Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile başta askeri ve sivil yüksek yargı mensupları törene büyük ilgi gösterdiler. HSYK üyeliğine bağımsız aday olan HSYK 1. Daire Başkaın İbrahim Okur da törene katılan isimler arasında dikkat çekti. Muhalefette yargıyı yalnız bırakmadı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş da törene geldi.
Törende konuşma yapacak olan Metin Feyzioğlu'nu Yargıtay Başkanı Ali Alkan karşıladı.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ katılmıyor. Törene davetli olmalarına rağmen AK Partili Anayasa Komisyonu Burhan Kuzu ile Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da gelmedi.
Feyzioğlu, sabah saatlerinde Twitter hesabından yazdığı mesajda ''Günaydın. Bugün Adli Yıl açılış töreninde yargının ve avukatların sorunlarını ve bunların ülkede yaşayan herkese etkilerini konuşacağım'' ifadelerine yer verdi.
O KONUŞMA 12 SAYFA Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Mini konserin ardından Yargıtay Başkanı Ali Alkan 27 sayfalık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile 12 sayfalık bir konuşma yaptı
YARGITAY BAŞKANI'NDAN SERT SÖZLER Yargıtay Başkanı Ali Alkan 27 sayfalık konuşmasında oldukça çarpıcı mesajlar verdi. Alkan, Hükümet'i meşruyiet, yargı bağımsızlığı, hukuk güvenliği ve erkler ayrılığı konusunda konusunda uyardı. Yargıtay'ın yapısının yasa ile değiştirilmesini sert şekilde eleştiren Alkan, yargının da yetkisini yasama gibi milletten aldığını söyledi.
Alkan, "Yargının bağımsızlığını ortadan kaldırmak veya yürütmeye bağlı bir yargı oluşturmak, yargı denetiminden kaynaklanan meşruiyeti hafife almak olacaktır. Tarih hukukla sınırlanmamış bir yönetimin vatandaşları için büyük bir tehdit haline geldiğine pek çok defa tanıklık etmiştir" dedi.
İşte o mesajlardan bazıları: * Yargıtay Kanunu ve HSYK Kanunu'nda yapılan değişiklikler ile, yargıya müdahale girişimleri, sorunları çözmekten çok, arttıracak niteliktedir.
* Yargı bağımsızlığına müdahale niteliği taşıyan konularda yargının susmasını beklemek, ancak demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne gerçek anlamda bağlılığın yaşandığı ortamda haklılık kazanabilir
* Yargının sukunet ihtiyacına gerekli özen gösterilmiyorsa veya bu ihtiyaç umursanmıyorsa sessizliğini korumak nasıl mümkün olacaktır. Mehabet dediğimiz olgu biraz da muhataplardan beklenmesi gereken bir özene işaret etmez mi.
'YARGI KARARLARIYLA KONUŞUR' Erdoğan Başbakan olduğu dönemde sık sık ''Yargı kararlarıyla konuşur'' demişti. Cumhurbaşkanı adayı iken katıldığı bir TV programında ''Yargı kararıyla konuşacak, söylemlerle değil'' ifadelerini kullanmıştı.
BİZİ POLEMİĞE ZORLAMAYIN * Yargıyı yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz. Adaletin güçlçü olması hakimler için değil herkes için güvencedir. Bu husus hiç unutulmamalı yargı mensupları polemiğe zorlanmamalıdır.
HAKİMLERİ SAYESETE KONU YAPMAYIN * Hakim önüne gelen davada görüş ve inançlarından sıyrılarak günlük siyasetin ve tartışmaların etkisinden uzak kalarak karar verilmelidir. Hakimlerin siyasallaşması siyasallaştırılmak istenmesi veya siyasete konu yapılması görevlerine yansıtmadıkları bireysel görüşlerinden dolayı ayrıcılığa tabi tutulması hukuk devletinde kabul edilemez. Hakim ve savcılar menfaat ve baskı gruplarından herhangi bir beklentiyle de karar veremezler.
ÖZEL AMAÇLA YASA ÇIKARMAYIN TEHLİKELİ * Yasalar soyut ve genel olarak hazırlanır temel hukuk ilkesine karşın özel amaçla yasa çıkarma anlayışı aynı yasalarda sık sık değişiklikler yapılması ve yasalar çıkarılırken anayasaya uygunluğu konusunda gerekli özenin gösterilmemesi adalete olan güveni sarsmakta yargı ve yönetimde de tıkanmalara neden olmaktadır. Bu ülkemizin ve milletimizin barışı ve huzuru için tehlikeli bir durumdur,
KADINA ŞİDDET İNSAN HAKLARI SORUNU * Önceki yıllarda da dikkat çektiğimiz ve bir asayiş sorunu olmanın ötesinde cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakları sorunu olarak ele alınması gereken kadına karşı şiddet olgusu ve her türlü çocuk istismarı maalesef ciddiyetini korumaktadır. Gençliğimizi tehdit eden uyuşturucu kullanımı giderek artmakta kullanım yaşı hızla düşmekte ve kullanıcılara yönelik tedavi hizmetleri bir mahkeme ilamına bağlı olduğunda bile etkin olamamaktadır.
BAŞINIZI DİK TUTUN TENEZZÜL ETMEYİN * Başka ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum. Hakim ve savcı olmak bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde kendiniz çözünüz. Görevizine ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. Bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiçbir çözüme rıza göstermeyiniz başınızı dik tutunuz.
YÜZ AKIMIZSINIZ * Sizler ülkemizin farklı köşelerinde üstün vasıflarınız mütevazı yaşamınız ve vicdanlarınızdan süzdüğünüz kararlarınızla yargının yüz akısınız. Mesleki dayanışmanızı ortaya koyma biçimlerinizi çok sesliliğinizi ve mesleki örgütlenmelerinizi takdirle izliyor sizleri sevgi ve saygıyla kucaklıyorum.
DANIŞTAY TÖRENİNİ TERK ETMİŞTİ Danıştay’ın 10 Mayıs'ta yapılan 146.kuruluş yıl dönümü törenine Erdoğan, Başbakan olarak katılmıştı. Törende Feyzioğlu'nun sözlerine ve uzun konuşmasına sinirlenen Erdoğan, 11.Cumhurbaşkanı Gül'ün kendisini sakinleştirmeye çalışmasına rağmen salonu terk etmişti.
"BARO BAŞKANI KONUŞACAKSA BEN KATILMAM" Erdoğan, Ak Parti 13. Kuruluş Yıldönümü Resepsiyonunda, 1 Eylül'de yapılacak Adli Yıl Açılış Töreni'ne katılıp katılmayacağı sorusu üzerine Danıştay'ın kuruluş yıldönümü toplantısında yaşadıkları olayı bir daha yaşamak istemediğini söylemişti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanının bu toplantılarda konuşmasının bir teamül olduğunu belirten Erdoğan, "Eğer Yargıtay, Baro Başkanı'nı çağırıp orada konuşturacak olursa oraya ben katılmam. Cumhurbaşkanı gelip de orada Baro Başkanını dinlemek durumunda değil. Bugüne kadar bu tür şeyler olduysa artık bunların reforme edilmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Yargıtay Başkanı orada konuşacaksa, Yargıtay Başkanını ben de seve seve dinlerim, Yargıtay'ın başı olduğu için dinlerim. Beni süreler hiç ilgilendirmez, katılmam. Orada Yargıtay Başkanı sadece konuşacaksa eyvallah, ödüllerine vesaire eyvallah. Zaten işin asıl formatında, yasal formatında bu yok. Neymiş teamülmüş. Bir teamül arıyorsanız, böyle bir yerde konuşması gereken Yargıtay üzerinde böyle bir şey aranıyorsa orada cumhurbaşkanı konuşur" demişti.
BAŞKANLAR KURULU YENİDEN GÖRÜŞTÜ Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra Yargıtay Başkanlar Kurulu, durum değerlendirmesi için toplanmış ve ardından Yargıtay Başkanı Ali Alkan şu açıklamayı yapmıştı:
"Başkanlar Kurulu geleneklere uygun olarak Barolar Birliği Başkanını da davet edilmesini uygun görmüştü. Fakat bu karar alındığında Sayın Cumhurbaşkanımızın ne adaylığı söz konusuydu ne cumhurbaşkanı olması söz konusuydu. Bu konu henüz netleşmemişti. Fakat Sayın Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra Danıştay Başkanlığındaki o üzücü olaydan da münhem olarak bir açıklama yaptı. Sayın Barolar Birliği Başkanı törene katılırsa kendisinin katılmayacağını ifade etti. Bu, yeni gelişen bir durumdu. Ben, kişisel olarak bunu önemsedim. Başkanlar Kurulunu toplantıya çağırdım. Başkanlar Kurulu uzun müzakerelerden sonra davetiyelerin dağıtılmış olması, ifade özgürlüğü gibi kavramları gözeterek Barolar Birliği Başkanının toplantıya katılmasını kabul etti ve bu konudaki verilen kararı basın açıklaması yoluyla sizlerle paylaştık."
DAVUTOĞLU BAKANLAR KURULU TOPLANTISINA KATILACAK Başbakan Ahmet Davutoğlu da Başbakan olarak ilk kez Bakanlar Kurulu toplantısına katılacak olmasını gerekçe göstererek törene katılamayacağını bildirmişti.
ADALET BAKANI: CUMHURBAŞKANI'NIN OLMADIĞI YERDE BİZ DE OLMAYIZ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun, adli yıl açılışına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu davet etmesiyle ilgili, “Cumhurbaşkanımızın olmadığı bir yerde Başbakanımızın, Adalet Bakanı’nın olacağını tahmin etmiyorum. Cumhurbaşkanının olmadığı yerde biz de olmayız” ifadelerine yer vermişti.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.