerine göre, fiyatlar yükseldikçe yatırımcılar 2023'te bu fonlardan 4 milyar dolardan fazla para çekti. 2024'ün ilk yarısında para çıkışları devam etti. Ancak fon akışları temmuz ayında pozitife döndü.
VanEck Küresel Yatırımcılar Altın Fonu Eş Yöneticisi Imaru Casanova “Altın ETF varlıkları artmaya başlıyor. Batılı yatırımcıların yeniden ortaya çıkmasını çok güçlü bir yakın vadeli katalizör olarak görüyoruz” açıklamasında bulundu.
ABD hükümet açıkları altın için müjde mi?
Altın boğaları daha uzun vadede ise altının dolar veya diğer para birimlerinin değer kaybetmesine karşı değerini koruyacağını savunuyor. Kabul etmek gerekir ki, hükümetlerin "fiat" para birimlerinin değerini şişirmesi endişesi karşısında altının değerini koruyacağı fikri oldukça eski bir argümandır. Ancak bu argüman altının diğer emtiaları veya gayrimenkul gibi diğer "gerçek" varlıkları yeneceği anlamına gelmez. Nakit akışı ve temettü getirisi olan hisse senetleri de bir tür riskten korunma yöntemi olacaktır.
Ancak bu argümanın ana fikri tehlikeli bir mali bölgeye girmekte olduğumuzu işaret ediyor: ABD'nin borcu GSYİH'nın %120'sinden fazlasına ulaştı. Ne ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ne de eski ABD başkanı Donald Trump, mali açığı azaltmak veya ülkenin 35 trilyon dolarlık kamu borcu hakkında konuşmak için fazla zaman harcamadı.
Teoriye bakılırsa ABD’de vergi gelirleri ve harcamalar arasındaki artan dengesizlik, hükümeti "para basmaya" zorlayacak. Bu da doların değer kaybetmesine ve nispeten sabit arzı nedeniyle insanların altın talep etmesine yol açabilir.
Bazı danışmanlar bunun altın almak için iyi bir neden olduğunu söylüyor. Teksas merkezli yatırım danışmanlığı firması Century Management’ın Kurucusu Arnold Van Den Berg "Hükümeti kimin yönettiği önemli değil; ikisi de harcıyor" uyarısında bulundu. Enflasyonun doların satın alma gücünü aşındırmasından endişe eden Van Den Berg, firmanın iki ila üç yıl önce müşterilerin portföylerine altın eklemeye başladığını ve şu anda müşteri hesaplarının çoğunluğunun %6 ila %7 oranla altın varlıklarına sahip olduğunu söylüyor.
Yatırım uzmanı, “Biz altın hayranı değiliz. Daha önce 1970’lerde altın almıştım fakat birkaç yıl öncesine kadar bir daha altın almamıştım. Enflasyonun ne olacağını tahmin edemeyiz. Ancak tarihin tekerrür edeceğine dair çok iyi bir tahminim var” ifadelerine yer verdi.
Jeopolitik krizler altını güçlendiriyor
Bazı fon yöneticileri ise jeopolitik kaynaklı argümanı tercih ediyor. Altının son rallisi, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgaliyle aynı zamana denk geldi. 1 Ekim'de İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısı gerçekleştirmesiyle de altın yüzde 1 yükseldi. Pimco Portföy Yöneticisi Greg Sharenow, kısmen jeopolitik istikrarsızlığın artması nedeniyle altın konusunda iyimser. Sharenow Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini "dünya düzeninin kırılması" olarak tanımlıyor.
Peki altının ons değeri ne durumda? Altının nakit akışı yoktur, bu nedenle analistler fiyatları diğer emtialara, Çin'den gelen talebe ve Hindistan'daki mücevher talebi gibi faktörlere sabitlemeye çalışırlar. Veri analizi firması Quant Insight, hangi makroekonomik faktörlerin altın fiyatları yönlendirdiğini ölçmek için matematiksel modeller kullanıyor. Firma bugünkü altın fiyatlarının en çok bakırla bağlantılı olduğu sonucuna ulaşıyor. Bakır emtia değeri aynı zamanda Çin'in ekonomik büyümesinin bir göstergesi konumunda. Firma, bugünün makro resmi göz önüne alındığında, altının aşağı yukarı adil değerinde olduğunu söylüyor.
Diğer firmalarsa altının geleceği için yükseliş öngörüyor. Leuthold Group, altının tarihsel olarak her merkez bankası faiz indiriminden sonra iyi performans gösterdiğini ve döngü ilerledikçe ve dolar zayıfladıkça rallinin ivme kazandığını hatırlatıyor. Firma yakın tarihli bir notta, "Ralli yakın vadede biraz uzamış görünüyor," dedi. Açıklamada "orta ve uzun vadeli bir perspektifte” altın için “yukarı yönlü hareket” öngörüldüğü belirtildi.
Ancak altının yükselmeye devam etmesinin kötü haberlerden kaynaklandığını da unutmamak gerekiyor. Akademik araştırmalara göre, ekonominin geleceğine ilişkin karamsarlık genellikle altın için olumlu bir gelişme olarak görülüyor. Michigan Üniversitesi'nin tüketici duyarlılığı anketleri de aynı tabloyu gösteriyor: Tüketicilerin daha kasvetli olduğu dönemler altın için iyi, hisse senetleri için ise daha kötü.
Capitalight Research'ten Martin Murenbeeld, "Altın karşıt bir yatırımdır" diyor ve ekliyor:
“Altını portföyünüzde biraz bulundurun ve yükselmemesini umut edin."
Ortadoğu'daki çatışma ortamı altın fiyatlarına yansıdı
Petrol fiyatları yükselmeye devam ediyor
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (17:58)