E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
İsmini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'nu komuta eden Fahrettin Altay'dan alan milli tankın proje sürecini ve özelliklerini Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Bizden Haberler dergisine anlattı. "Altay milli tanklarının tüm aşamalarının tamamlanması için ne kadar bir süre gerekiyor? Altay'ın ne zaman seri üretime geçmesi planlanıyor?
Altay milli imkanlarla modern tank üretimi projesi "tasarım ve prototip üretim süreci" ve "seri üretim" olarak iki ayrı dönemden oluşuyor. İlk dönem için yapılan ihalede Otokar ana yüklenici olarak
seçildi ve Ocak 2009'da proje resmi olarak başladı. "Tasarım ve prototip üretim süreci" olan Dönem 1'in 78,5 ayda tamamlanması hedeflendi. İlk dönem kendi içinde üç aşamaya ayrılıyor. Otokar, ilk
etapta güncel tehditler ve muharebe şartları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin beklenti ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak ilk aşama olan 'Kavramsal Tasarım'ı tamamladı ve tankın genel konseptini
oluşturdu. Proje şu anda 'Detaylı Tasarım' aşamasında. Sonlara yaklaşılırken 'Prototip Geliştirme ve Kalifikasyon' Aşaması devam ediyor. Otokar'ın proje boyunca dört adet prototip üretmesi
bekleniyor. İlk prototipte Altay'ın hareket kabiliyetleri, ikinci prototipte atış kabiliyetleri test edilecek. Bu iki prototipin testlerinden alınan sonuçlar ile yeni prototipler üretilecek ve bu yeniler üzerinde yapılan testlerle Altay mükemmelleştirilecek. Altay tankının Otokar'ın ana yükleniciliğinde yürütülen 1. döneminin 2015'te tamamlanması ve Altay'ın seri üretime hazır hale getirilmesi planlanıyor. Seri üretim ise ayrı bir sözleşme sonucunda belli olacak. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız Altay İlk Prototip Töreni'nde ilk iki prototipimizi kamuoyuna tanıttık. Bu prototiplerden ilki şimdiden iki bin km yol katetti ve ilk sonuçlar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Altay'ın özelliklerinden bahsedebilir misiniz? Diğer tanklardan farklı kılan nedir?
Altay tankı, proje tamamlandığında dünyadaki en modern tank özelliğini taşıyacak. Bunun temel nedeni, dünyadaki mevcut tankların 1970'lerin sonlarında tasarlanmış araçlar olmaları. Dünyadaki mevcut tanklar üzerinde modernizasyon ve geliştirme çalışmaları devam etse de ilk tasarımlar gelişen güncel tehditler ve ihtiyaçlara uygun yapılmadığı için bugünün ihtiyaçlarına birebir cevap vermek konusunda yetersiz kalabiliyorlar. Altay'da ise bizler, konsept ve tasarım aşamasında güncel ve gelecek tehdit ve şartları gözönünde bulunduruyor, en yeni ve güncel teknolojik imkânları kullanıyoruz. Batı dünyasının önde gelen ülkeleri olan ABD, Almanya ve İngiltere yeni tank geliştirme çalışmalarına 2025 yılında başlamayı planlıyorlar. Bu çalışmaların da bir süre devam edeceği göz önünde bulundurulursa Altay'ın 'en modern' ve 'etkin' olma özelliğini uzun süre koruyacağını söylemek yanlış olmaz. Altay projesi ile Türkiye'nin savunma sanayinde dışa olan bağımlılığın önemli ölçüde azalması hedefleniyor. Türk savunma sanayine çok büyük anlamda destek olacak olan Altay projesinin Türkiye'ye toplam maliyeti nedir?
Altay Projesinin tasarım ve prototipleme dönemi için Otokar'ın sorumlu olduğu bölümün öngörülen maliyeti 500 milyon dolar düzeyinde. Bunun yanı sıra Makine Kimya Endustrisi Kurumu (MKEK), Aselsan ve Roketsan'da da Altay için geliştirilen altsistemler var. Bu çalışmalar ayrı bütçe kalemleridir.
Sizce Altay projesi diğer milli projeleri nasıl etkileyecek? Türk savunma sanayini nasıl bir dönem bekliyor?
Öncelikle Altay tankı, fikri mülkiyet hakları tamamen Türkiye'ye ait olan milli bir tank olma özelliğini taşıyor. Dünyada kendi tankını tasarlayıp, üreten ve sahip olan ülke sayısı çok az. Türkiye Altay ile
dünya savunma sanayinde çok farklı ve prestijli bir konuma ulaşacak. Bu durum elbette ki, Türkiye'nin diğer milli projelerini de olumlu etkileyecek ve ülkemizin stratejik konumunu güçlendirecektir. Altay'ın çok yakın bir zamanda ülkemizin en büyük ihracat kalemlerinden biri
olacağına inancımız sonsuz. Ana Muharebe Tankları dünyada karada giden en karmaşık araçların başında geliyor. Bu yönü ile Altay, Türkiye'ye teknolojik ve teknik açıdan da birçok kazanım sağlayacak. Altay'ın, yetiştirdiği işgücü ve yarattığı teknik birikim ve edilinilen teknik bilgiler ile savunma sanayimizin kara platformları alanındaki tasarım, geliştirme ve üretim potansiyeline büyük bir ivme getireceğine inanıyorum. Şu anda 100'den fazla tedarikçiye işgücü ve bilgi birikimi yaratan Altay'ın gelecekte yan sanayinin gelişimi için de olumlu katkıları olması bekleniyor. Altay projesi ile birlkte Otokar adeta kabuk değiştirmekte, karmaşık sistemlerin entegrasyon ve testleri, yazılım, elektronik gibi alanlarda giderek imkan ve yetenekleri günbe gün artmaktadır. Altay'ın tasarımı sırasında gerek Otokar'da gerekse de altyüklenicilerinde elde edilen bu bilgi ve yetenekleri, 'Spin Off' dediğimiz farklı ürün ve uygulama alanlarında kullanabileceğiz. Bu birikim ana muharebe tankından başka ürünlerde de hayat bulabilecek, onlara da yansıyacak. Bu da uluslararası rekabet
içinde bulunduğumuz rakip şirketlere karşı bizlere büyük bır avanaj sağlayacak. Altay ile ayrıca dünyanın en modern ana muharebe tankına sahip olacak Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de gücüne güç katacaktır. Böylesine prestijli bir projeye yönelik olarak kamuoyundan ve sektörden nasıl bir tepki aldınız? Size geri dönüşler nasıldı?
Altay'da ilk imzayı attığımız Temmuz 2008'den bu yana hem yurtdışında hem de yurtiçinde çok olumlu tepkiler alıyoruz. Ülkemizde milli bir tankın geliştirilmesi, üstelik bu tanka tüm fikri mülkiyet
hakları ile sahip olacak olmamız konuyla uzaktan yakından alakalı herkes için bir gurur kaynağı oluyor. Pek çok tebrik ve teşekkür mektubu, elektronik posta alıyoruz. Otokar, 1990'lardan beri
tasarladığı geliştirdiği zırhlı araçlarla Türkiye dışında da çok aktif bir şirket. Bugün savunma sanayi alanında 20'ye yakın ülkede 25 binden fazla aracımız kullanılıyor, her yıl kullanıcılarımız arasına
yenilerini ekliyoruz. Bu nedenle yurtdışında da o ülkenin silahlı kuvvetleri, savunma sanayi ile ilgili kurumları ile de sürekli görüşmelerimiz oluyor. Şu anda dünya savunma sanayinin ve
kullanıcılarının da bu projeyi yakından takip ettiklerini gözlemliyoruz. Türkiye daha önce ithal eden konumdayken artık ihraç eden konuma geliyor. Otokar'ın ihracat politikasından ve hedeflerinden bizlere bahseder misiniz?
1963'ten bu yana Otokar, kendi markası ile fikri mülkiyet hakları kendisine ait ürünlerle Türk ve dünya pazarlarında faaliyet gösteren bir şirket. Bugün 60'a yakın ülkede binlerce aracımızla yollardayız. Askeri araçlar alanında Birleşmiş Milletler barış güçleri başta olmak üzere 20'ye yakın ülkede 40'dan fazla kullanıcımız var. Son 10 yılda askeri araç ciromuzun yüzde 55'ini dış pazarlar oluşturdu. İhraç ettiğimiz askeri ürünler yoğun olarak aktif görevlerde, çok farklı coğrafya ve iklim koşullarında başarı sağlıyor. Askeri araçların yanı sıra, biz ticari araç alanında da iddialı bir şirketiz. Bugün otobüste hedef pazarımız olan Avrupa ülkelerinde çok iyi sonuçlar elde etmiş
durumdayız. İki yıldır Fransa'da küçük otobüs alanında liderliğimizi koruyoruz. Ticari araçlarda ihracatımızı geliştimek ve müşterilerimize daha yakın olmak amacıyla geçtiğimiz yıl Otokar Avrupa şirketimizi de kurduk. Bu çalışmaların da etkisi ile her yıl hem savunma hem de ticari araç alanlarında ihracatımızı artırıyoruz. Otokar 2012 yılını nasıl tamamlıyor? 2013 için hedefler neler?
Başarılı bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Ellinci kuruluş yılımız olan 2013'te de yine Otokar'a ve topluluğumuza yakışan proje ve sözleşmelere imza atmaya devam edeceğiz. Altay projesi ile birlkte Otokar adeta kabuk değiştirmekte, karmaşık sistemlerin entegrasyon ve testleri, yazılım, elektronik gibi alanlarda giderek imkan ve yetenekleri günbe gün artmaktadır."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (04:55)