Akbank'tan 2.3 milyar TL kâr

Akbank’ın 2010 yılı 9 aylık finansal sonuçlarını ve gelişmeleri değerlendiren Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, “Global krizden başarıyla çıkan Türkiye, dünya ekonomisinin zorluklar içerisinde yapısal bir değişiklik yaşadığı 2010 yılının ilk 9 ayında bölgesinin en dikkat çekici ekonomisi oldu. Türk ekonomisi güçlü performansı ile yatırım yapılabilir ülke seviyesine doğru ilerliyor. Ülkemizin potansiyelini daha iyi değerlendirmeye yönelik olarak Türk ekonomisi ve reel sektörüne destek olmayı sürdürüyoruz. Bu yılın ilk 9 ayında sadece dış borçlanma ile ekonomimiz için sağladığımız finansman kaynağı 4,1 milyar dolar oldu. Temmuz ayında gerçekleştirdiğimiz 1 milyar dolar tutarındaki Eurobond ihracı ile Türkiye’de Hazine’den sonra özel sektörde ilk doğrudan Eurobond ihracını gerçekleştirdik. Bu ihraç Akbank’ın yurtdışı borçlanmada kuralları belirleyen lider banka olmasını sağladı. Güçlü bilançomuz ve muhabir ilişkilerimizle de sektörün sendikasyon kredilerinde maliyetlerin aşağıya düşmesine öncülük etmeye devam ediyoruz. Sağladığımız kaynağı Türk ekonomisinin hedeflediği atılımları gerçekleştirmesini hızlandıracak büyük projelerin finansmanına aktarmayı planlıyoruz. Aynı dönemde yüzde 19,3’lük bir artışla 53,2 milyar TL’ye ulaşan toplam kredi büyüklüğümüz, bu konudaki net ve kararlı politikamızın en önemli göstergesini oluşturuyor.“ dedi.
Akkurt, 3. çeyrek sonu itibarıyla Akbank TL kredilerinin bankacılık sektörü ortalamasının üstünde bir büyümeyle yüzde 27,7 artarak 30,7 milyar TL’ye ulaştığının da altını çizdi.
“2010 yılı 9 aylık konsolide net kârımız 2 milyar 288 milyon TL’ye yükseldi.”
Akbank’ın 2010 yılının ilk dokuz ayında 2 milyar 841 milyon TL brüt kâr elde ettiğini belirten Akkurt, “Brüt kârı üzerinden 553 milyon TL vergi karşılığı ayıran Akbank’ın konsolide net kârı 2 milyar 288 milyon TL oldu. Akbank’ın 9 aylık kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,7 artış gösterdi.” dedi.
Sektörün 3. çeyrekteki kârının nispi yavaşlaması ile ilgili açıklama yapan Ziya Akkurt, “Bankaların menkul kıymet portföyünde değişik miktarlarda tüketici fiyatlarına (“TÜFE”) endeksli devlet tahvilleri bulunmaktadır. Bu kıymetlerin değerlemeleri TÜFE oranlarına bağlı olarak aylık bazda değişkenlik göstermekte ve dönem kârlarını etkilemektedir. Yılın üçüncü çeyreğinde, TÜFE’nin negatif seyretmesi nedeniyle TÜFE’ye endeksli menkul kıymetlerden düşük gelir elde edilmesi sektörün kârını geçici olarak olumsuz etkilemiştir. Buna karşın yılın son çeyreği için açıklanan TÜFE oranları dikkate alındığında söz konusu geçici durum ortadan kalkacaktır. Sonuç olarak üçer aylık dönemler itibarıyla değişkenlik göstermekle birlikte söz konusu portföyler yıllık bazda hesaplandığında getirileri yüksek yatırımları ifade etmektedir.” dedi.
“KOBİ ve Kurumsal krediler toplamımız yüzde 18 büyüdü.”
Türk ekonomisinin vites büyütmesine yönelik öncelikli stratejilerin başında KOBİ’lerin gelişmesi ve büyümesinin geldiğine işaret eden Akkurt, “Piyasalarda güven ortamının iyileşmesi, firmaların risk alma iştahının artması ve sonuç olarak firmaların faaliyetlerini ve yatırımlarını artırmak istemesi nedeniyle kredi taleplerinde artış gözlemliyoruz. Biz de Akbank olarak farklı projelerle KOBİ’lerin ticari faaliyetlerinin gelişmesine destek olmaya devam ediyoruz. Akbank’ın KOBİ ve Kurumsal krediler yoluyla sağladığı destek ilk dokuz ayda 34,9 milyar TL’ye çıkmıştır.” dedi.
Akbank’ın kurulduğu günden bu yana sürdürülebilir değer yaratmaya odaklanan bir kurum olarak, finansal performansının yanında, etik, çevresel, sosyal ve ekonomik önceliklerini de göz önünde bulundurduğunu hatırlatan Akkurt, “KOBİ’lere sağladığımız finansman kaynağının yanında, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası gibi çok taraflı kuruluşlarla enerji verimliliğinin artırılması, enerji maliyetlerinin azaltılması ve yenilenebilir enerji projelerinin özendirilmesine yönelik ucuz ve uzun vadeli yeni kaynaklar yaratmak amacıyla ortak projeler yürütmeye devam ediyoruz.” dedi.
“İhtiyaç kredilerinde yüzde 34,7 büyüdük.”
Yılın ilk 9 ayında yaşanan gelişmelerin tüketicilere olumlu yansıdığını ifade eden Akkurt, “Düşük faiz ortamı ve olumlu beklentiler tüketici talebini artırarak piyasaya canlılık getirdi. Akbank olarak gerek şubelerimiz gerekse tüketicilere hızlı ve pratik çözümler sunan alternatif dağıtım kanallarımız yoluyla müşterilerimize ihtiyaç duydukları her noktada kredi desteği sağlamaya devam ediyoruz. Tüketici kredileri ile sağladığımız destek yüzde 28,5’lik artışla 11,9 milyar TL’ye yükseldi.” dedi. Akkurt, kredi kartı kredileri dahil olarak değerlendirildiğinde, toplam tüketici kredilerinin yüzde 21,9’luk artışla 18,3 milyar TL’ye ulaştığının altını çizdi. Akkurt ayrıca, Akbank ihtiyaç, konut ve taşıt kredilerinin ilk dokuz ayda sırasıyla yüzde 34,7, yüzde 24,9 ve yüzde 12 arttığına da dikkat çekti.
“Kredi kartları yoluyla sağladığımız krediler yüzde 11,3 arttı.”
Akbank’ın kredi kartları ve ödeme sistemlerinde öncü uygulamalara imza atmaya devam ettiğinin altını çizen Akkurt, “Kredi kartlarında tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran, önlerindeki kısıtlamaları ortadan kaldıran uygulamalarımız ve avantajlı kampanyalarımız Akbank kredi kartlarını müşteri tercihlerinde yukarı taşıyor. Yüzde 11,3 artışla 6,4 milyar TL’ye yükselen Akbank kredi kartları kredileri yenilikçi uygulamalarımızın başarısını ve yüksek müşteri memnuniyetini teyid ediyor.” dedi. “Risk odaklı bankacılık yaklaşımımız takipteki kredi oranımızın daha da azalmasını sağlıyor.”
Global kriz sonrası yeni denetim ve düzenlemelerin gerekliliği konusunda fikir birliği oluşmasına rağmen düzeltmelerin uygulamaya konulmasının zaman alacağını belirten Akkurt, “Akbank olarak bu geçiş döneminde de etkin risk yönetimi politikalarımızı sürdürüyoruz. Risk odaklı yaklaşımımız sektörün oldukça altında seyreden takipteki kredi oranımızın daha da azalmasını sağladı. 2010 yılı 2. çeyreğinde yüzde 2,5 seviyesinde bulunan takipteki kredi oranımız 3. çeyrek itibarıyla yüzde 2,4’e geriledi.” dedi.
Takipteki kredi karşılıklarına da değinen Akkurt, Akbank’ın ihtiyatlı yaklaşımını sürdürerek takipteki kredilere yüzde yüz oranında karşılık ayırmaya devam ettiğinin altını çizdi.
“TL mevduatlarımız yüzde 17,9 arttı.”
Yenilikçi finansal çözümlerle sektörüne öncülük eden Akbank’ın risk odaklı yüksek performansının, paydaşlarının Akbank’a olan güvenini daha da perçinlediğini ifade eden Akkurt, “Dış borçlanmada maliyetlerin aşağı çekilmesinde öncü rol oynayan, geniş katılımla rekor tutarda dış kaynak sağlayan Bankamızın bu başarısı Akbank’ın mali gücünü ve güvenirliğini bir kez daha ortaya koydu. Toplam mevduatlarımız ilk dokuz ayda yüzde 11,8 artarak 68,2 milyar TL’ye yükseldi. TL mevduatlarımız ise aynı dönemde yüzde 17,9’luk artışla 40,8 milyar TL’ye ulaştı.” dedi.
“China Development Bank ile imzaladığımız anlaşma yepyeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyor.”
Ekonomiye sağlanan finansman kaynaklarının dışında, Akbank’ın tüm paydaşları için yeni fırsatlar yaratmaya yönelik faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Akkurt, “Ekonomik performanslarıyla dünya ekonomisinin yıldızı konumundaki Türkiye ve Çin ticari ve ekonomik işbirliğini artırarak birbirine yakınlaşıyor. Böylesi bir dönemde Çin’in en büyük bankalarından China Development Bank ile işbirliği anlaşması imzaladık. İmzaladığımız bu anlaşma, yepyeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyor. İki bankanın uzun vadeli stratejik işbirliğinin temellerini attığımız bu İşbirliği anlaşması çerçevesinde, karşılıklı Yuan ve TL hesapları açarak, Çin ile Türkiye arasındaki ticari işlemlerin ülke yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilmesine yönelik destek sağlıyoruz.” dedi. “CDP’nin 2010 yılı Global 500 Raporu’na Türkiye’den giren ilk ve tek kuruluş olarak dünya liderleri arasında yer aldık.”
Akbank’ın dünyada iklim değişikliği konusunda en saygın proje olarak kabul edilen CDP’nin (Carbon Disclosure Project-Karbon Saydamlık Projesi) 2010 yılı Global 500 Raporu’na Türkiye’den giren ilk ve tek kuruluş olarak dünya liderleri arasında yer aldığını da belirten Akkurt, “Türkiye’de uluslararası standartlara uygun ilk sera gazı emisyonu raporlaması taahhüdünü veren şirket olan Akbank, 60 ülkede yürütülen CDP 2010 Global 500 raporunda ilk kez değerlendirmeye alınmasına rağmen 81 gibi en üst aralığa yakın çok önemli bir puan elde etti. Rapordaki yerimiz hem Türkiye için, hem de Akbank için gurur verici. Karbon Saydamlık Projesi, Akbank’ın çevre politikaları ve duyarlılığı konusunda kararlılığını, vizyon ve misyon anlayışını bir kez daha perçinlemektedir.” dedi.
Akbank’ın sürdürülebilir yüksek performansı ile bölgesinin en değerli bankası olma hedefine emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Akkurt, “Sizin İçin’ felsefesiyle 15.000 çalışanımızla birlikte müşteri memnuniyeti odaklı bankacılık yaklaşımının altına imza attık. Müşterilerimizin bankacısı olmasının ötesinde, onların destekçileri, güç verenleriyiz. Uzman çalışanlarımız azimli, etkin ve yenilikçilik odaklı çalışmaları ile fark yaratıyorlar. Çalışanlarımıza gösterdikleri yüksek performans ve özveriden dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.