E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
TRT 1'deki programı sürpriz bir şekilde sona eren ve uzun süredir ekrandan uzak kalan Esra Ceyhan yeni sezonda Kanal 7 ekranında seyirciyle buluşuyor. Bir ekran kaliği olan "Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye" adlı programla seyirci karşısına çıkan ünlü sunucu "Bizim programımızda izleyiciyi boş, beleş muhabbetler beklemiyor" diyor. Son dönemin popüler yapımları dizilere ve evlilik programlarına ateş püsküren Ceyhan, " Bu programlarla topluma bilinçli bir şekilde ahlaksızlığın enjekte edildiğini düşünüyorum. Olup bitenleri çok korkunç buluyorum" dedi.
İşte Esra Ceyhan'ın Rotahaber'e yaptığı o açıklamalar...
* Bir süre ekrandan uzak kaldınız, neden?
Kızım Ayşe ilkokula başlayacaktı. Bir boşanma devresinin ardından çocuğun kendini daha iyi hissetmesi için böyle bir karar aldım. İlkokula başlaması da yakın bir süreçti, onu daha iyi hazırlamak ve onunla daha iyi vakit geçirebilmek adına böyle bir ara verdim. Bu işi yaparken çocuğunuzu ya sabah uyandığınızda ya da akşam yatarken görüyorsunuz. Aradaki zamanları bir anlamda kaybediyorsunuz. Ben o zamanları doya doya yaşamak istedim. Ayşe şu anda 6.5 yaşında ve biz birlikte çok kaliteli ve güzel zaman yaşadık. Bu anlamda baktığımızda gerçekten de mutluluk verici bir süreç oldu benim için. İyi ve doğru bir karar.
* Bu süre içerisinde teklifler geldi mi?
Bu süre içerisinde çeşitli teklifler geldi. Kâh içime sinmediği kâh bu karar çok önde olduğu için kabul etmedim. Kabul etmemek için kendimle çok mücadele ettiğim zamanlar oldu. Sonuçta Ayşe galip geldi.
* Yeni sezonda Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye serüveni devam edecek...
Programlarım hep benim adım önde olmak kaydı ile değişiklikler yaşadı. Ama A'dan Z'ye ilk yaptığımız şekli idi ve çok güzel bir klişe. Bu programın içerisinde yaşamda olan, A'dan Z'ye kadar her türlü konu başlığını, her türlü durumu, yaşanmışlığı iyisiyle kötüsüyle bulmanız mümkün. Onun için ilk başladığımız gibi olalım dedik. Ve Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye şeklinde devam etme kararı aldık.
'BOŞ, BELEŞ MUHABBETLER YAPMAYACAĞIZ'
* Kanal 7'deki programınızda izleyiciyi neler bekliyor?
İzleyiciyi boş, beleş muhabbetler beklemiyor. Porgramımıza konuk olan sanatçıların ailevi tarafları, insanlara hoş gelecek, topluma örnek olabilecek tarafları gündeme gelecek. Onun dışında sanatçıların yaşadıkları kavgalar eğer toplumu ilgilendiren bir şey yoksa olmayacak. Çok fazla magazinel bir program değil, sosyal içerikli bir program. Konuşan, konuşturan, tartışan, tartıştıran, yetkililerle olayları yaşayan insanları buluşturan bir program olacak. Daha çok sonuç almaya yönelik bir yapı içerisine girmeye çalışıyoruz. Evet programları yapıyoruz, olanları anlatıyoruz, konuları bırakıyoruz ama ucu açık havada kalan konular da bir yere varsın bir şey olsun... Biz buna niyetleniyoruz.
* Kanal 7'den teklif geldiğinde ilk tepkiniz ne oldu?
Ya hep insanlar böyle şeyler soruyorlar. Kanal 7'den bir insana böyle bir teklif geldiğinde tepki mi olması gerekiyor? Neden böyle düşünüyorlar, neden böyle söylüyorlar bunu bilemiyorum ama her kanaldan teklif gelebilir.
Her yerden bana reklam teklifi de geliyor. Başka kanallardan başka işler için mesela dizi, sit-com teklifi de geliyor. Kanal 7'den de gelebilir. Ne var bunda?
"DİNİ AĞIRLIKLI PROGRAM YAPMADIK'
* TRT'deki programınızın ani bir şekilde bitmesi de çok konuşuldu. Dini ağırlıklı program yapıyor diye eleştirenler bile vardı...
Biz hiç dini ağırlıklı bir program yapmadık. Sadece camiye girdiğimizde başımızı örttük. Bundan daha doğal bir şey düşünülemez. Bütün camilerin ya da türbelerin girişinde başörtüleri vardır. Gayrimüslimler de ataistler de oraya geldiklerinde aynı şekilde girmek zorundalar. Aynı tarzda Vatikan'a gitmiş olanlar bilirler orada erkeklerin de şortlarla gezmesi yasaktır. Benim Hristiyan arkadaşlarım da var. Kiliselere bizim girebileceğimizi düşündüğümüz şekilde girmiyorlar. Kapalı elbiselerle saygılı bir biçimde giriyorlar. Ben Hristiyan arkadaşlarım arasında şortlarla, mini eteklerle, işte böyle lakayt ya da deniz kenarı kıyafetiyle kiliseye giren insan pek görmedim. Her ibadethanenin bir saygınlığı vardır. Ve bizim her türlü dine ait ibadethane için bu saygınlığı korumamız gerekli. Camide başını örten bir Esra Ceydan'dan daha doğal birşey düşünemiyorum ben ve buna şaşılmasını akıllara durgunluk olarak niteliyorum. Camiye girmek istiyorsanız oraya saygı gereği başınızı örteceksiniz.
* Peki gelen tepkiler sizi üzdü mü?
Vallahi üzmedi. Bu tepkileri verenlerin gerizekalı, terbiyesiz ve aşağılık olduklarını düşünüyorum. Böyle bir şeyi başka bir yere bağlamaya çalışmak insanlık dışı.
'AÇARAK SAÇARAK BİR YERLERE GELMEDİM'
* 15 yılık televizyon hayatında seyirciye nasıl bir katkısı oldu Esra Ceyhan'ın...
Benden sonra bu işi yapacak olan insanlar; sırtını biryerlere dayamadan, gerçekten bileğinin hakkıyla, çok çalışarak, iyi bir diksiyon, iyi bir üniversite eğitimi ile iyi hocalardan dersler alarak, onlara öykünerek biryerlere gelineceğini görmüş oluyorlar. Açarak saçarak, onla bunla kavga ederek, sırtını sağlam yerlere dayayarak değil de 'önce Allah ondan sonra ben varım, bileğimin gücüyle biryerlere varırım' demenin nasıl olduğunu bir anlamda göstermiş oluyorum. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. Hiçbirşey olmasa da bu çok önemli.
* Peki bu süreçte televizyonculuk size neler kattı...
Ben insanların sevgisi ile beslendim, sevgileriyle büyüdüm. Yeni bakış açıları, yeni vizyonlar edindim. Deneyimlerimi onlarla paylaştım. Yani çok engin bir bakış açım oldu. Önyargılardan ve insanları yargılamaktan gerçekten çok uzağım. Kıskançlıktan uzağım. Olayları, hayatı olduğu gibi algılamaya çalışan bir insanım.
* Evet adınız hiçbir zaman bir sansasyona karışmadı...
Hamdolsun. Onun için zaten çekemiyor ve kıskanıyorlar. Abuk sabuk şeyler çıkarıyorlar. Yazık bu çıkaranların zavallılığı. Bu insanlar korkaklar. Adları çoğu kez belli değil. Söyledikleri şeyin bir doluluğu yok. Dayandakları adam akıllı bir nokta yok.
* Olumsuz eleştiriler sizi üzüyor mu?
Üzmüyor. Ben insanların nasıl olduğunu anlamış biriyim. İnsantabiatın algılamış biriyim. Gerektiğinde yargıya başvuruyorum. Mahkemeye verip, hakkımı arıyorum. Bunlar yorucu, takip ve maddi kuvvet isteyen durumlar ama yapıyoruz. Hamama giren terler...
'DİZİLERDE TOPLUMA AHLAKSIZLIK ENJEKTE EDİLİYOR'
* Esra Ceyhan neleri izliyor? Ekranlar neredeyse dizilere emanet... Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben dizilerin hiç birini iyi bulmuyorum. Topluma bilinçli bir şekilde ahlaksızlığın enjekte edildiğini düşünüyorum. Gerçekten de olup bitenleri çok korkunç buluyorum. Mesela Bloomberg HT'de İhsan Varol'un sunduğu" Kelime Oyunu" adlı bir program var, çok beğeniyorum. Ailece seyrettiğim tek program bu. Başka hiçbirşey izleyemiyorum.
Yurtdışından gelen programları izliyorum. Belgeselleri izliyorum. Zaten çocuğuma televizyon izlettirmiyorum. Dizi kesinlikle seyretmiyorum, seyredemiyorum, keyif almıyorum. Çok basit buluyorum. Ben bana katkısı olan, bana bir bakış açısı sağlayabilecek ve beni geliştirebilecek kişileri izliyorum.
* Öğleden sonra kuşağının vazgeçilmezi oldu evlilik programları... Siz bu programları kendinize rakip olarak görüyor musunuz?
Görmüyorum tabiki. Reyting baskısından onlar pay alırlar. Çünkü herkes burada kendisini görücüye çıkartıyor. Zaten doğru dürüst bir ölçümlenme de yok. İzlenme oranları bir şekilde ölçülüyor ama eski AGB'nin yaptığı ölçümlemenin yerini zannediyorumki henüz tutmuyor. Tabiki reytinglerde büyük bir pay alacaklar ama yazık ben bunu üzüntü verici buluyorum.
'EVLİLİK PROGRAMI SUNMAM'
* Size evlilik programı sunmanız için teklif geldi mi?
Geldi. Ama bunun konuşulması bile söz konusu olamaz. Birbirlerine kalkıpta 'maaşın ne kadar, elektrik aldım, evin var mı, o zaman evlenelim, evlenmeyelim' şeklinde cevap veren insanların olduğu ve evliliğin bu kadar ele ayağa düştüğübir program sunmam. Türk aile kurumunun başlangıcı evlilik müessesi ile oluyor. Dinimizde de böyle medeni hukukumuzda da böyle. Eh dolayısıyla bu işin bu kadar ayağa düşmesini esef verici ve üzüntü kaynağı olarak kabul ettiğim için hiçbir yorum yapamıyorum. Seyredenlere, içine girenlere, ordan kısmet arayanlara mutlulukar diliyorum.
* O programlarda yaşananlar size samimi gelmiyor mu?
Samimi olsa bile doğru gelmiyor. Şekil yanlış. Çok izleniyor olabilirler. İzlensinler diyeceğim yok. Halk neyi isterse onu izler. Bu arada yapılan iyi bir işe çamur atmaya çalışıyor değilim. Reyting rekorları kırıyor olabilirler, kırsınlar. Halk bunu istiyorsa, kendini bu tür programlarla özdeşleştiriyorsa bu Türk halkının bileceği bir iş. Yapabileceğimiz birşey yok.
'UĞUR DÜNDAR'I BEĞENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
* Ekranda kimleri beğeniyorsunuz?
Uğur Dündar'ı beğenmemek mümkün değil. Hem programcı hem haberci olarak. Ali Kırca'yı da beğeniyorum. Kendimi beğeniyorum tabi.
* Kadınların televizyon yapımlarında kullanıldığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bizzat kadınların sunduğu, hem de seyircilerin istekleri doğrultusunda hazırlandığı iddia edilen ve adına kadın programları denilen bu programları, ben kadının kadına yaptığı en büyük zulüm olarak tanımlıyorum" dedi. Arınç'ın açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz... Bu programlar kadına zarar mı veriyor?
O zaman RTÜK görevlendirilsin. Bu konuda bir araştırma yapılsın. Toplumun her kesimindeki insanlar pilot bölge seçilsin. Sorulsun. Ona göre bu programların kaderi belli olsun. Ben ne diyeyim. Sayın Arınç toplumsal analizleri çok iyi yapan bir büyüğümüz. Bu programların bu kadar çok izleniyor olması da araştırılmalı. Gerçekten böyle bir izlenme var mı ondan emin değilim. Ama evlenme programları bu kadar çok izleniyorsa onun da neden izlendiğini araştırsınlar.
Allah aşkına şu anda televizyonlar eğitici, öğretici, insanları düşünmeye sevk eden kaç tane program var? Otursunlar o zaman Radyo Televizyon Üst Kurulu'na bir sipariş versinler, onlar da gidip kanallarla görüşsün, insanları bilgilendiren, eğiten, kültürel yayınlar yapsınlar. Bunu hepimiz söylüyoruz ama hiçbir uygulama yapılmıyor. Bunu da eleştiriyorum, sigara kullanmayın, obez olmayın bilmem ne! Gecenin bilmem kaçında bu tanıtımlar girerse Türk halkından kimler görecek bunu. Akşamcılarla gece çalışanlar mı görecek. Gündüz yaşayan normal bir hayat süren insanlara inmeyecekki bu. Televizyonların genel yayın yönetmenleri ile gerekirse sahipleri ile yönetici konumunda olan insanlarla toplantılar yapılması gerekiyor ve bunların sipariş verilmesi gerekiyor...
* Ekranda nasıl insanlar yer almalı? Eğitim şart mı?
Diksiyonu düzgün bu işi eğtimini almış, üniversitesini okumuş, hocalarından kurs görmüş insanlar olmalı... Benim hocam bir Halit Kıvanç söz gelimi... Yani ben Orhan Boranlar'dan, Halit Kıvançlar'dan, Erkan Yolaçlar'dan feyz almış bir insanım. Dolayısıyla bu tarzda eğitimler almış, yolu bu tür ustaların ışığıyla aydınlanmış kişiler ekranda olmalı. Eğlenelim, gülelim ama bizimki gibi toplumlarda televizyona biraz daha eğitici rol düşüyor. Hala daha milyonlarca kadın okuma yazma bilmiyor.
'İKİ YÜZLÜLÜK VE SAMİMİYETSİZLİK HAD SAFHADA'
* Sizce televizyonda yapımlar mı ön planda isimler mi?
Yani bazen isimler bazen de yapımlar ön planda oluyor ama genellikle kadın programı furyası, evlilik programı furyası gibi şeyler görüyoruz. Böyle furyalar çıkıyor. Bir tane birşey tutulunca öbür şeyler çoğalıyor. Bunu kim yapabilir, kim sunabilir bu projeyi kime sunduralım gibi fikirler ön plana çıkıyor.
Baktığınızda habercilerden nasıl Uğur Dündar, Ali Kırca ve Mehmet Ali Birand öndeyse ve önde olacaklarsa, kadın programları olarakta bir Esra Ceyhan var. Bunun yanında işini ciddi, layıkıyla yapan birkaç tane daha insan var. İşi biraz ustalarına bırakmak lazım.
* Bir vefasızlık mı var?
Türk sinemasının emektar isimleri var. Bir köşede hasta olup ölüyorlar sonra herkes vah vah vah, cenazelerde de alkışlar. Mesela dizilerde de başrolde oynayanlara anormal paralar veriliyor. Diğer rollerde oyanayanlar ne kadar para alıyorlar bilmiyorum ama emektarlara biraz rol versek görsek fena mı olacak? Biz çok vefasız bir toplumuz. Ayaklar baş oluyor. Başlar da yerin dibine geçtiği zaman alkışlarla uğurlandığında yalan gözyaşları ile hatırlanıyorlar. İkiyüzlülük ve samimiyetsizlik had safhada.
Yıllardır samimi bir biçimde program yapan, gözünün yaşıyla, dudağında gülüşüyle duruş sergileyen, kimseden güç almayan Allah'tan kuvvetini almaya gayret eden bir Esra Ceyhan'a o laf senin bu laf benimle çarptırılıpta onu aşağı çekmeye çalışacaklarına kendi iki yüzlülüklerine baksınlar.
* Toplumda artan kadına şiddet olayları ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Bence bunun en büyük kabahatlisi yine kadınlar. Kadınlar çocuklarını layıkıyla yetiştirmek yerine biraz işleri boşluyorlar galiba. Erkek çocukları ön planda tutuluyor sanki. Erkek çocukların eline silah veriliyor. Ondan sonra onları şiddet makinesi haline getiriyoruz. Ondan sonra zavallı başka kızların, kadınların hayatının içine itiveriliyorlar. Onlar da onları ya öldürüyor, ya perişan ediyor ya da bırakıyorlar.
* Şiddetin arttığı konusunda televizyonların payı var mı?
Televizyon tabiki etkiliyor. Bu kadar saat televizyon izleyen bir ülke olabilir mi? Ben geçtiğimiz yıllarda bir bilgi okumuştum. O bilgi hala geçerli mi bilmiyorum. Microsoft'un kurucusu Bill Gates çocuklarına bilgisayarda vakit geçirmeleri için haftada sadece 40-45 dakika izin veriyormuş. Ama bizde bakıyorsun millet evine işinden koşa koşa geliyor, televizyon açılıyor, haber bültenlerine şöyle bir bakılıyor. Sonra akşam 8-8 buçuk gibi dizi başlıyor. Saat gece 12'ye kadar kimse kimse ile konuşmuyor. Sohbet, konuşma, paylaşım kalmamış bir dizinin esiri olunmuş. Ama dizilerin bir kabahati yok. Halkın kabahati var burada.
'EVLENMEYİ VE İKİNCİ KEZ ANNE OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM'
* Biraz özel hayata gelelim... Hayatınızda biri var mı?
Ne yazık ki yok. İnşallah olur.
* Yeniden evlenmeyi ve anne olmayı düşünüyor musunuz?
Yeniden evlenmeyi düşünüyorum. Tekrar anne olmayı istiyorum. Kızım da bir kardeş istiyor zaten. İnşallah tekrar anne olma mutluluğunu Allah bana yaşatsın.
* Esra Ceyhan'ın hayatına girecek olan insan nasıl biri olmalı?
Allah insana hayırlı kaderler kısmetler yazsın, iyi insanlarla karşılaştırsın lafının ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Öyle bir siparişim yok. İyi, düşünceli ve başarılı, işine gücüne sahip olan bir insan olması çok önemli.
* İş dışında nelerle meşgul oluyorsunuz. Özel uğraşlarınız var mı?
Spor yapıyorum, onun dışında çocuğumla ya da arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Gece hayatı olan bir insan değilim ama özel yemekler söz konusu oluyor, ya da bir takım davetler oluyor, kültürel toplantılar oluyor. Bunların içerisinde yer almaya çalışıyorum. Onun dışında evcimen biri olduğumu söyleyebilirim.
* Ünlü bir anne olmak nasıl bir duygu? Çocuğunuz bunun farkında mı?
Doğduğundan beri ona adıyla hitap ediliyor. Küçük prenses, Ayşe hanım diyorlar. Özel bir ilgi görüyor, özel bir sevgiye maruz kalıyor. İnsanlar ona vakit ayırıyorlar, hediyeler veriyorlar. Ama hiçbir zaman şımarmaması ya da kendisini ayrıcalıklı hissetmemesi için çalışıyorum. Çünkü hiç kimseden bir ayrıcalığı yok. Özelse tabi özel. Bütün evlatlar özel çünkü.
* Eski eşinizle görüşüyor musunuz?
Evlendi. Görüşmemiz gerektiği zaman görüşüyorum. Ayşe ile ilgili bir durum, bir karar olduğunda görüşüyorum ama bunun dışında görüşmüyorum. Neden görüşeyim? Sadece çocuğum için görüşüyorum.
* Kırgınlık var mı?
Artık hayatı paylaşmama kararı aldığınız biri ile sizi ortak paydada buluşturan konular yoksa neden görüşeceksiniz. Ben öyle dost kalmalara inanmıyorum. Çocuğumdan dolayı tabiki görüşürüm ama hepsi bu.
Zaten bir süre sonra bu tarz ayrılıklarda geçmişte evlendiğiniz kişide; benim için öyle oldu en azından, paylaştığınız zaman ne kadar çok olursa olsun sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi hissediyorsunuz. İnsan beşer hafıza da şaşar demişler. Bir şekilde unutuyorsunuz. Unutturuyor zaman size.
* Son olarak izleyicilerinize neler söylemek istersiniz....
Bizim programızda bilgiyi yüceltmek ve bilgiyi övgü anlamında diğer programlardan çok ciddi bir farkı var. Doğru ve temiz bilgiye ulaşmanın tek adresi şu anda Esra ceyhanla A'dan Z'ye gibi görünüyor. İnsanlar izlesin ve takip etsinler güzel şeyler paylaşalım. Sesimizi çoğaltırsak daha gür çıkar. Yasemin Ateş - RotaHaber
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
bitmişleri oynuyor ne yapsın yerini bulmuş diyecem oranın da ikbali var 6 aya kalmaz oradan da kovulur.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsagundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsagundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsagundem.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsagundem.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (20:12)