Albayrak: Sermaye Piyasalarına yeni enstrümanlar gelecek

Ekonomi basını ve ekonomistlerle bir Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albarak, ekonominin pandemi dönemi performansını değerlendirerek, önümüzdeki döneme dair öngörülerini ve ekonomi yönetiminin gündemindeki konuları anlattı.

Normalleşme ile birlikte, istihdamın öne çıkacağı çok önemli bir süreç yaşanacağını söyleyen Albayrak, "İstihdama yönelik Çalışma Bakanlığı çok geniş kapsamlı bir çalışma içerisinde. Bizler de koordinasyon desteği sağlayacağız. Bu çalışma ile birlikte "istihdam kalkanı" adı altında bir çalışma yürütüyoruz. Paydaşların ve kamunun verdiği desteklerle geniş kapsamlı bir resim ortaya koyacağız" dedi.

Albayrak'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

İktisadi faaliyetler açısından mayıs ayı nisana göre daha olumluydu, Haziran da mayısa göre daha olumlu olacak. 3 ve 4'üncü çeyrekle birlikte yılı, birçok tahminlerimizi tutturarak, birçok olumsuz beklentiye rağmen daha olumlu performansla geride bırakacağız.

Mikro düzeyde, tüm detayları ince ince hazırlanmış bir şekilde adımlarımızı atıyoruz.

İstikrar, kalkınma, ekonomik paketler tüm bu süreçte iktisadi faaliyetlerin normalleşmesi için adım adım ekonominin tüm paydaşlarını, "reel kesim, KOBİ, bankalar" tüm bu çerçeveyi kucaklayacak şekilde, tüm finansal yapının alt yapısını güçlendirecek şekilde, finansal güvenliği de barındıracak şekilde nihayete erdireceğiz. Bu manada attığımız ve atacağımız adımlar var.

Önceliğimiz bütçe performansı değil

2020 ile ilgili tahminleri normal bir dünya ikliminden yola çıkarak yapmıştık. Yola da iyi başlamıştık. Ama pandemi süreciyle birlikte öngörülerimizi tüm dünya ile birlikte revize ettik.

Mali disiplin her zaman kırmızı çizgimiz oldu. Ama bugün olağan üstü bir dönemden geçiyoruz. Bütçe performansı önceliklerimiz arasında değil. Dünyada bu kadar büyük küçülmelerin yaşandığı bir ortamda bütçeyi önceliklendiremeyiz. Önceliğimiz istikrarı ve istihdamı korumak, iktisadi faaliyetleri sekteye uğrayan paydaşların tamamını mümkün olduğu kadar oluşturacağımız paketlerle ve kalkanın içine alarak korumak ve muhafaza etmek. Tabii ki bunu sınırsız olmayacak.

Bugün Türkiye'nin borçluluk düzeyinin çok düşük olmasından kaynaklanan konfor alanından da hareketle bu yıl önceliklerimiz demin saydığımız konular olacak. Bu çerçevede özellikle dünyanın uzun yıllardır tartıştığı büyüme ve borç sorunu konusunda Türkiye pozitif ayrıştı.

TL mevduatların düşmüş olması, uzun yıllardır tartışılıyor. TL mevduatlardaki düşüşün döviz talebi doğurduğunu düşünmüyorum, görmedim, gözlemlemiyorum.

Normalleşme, reel ekonominin de rayına doğru bir şekilde oturmasına katkı sağlayacak. Türkiye ilk defa, küresel kaynaklı bir krizin enflasyon faiz ve kur denkleminde çizginin dışına çıkmadığını, kontrolü kaybetmediğini, "özelllikle faizlerde" bir süreç tecrübe etti. Belki de ilk defa.

Bu da normalleşme süreciyle bağlı olarak, mevduat faizleri ve kredi faizlerinin düşük seviyelerde yatarttığı destekle reel sektörün tüm potansiyelini ortaya koyacağını düşünüyorum.

Sermaye piyasalarına yeni enstrümanlar gelecek

Piyasa normalizasyonunun küresel krizin normalleşmesiyle birlikte bu beraberinde alternatif yatırım araçlarının gelişmesini de sağlayacak.

Sermaye piyasaları açısından çok ciddi gelişmelere gebe bir süreci yaşıyoruz. Hazine ve farklı kurumlarımız normalleşme ile birlikte önümüzdeki dönemlerde yeni adımlar atacak. Bunlara hazır olmak lazım. Yatırım araçlarında enstrüman çeşitliliği, farklı alanlarda çok ciddi çalışmalar yapacağız.

ABD'deki olayları yakından izliyoruz, endişe verici.

"İstihdam kalkanı" paketi geliyor

Paydaşlarla ve iş dünyası ile görüşüyoruz. Normalleşme ile birlikte, istihdamın öne çıkacağı çok önemli bir süreç öne çıkacaktır. İstihdama yönelik, Çalışma Bakanlığı çok geniş kapsamlı bir çalışma içerisinde. Bizler de koordinasyon desteği sağlayacağız.

Bu çalışma ile birlikte "istihdam kalkanı" adı altında bir çalışma yürütüyoruz. Paydaşların ve kamunun verdiği desteklerle bir resim ortaya koyacağız.

Mart-nisan-mayıs ayının yıkıcı etkilerini minimize edecek bir tecrübe elde ettik. Bu ay içerisinde gelişmelere şahit olacağız.

Vergi indirimi yok, yapılandırma ve kolaylık olabilir

Vergi inirimleri konusu her dönem önümüze geliyor. Ben buna sıcak bakmıyorum. Ama vergi affı olarak algılanmayacak şekilde, yapılandırma ve düzenleme konusunda farklı düzenlemeler yapılabilir. Piyasa normalleşmesini yakından izliyoruz. Datalara göre hareket etmek lazım. İhtiyaç dahilinde her türlü kolaylığı sağlayabiliriz. Ama bu noktada bir şey olduğunu söyleyemem.

Üretim ve yatırım için somut adımlar göreceğiz

Her senaryonun gerçekleşme ihtimaline karşı hazırlıklıyız. Türkiye'nin büyüme patikasından çıkmaması için her türlü adımı atacağız.

Son haftalarda, dünyadaki birçok tedarik noktasında, büyük gruplarla ciddi görüşmeler yapıyoruz. Türkiye'de üretim ve yatırım için. Klasik söylem değil, somut adımlar göreceğiz. Hele ki böyle bir dönemde, daha uçuşların başlamadığı bir dönemde bunu yapıyor olmamız çok önemli.

TL varlıklarının daha cazip kılmak için gerekli adımları atacağız.

Türkiye için, fırsatların tehditlerden daha fazla olduğu bir dönem olduğunu düşünüyorum.

Piyasa faizlerinin düşmüş olmasının reel sektör üzerindeki etkisinin ekonominin toparlanmasında etkili olduğunu görüyoruz. Uzun yıllar sonra reel faizin tek haneli olduğu bir dönem yaşıyoruz.

Türkiye'nin döviz ihtiyacı, döviz talebi var. Swap, normalleşme sürecinin önemli araçlarından biri olacak. Önümüzdeki süreçte bunun daha da güçleneceğini düşünüyorum. İkili görüşmelerin sonuçlarının yakın gelecekte neticeleneceğini düşünüyorum.

Banka yöneticileriyle görüşme

Burada görüştüğümüz konuları onlarla da konuştum. Yeni normale hepimzin adapte olması lazım. Bankacılık sektörü de olacak. Bankalarla aynı düşünüyoruz. Bu şeffaflıkla tüm paydaşlarımızla konuştuğumuz gibi kendileriyle her zaman görüşüyoruz.

Düzenlemelere konusuna bakarsak, olağanüstü dönemler olağanüstü şartları gerektiriyor. Normalleşme ile birlikte bunlar da eskisine dönecek.

Her baş ağrısına, aspirin dönemi bitti. Farklı reçeteler sunmak gerekiyor. Aynı şeyleri yapıp farklı şeyleri bekleyemeyiz.

Finans sektöründe sigortanın payı artacak

Finansal sektör dediğimizde Türkiye'de yüzde 90 bankacılıktan oluşuyor. Sigorta başta olmak üzere, diğer alanların da gelişmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bankacılığın payının düştüğü, sigorta başta diğer alanların paylarının arttığını göreceğiz."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.