ALB Menkul Değerler, 2013 değerlendirmesi ve 2014 hedeflerini anlatmak için bugün The Marmara Otel’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda ALB Menkul Değerler Genel Müdürü Metin Aytekin, 2013’ün Ocak ayında kurulan ALB Menkul Değerlerin, işlem hacminde 27 kurum arasında 2. sırayı yükseldiğini ve yüzde 11’lik pazar payına sahip olduğunu açıkladı.
Metin Aytekin'in verdiği bilgiye göre, 2013 sonunda satış gelirlerinde 15 milyon TL, net karda ise 7 milyon TL’ye ulaşan ALB, Forex piyasasında 2013 yılının en hızlı büyüyen şirketi oldu. Kaldıraçlı alım satım işlemlerinden 25 milyon TL gelir elde eden ALB Menkul Değerler, net karını ise 11 milyon TL olarak açıkladı. ALB Menkul Değerler 2014 yılında, 50 milyon TL gelir, 22 milyon TL de net kar hedefliyor.
Şube sayısı 10’a ulaşacak 2013 yılında açtığı 1 şube ve 3 irtibat bürosuna ek olarak 2014 yılında yeni şubeler açma hedefi olan ALB Menkul, yabancı yatırımcılara verginin kaldırılması halinde, yurtiçi ve yurtdışındaki toplam şube sayısını 10’a çıkarmayı planlıyor. Çalışan sayısı kuruluşundan itibaren 40’tan 70’e yükselen ALB, 2014 yılında sonuna kadar 100’ün üzerinde kişiyi istihdam etmeyi planlıyor.
ALB Menkul’ün faaliyet alanı genişleyecek 1 Temmuz 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan ‘Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’e göre, aracı kurumların genel faaliyet şartlarında da değişiklikler yapıldı. Öz sermaye dikkate alınarak aracı kurumlar 3 gruba ayrıldı; Geniş A Grubu, Kısmi B Grubu, dar yetkili C grubu. A Grubu’na dahil olan aracı kuruluşlar, yatırım bankacılığının diğer alanlarında da faaliyet gösterebilecek. ALB Menkul Değerler, 1 Temmuz 2014 tarihi itibariyle güçlü sermayesi ile A Grubu aracı kurum lisansına sahip olmasıyla birlikte kurumsal finansman, türev piyasalar, portföy yönetimi gibi alanlarda da faaliyette bulunmayı hedefliyor.
“İngiltere’nin 1 günde yaptığı Forex işlemini biz 1 yılda yapıyoruz” ALB Menkul Değerler Genel Müdürü Metin Aytekin, sektörle ilgili şu bilgiyi verdi: “Dünyada Forex günlük işlem hacmi 5,3 Trilyon USD. Türkiye’de yıllık işlem hacminin ise 4 Trilyon TL’nin üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye’de işlem hacmi diğer finans merkezi olan ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. İngiltere’nin günlük işlem hacmi 2,2 Trilyon USD. Yani İngiltere’nin 1 günde yaptığı işlem hacmini Türkiye olarak 1 yılda ancak gerçekleştirebiliyoruz. 2013 yılı ilk çeyreğinde sektörde 22 firma varken 2014 yılının ilk çeyreğinde bu rakam 32’ye yükseldi. Son 1 senede ise büyük bankaların çoğu sektöre dahil olarak sektörün derinleşmesine katkıda bulundular. Önümüzdeki dönemde SPK düzenlemesi ve denetimi sayesinde lisanssız kurumlarda çalışan yatırımcıların lisanslı kurumlara yönelmesini bekliyoruz. 2012 yılında Forex işlem hacmi 2 trilyon 361 milyar TL iken, 2013 yılı ilk 9 ayında (TSPAKB) 3 trilyon 314 milyar TL yükselmiştir. 2013 yılı işlem hacminin 4 trilyon TL civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Forex işlemleri, işlem hacmi 1 trilyon 889 milyar TL seviyesinde gerçekleşen BİST+VİOP işlemlerinin neredeyse 2 katına ulaştı. Forex piyasaları, işlem hacminin 2014 yılında 5 trilyon TL’ye yükselmesini bekliyoruz.”
Aytekin sözlerini şöyle sürdürdü: “2013 yılında 22 Mayıs ile başlayan süreçte kurların 1,80 civarından 2,39 seviyesine yükselmesi aslında Forex piyasalarının risk yönetimi konusunda ne kadar gerekli olduğunu bize gösterdi. Bu süreçte ithalatçı ve ihracatçı firmalar ile yine döviz borcu olanlar ciddi zararlar gördü. ALB Menkul Değerler her fırsatta risk yönetiminin (hedge) gerekliliğini gerek basın gerekse yatırımcılarla paylaştı. 2013 Mart sonunda finansal kesim dışındaki firmaların varlık ve yükümlülükleri 2013 yılı 1. Çeyrek sonunda 73 milyar USD idi. Bu risk hedge edilmiş olsaydı firmalar, 27 milyar TL kur farkı zararı etmeyecek, devletin de 5 milyar TL vergi zararı oluşmayacaktı. Tabi bu rakamlar kurlardaki yükselişin ekonomiye verdiği zararın oldukça küçük bir kısmı. Buna tüm bir ekonomi dahil edildiğinde bu zararın çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz. Bu gibi zararlar oluşmasın diye ALB olarak gerek basın yoluyla gerek verdiğimiz eğitimlerle risk yönetimi bilincini yerleştirmeye çalıştık. Dünyada pek çok şirket aktif olarak risk yönetimi yapıyor. Türkiye’nin de global piyasada kur hareketlerinden zarar görmemesi için risk yönetiminin kullanılması konusunda teşvik edilmesi ve bu konuda şirketlerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Diğer yandan, bütün uluslararası finans merkezlerinde olduğu gibi forex işlemlerinde de verginin kaldırılmasıyla yabancı yatırımcıları ülkemize çekebilmemiz mümkün olacaktır. Vergi düzenlemesiyle birlikte ülkemize kısa bir dönemde forex piyasaları sayesinde 5 milyar USD yabancı sermaye çekilebilir.”
ALB Menkul Değerler’e ödül yağdı ALB Menkul Değerler 2013 yılında birçok ödüle layık görüldü. ALB Menkul Değerler, ‘En Hızlı Büyüyen Forex Aracı Kurumu', ‘En İyi İşlem Platformu’ ve ‘En iyi Müşteri Hizmetleri Forex Aracı Kurumu” dallarında ödüle layık görüldü. ALB Menkul Değerler Araştırma Bölümü de ‘En iyi Temel ve Teknik Analiz sağlayıcısı’, ‘En iyi Forex Tahmin ve Strateji’ sağlayıcısı dallarında Global Banking&Finance tarafından ödüllendirildi.
Toplantının soru-cevap kısmında ALB Menkul Değerler Genel Müdürü Metin Aytekin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Foreks’te kaldıraç oranlarının düşürülmesi sizi nasıl etkileyecek? Şimdi önemli olan Türkiye’deki paranın yurt dışına kaçmasını önlemek. Ama bir taraftan da SPK’nın ne düşündüğü önemli orada. SPK bir çalışma grubu oluşturur ve bizden muhakkak görüş alır.
Kaldıraç oranı bizde ortalama 1/50’yi geçmiyor. Yani baktığınız zaman yatırımcının kullandığı kaldıraç oranı 1/50 civarı. Tabi 1/100 kullanan da var. Kurum olarak bizi çok etkilemez ama, kaldıraç oranı düştü diye yurt dışına bir kaçış olur mu, bu konuda dikkatli olmak lazım. Çünkü dediğim gibi zaten şu anda Türkiye’de olan hacmin bir iki katı kadar bir hacim yurt dışı firmalar üzerinden yapılıyor. Şimdi bunu biraz daha artırmak yerine, o dışarıdaki hacmi Türkiye’ye nasıl yönlendiririz diye düşünmemiz lazım.
Bakın vergi düzenlemesi en önemli konu. Birde yılların alışkanlığı var anladığım kadarıyla çünkü Türkiye’de düzenleme yokken hep yurt dışında başlamışlar. Lisanssız kurumlar var. Yabancı bankalar ve aracı kurumlar var. Biraz zaman alacak. Hatta bunun bir miktarı Türkiye’ye döndü. Bu kadar düzenleme ve denetim sistemi varken, bu işlemleri Türkiye’de yapmayı tercih edecekleridir diye düşünüyorum. Ama dediğim gibi bu biraz zaman alacaktır.
Lisanlı ve lisanssız aracı kurumlarla ilgi birçok şey duyuyoruz kaldıraç oranlarıyla ilgili bununla ilgili neler söyleyeceksiniz? Türkiye’de lisanslı kurumlarda kaldıraç 1/100’ü geçemez. Duyduklarınız belki yabancı kurumlardır. Şimdi forekx yeni bir sektör. Yani kendi iç düzenlemesini de yapıyor bir taraftan. Her şey oturdu anlamına da gelmiyor.
Birde şu BSM konusu var ki çok yüksek tutuluyor. Her aracı kurum yaptığı her işlem üzerinden çok büyük rakamlar çıkıyor. Sektör içerisindeki kurumlarda kimisi ödüyor dava açıyor, kimisi hiç ödemiyor. Bizde şu anda ödüyoruz ama, bir taraftan da dava açıyoruz. Biliyorsunuz BSM aylık bazda ödeniyor. Her ay sonunda BSM hesaplayıp götürüp vergi dairesine yatırıyoruz.
Başka hangi illerde şube açacaksınız? Şubeleşme konusunda çok hızlı değiliz. Çünkü var olan şubelerimizin biraz oturmasını bekleyip, ondan sonra şubeleşmeye devam edeceğiz. Orada potansiyel gördüğümüz yatırımcılarımızın yoğun olduğu yerler var, bu Kayseri olabilir, Bursa olabilir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.