Alman şirketi satın alıp AB pazarına açılmak

ATİAD'ın 5. Türk-Alman Ekonomi Günü etkinlikleri nedeniyle Almanya'nın Düsseldorf kentinde bulunan Güngör Uras, Milliyet'teki köşesinde Türk şirketlerine Avrupa pazarına açılmanın kolay yolunu gösterdi.

İşte Güngör Uras'ın o yazısı:

Almanya’da şirket kurmanın, şirket satın almanın tam zamanı. Ekonomik durgunluk nedeniyle Almanya’da irili ufaklı çok şirket satılıyor. Türkiye’nin en büyük pazarı Avrupa Birliği (AB) pazarı. İhracatı artırmakta zorlanmaya başladık. AB pazarına, genelde tüm pazarlara Avrupa üzerinden, bir AB firması olarak, Alman firması olarak ulaşmak daha kolay. 
Bunun iki yolu var: (1) Kurulmuş, markası olan bir şirketi satın almak, (2) Almanya’da bir “Alman şirketi” kurarak, bir “AB şirketi” olarak ihracatı sürdürmek. 
Şimdilerde bu fırsatları değerlendiren Türk girişimciler var. Örneğin Sarar giyim grubu ve Tadım Kuruyemiş grubu Düsseldorf’da son dönemde “Alman şirketi” olarak kendi markaları ile faaliyetlerini sürdürmeye başlamışlar. Türkiye’de ürettiklerini, Alman firması olarak AB ülkelerinde ve diğer pazarlarda satıyorlar. Tadım Kuruyemiş bir paketleme ve üretim tesisi kuruyor.

Hukukçu desteği
Düsseldorf’da bundan 23 yıl önce kurulan ATİAD  Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği, Avrupa’daki Türk girişimciliğinin gelişmesi ve Türk işadamlarının Avrupa’daki rekabet gücünün artırılması için, Türk girişimcilerinin AB pazarına girmelerine yardım ediyor. 
ATİAD’ın başkanlığını iki yıldır sürdüren avukat Aziz Sarıyar’ın, Almanya’da şirket kurmak ve satın almak isteyenlere destek veren bir hukuk bürosu var. Aziz Sarıyar ve eşi Esra Sarıyar ilk kuşağın okumuş iki çocuğu. 
İlk kuşak Türk işçiler, Almanya’da uzun süre kalamayacakları düşüncesi ile ve de okumanın önemini bilemediklerinden çocuklarının eğitimine önem verememişler.

Anahtar ‘eğitim’  
Ama bazıları çalışmış, çabalamış çocuklarına iyi eğitim imkânı sağlamış. 
Aziz Sarıyar’ın babası Celal Sarıyar 1962’de kömür işçisi olarak Akseki’nin Süleymaniye köyünden Belçika’ya gelenlerden. Daha sonra Almanya’da demir-çelik fabrikalarında çalışmaya başlamış. 1973’te karısı Şerife ile iki oğlu Aziz (1973) ve Bekir’i (1979) Almanya’ya getirtmiş. Karısı da demir-çelik tesislerine işçi olarak girmiş. Anne baba işçi olarak çalışarak iki çocuklarını da okutmuş. Aziz, hukuk Bekir, teknoloji eğitimi görmüş. 
Aziz Sarıyar’ın eşi Esra Sarıyar da Zonguldak’tan Almanya’ya çalışmaya gelen bir Türk işçisinin kızı. O da karısını Almanya’ya getirtmiş. Kendisi, fabrikanın makine bölümünde 35 yıl, karısı paketleme bölümünde 30 yıl çalışmış. Onlar da birinci kuşak olarak iki çocuklarına yüksek eğitim imkânı vermiş. Esra Sarıyar da avukat. Bir büyük firmanın hukuk bölümünde çalışıyor. 
Esra ve Aziz Sarıyar birinci kuşağın az sayıdaki okumuş çocukları. 
Ama daha sonra gelen ikinci kuşak işçilerin çocukları şimdilerde daha çok okuyor. Çünkü artık Almanya’da öne çıkmanın şartının eğitim, hem de iyi eğitim olduğu anlaşılmış. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.