ABD'nin konusu yine Suriye

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, "Bugün Suriye'deki kimyasal silah konusuna yaklaşımda, herkesin kendi gerçekleri olduğu şeklinde davranmasına gerçekten zamanımız yok. Suriye'nin kimyasal silahlarıyla ilgili mücadele bir oyun değil. Bu, gerçek. Bu, önemli. Suriye halkının yaşamı için, bölge için, dünya için Cenevre'de vardığımız anlaşmanın uygulanması önemli" dedi.
Kerry, Bakanlıkta sürpriz bir biçimde Suriye konusunda açıklama yaptı.
Açıklamasının başında ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi Daniel Patrick'in "Kendi görüşleriniz olmasına hakkınız var ama kendi gerçekleriniz olmasına hakkınız yok" sözlerine atıf yaparak başlayan Kerry, gelecek haftaki BM Genel Kurulu'na giderken bu sözlerin çok anlamlı olduğunu ifade etti.
"Bugün Suriye'deki kimyasal silah konusuna yaklaşımda, herkesin kendi gerçekleri olduğu şeklinde davranmasına gerçekten zamanımız yok" diyen Kerry, "Suriye'nin kimyasal silahlarıyla ilgili mücadele bir oyun değil. Bu, gerçek. Bu, önemli. Suriye halkının yaşamı için, bölge için, dünya için Cenevre'de vardığımız anlaşmanın uygulanması önemli" ifadesini kullandı.
Kerry, haftalardır Rusya ve diğer bazı ülkelerden BM raporunun beklenmesi gerektiği yönünde sözler duyduklarını ve bu kesimlerin, ekibin "dışarıdan uzman" ve "bağımsız standartlara" sahip olduklarını belirttiğini hatırlatarak, söz konusu raporun ardından, "bazılarının söylediklerinin aksine" Suriye'ye dair gerçeklerin sadece daha da fazla netleştiğini ve bu davanın daha da zorlayıcı hale geldiğini vurguladı.
John Kerry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sellstrom raporundaki her bulgu kategorik olduğu kadar ikna edici de. Savaş gereçleri, füze fırlatma sistemi, bunların orijini, yörüngesi, markajı, sarin kullanıldığının teyidi gibi her bir veri, bizim zaten bildiğimiz ve Amerikalılar ile dünyaya söylediğimizi doğruluyor. Kongre'nin önüne getirdiklerimizi doğruluyor. BM raporu, anlamı su götürmez biçimde, sarin gazı dahil kimyasal silahların Suriye'de kullanıldığını teyit ediyor."
Esed rejiminin alanı bombardımana tutup kanıtları yok etme yönündeki tüm çabalarına rağmen, BM heyetinin olaydan kurtulan 50 kişinin yanı sıra yaralılar, sağlık görevlileri, acil durum ekipleriyle görüştüğünü dile getiren Kerry, kan, idrar ve toprak örneklerinin değeerlendirildiğin aktardı.
Kerriy, ekibin, Esad rejiminin bu saldırıdan sorumlu olduğuna dair birçok hayati detayla döndüğünü bildirerek, "Saldırıdan kimin sorumlu olduğu BM raporunda belirtilmese de bu gerçekleri okuyan ve noktaları birleştiren her kişi ki noktaları birleştirmek çok kolay, bu gerçeklerin ne anlama geldiğini görür" diye konuştu.
Kerry, "BM Güvenlik Konseyi gelecek hafta harakete geçmek için hazır olmalı. Uluslararası toplumun, ayağa kalkması ve Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edilmesi için uygulanabilir bir eylemin önemi noktasında en mümkün olan en güçlü terimlerle konuşması hayati önemde" dedi.
Kerry, bakanlıkta Suriye konusunda yaptığı açıklamada, ABD'nin, BM'nin raporunda tanımladığı 122 milimetre el yapımı roketin daha önce Esad rejiminin saldırılarıyla ilişkili olduğunu belirlediğini, bunun yanında muhaliflerin bu tür bir kimyasal silah attığına yönelik hiçbir işaretin bulanmadığını söyledi.
BM'nin raporunda yer verilen sarin gazına da Esad rejiminin sahip olduğunu belirten Kerry, muhalefetin sarin gazı olduğuna yönelik yine hiçbir kanıt bulunmadığını vurguladı. Kerry, sahada çekilen fotoğraflardan tanımlanan roket bileşenlerinin de Esad rejiminin sahip olduğunu bildikleri benzersiz yapıdaki bir roket atma sistemiyle bağlantılı olduğuna işaret ederek, "Aynı bu tip roket atıcıları, 21 Ağustos döneminde alanda ve Şam'daki Esad rejiminin tesislerinde gözlemlemiştik" diye konuştu.
Kerry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sarin gazı kullanıldı ve Sarin öldürdü. Şimdi dünyanın, bu saldırının, daha önce de kimyasal silah kullanan, roket ve silahları bulunan Esad rejimi tarafından mı yapıldığı, yoksa gizlice ve hiç fark edilmeden kendilerinin kontrol etmediği bir alana, kendilerinin sahip olmadığı sarin gazını içeren, kendilerinin olmayan roketleri fırlatmak ve kendi insanlarını öldürmek için giren ve sonrasında da Esad'in kontrolündeki alandan fark edilmeden çıkan muhalefetin mi yaptığına karar verebilir. Lütfen, bu olay, bu kadar karışık değil. Doğruyu bildiğimizi söylediğimiz zaman, dediğimizi kastettik. Şimdi BM Genel Kurulu için New York'a giderken, davayı güçlendiren ve kararı kesinleştiren bir BM raporumuz var".
"Test zamanı"
Şimdi bunları test etme zamanı olduğunu belirten Kerry, "BM Güvenlik Konseyi gelecek hafta harakete geçmek için hazır olmalı. Uluslararası toplumun, ayağa kalkması ve Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edilmesi için uygulanabilir bir eylemin önemi noktasında en mümkün olan en güçlü terimlerle konuşması hayati önemde" ifadesini kullandı.
Kerry, zamanın kısıtlı olduğuna, artık tartışmakla vakit geçirilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Dünya, bir askeri eylemden kaçınıp, askeri saldırının sağlayacağından daha anlamlı barışçıl bir yöntemle bunu başarıp başarmayacağımızı görmek için bizi izliyor. Suriye'nin kimyasal silahlarının tamamen yok edilmesi barışçıl yollarla mümkün ve buna da Cenevre'de ABD ile Rusya arasında varılan anlaşma doğrultusunda, BM Güvenlik Konseyi karar verecek. Anlaşma, bunun uygulanabilir olmasını ve en kısa zamanda yapılmasını ve gerçek olması gerektiğini acıkça belirtiyor. BM Güvenlik Konseyi'nin kendisinin kurucu değerlerini yerine getirdiğini ve (Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edildiği) bu amacın hızlı biçimde başarılması içi mümkün olan en güçlü mekanizmaları düzenleyen bir tasarıyı geçirdiğini görmek için herkesin yardımına ihtiyacımız var. Cenevre anlaşmasını anlamlı hale getirmeliyiz."
Kerry, bunun anlamlı olması için de Suriye'nin kimyasal silah programının ortadan kaldırılması ve bunun da şeffaflık, sorumluluk içinde yapılması gerektiğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani'nin sözlerinin sorulması üzerine ise "Ruhani'nin sözleri çok olumlu ama her şeyin bir teste tabi tutulması lazım. Nereye gideceğini görecegiz" diye konuştu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.