E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaDış Piyasalar'AB'deki kısır döngüyü kırabilir'---

'AB'deki kısır döngüyü kırabilir'

'AB'deki kısır döngüyü kırabilir'
09 Mayıs 2012 - 02:04 borsaningundemi.com

Euro, Güney Avrupa ülkelerine pek yaramadı.Euro'ya geçtikten sonra zamanla rekabet güçlerini kaybettiler

Yani bu ülkelerde özel sektör, teknoloji ve inovasyonu verimli bir şekilde kullanıp dünyanın istediği kalitede üretimi makul maliyetlerde yapabilir hale gelemedi. Kendi paraları olsa devalüasyonla üretimlerini destekleyebilirlerdi ama Euro bunu engelledi. Devreye devletleri ve bankaları girdi. Kamu sektörü harcamalarını artırıp bankalar da bolca kredi verince istihdam ve alım gücü artmaya devam etti. Ama aynı zamanda devletlerin bütçe açıkları ile banka bilançoları hızla büyüdü. Başta inşaat ve gayrimenkul olmak üzere turizmden otomotive birçok sektörde aşırı kapasiteler oluştu. Almanya ve Fransa bile bütçe açığının ekonominin % 3'ünü geçmeyeceği kuralını dikkate almadı. Bir de üzerine bankalar devletlerin artan bütçe açıklarını "para birimleri Euro ve arkasında Almanya var" diye çok düşük faizlerle finanse edince devletler rahatça harcamaya devam edebildiler. Euro çarkı bu şekilde kamunun borcu ve bankaların bilançoları büyümesiyle dönebildi. Ta ki 2008-09 global krizine kadar.
Krizle birlikte fazla açılmış Avrupa bankaları eskisi gibi kredi bulamamaya başladılar. Ne birbirlerine ne de daha önce bolca kredi verdikleri devletlere kredi veremez hale geldiler. Bazı ülkelerde çok açılmış olan bankalar battı. Bankalardaki tasarrufların yok olmasını istemeyen devletler devreye girip fonlama ve sermaye desteği vermek zorunda kaldılar. Bu da zaten yüksek olan kamu borçlarını daha da büyüttü. Devletlerin iflası gündeme geldi. En iyi konumda olanların bile kredi notu düştü. Avrupa Merkez Bankası (ECB), IMF ve Avrupa Komisyonu "Euro'yu yaşatma aşkına" destek vererek müflis ülkeleri yüzdürdüler.
Müflislere verilen desteklerin ana garantörü olan Almanya, destekler karşılığında büyük kamu tasarrufları talep etti. Şansölye Merkel bütçe açıkları kontrol altına alınırsa özel sektörün yeniden yatırım yapmaya başlayıp ekonomilerin büyüyebileceği güven ortamının sağlanacağına inandı. En önemli eyaletlerde yerel seçimleri kaybedince halkını ancak böyle ikna edebileceğini de gördü. Ama bu katı tasarruf önlemleri ile ekonomilerin daralacağı, böylece kamu borcunun daha da artıp bu borcu elinde bulunduran bankaların zararlarını daha da büyüteceği ve sonuçta devletlerin daha fazla destek vermek zorunda kalacağı bir kısır döngüye girileceğini bir türlü göremedi (Şekil). Nitekim Yunanistan istenen tasarrufları yapayım derken son 3 yılda % 15'e yakın küçüldü. Temerrüde düşünce de verilen destekler boşa gitmiş oldu. Sadece tasarruf önlemleri alan ülkeler değil tüm Euro Bölgesi ekonomisi 2011'in son çeyreğinde % 1,3 yıllık bir hızda daraldı ve işsizlik % 10,9'a çıktı. Görünen o ki 2012'nin ilk çeyreğinde % 1, ikinci çeyreğinde de % 0,5 daha küçülecek ve işsizlik daha da artacak.
Bu kısır döngü nasıl kırılacak?
Bankalar ayağa kalkıp ekonomilerin büyümesi için gerekli finansmanı sağlamadan bu kısır döngünün kırılamayacağını gören ECB baktı ki Yunanistan'dan sonra sıra diğer güneylilere geliyor, dünya merkez bankacılığı tarihinde görülmemiş radikallikte bir uygulama ile bu kısır döngüye önemli bir darbe vurdu (Şekil). Bankalara 3 yıllık kredi vererek kredi bulamama riskini ortadan kaldırdı. Bankalar rahatlayıp kamu borcunun çevrilmesi kolaylaşınca da güven ortamı sağlanabilir ve sorunlu ekonomilerde çarklar yeniden dönmeye başlayabilirdi. Ama ECB desteğini artırdıkça Merkel tasarruf önlemlerinde daha da katılaştı. Sarkozy'yi de yanına alıp tüm Euro üyelerine bir "Mali Kural Anlaşması" dayattı. ECB'ye rağmen bu bağnazlığın devam ettiğini gören piyasalarda da o arzu edilen güven ortamı oluşamadı. Çünkü hâlâ devletlerin, bankaların ve hane halkının tasarrufa zorlandığı bir ortamda ekonomilerin nasıl büyüyeceği görülemiyor. Mart ayı sonunda Avrupa'nın en büyük 10 bankasının ECB'de tuttuğu likidite yıl sonuna göre % 12 artarak 1,2 trilyon $'a yükselmiş durumda. Yani bankalar da bir türlü güvenip ECB'den aldıkları finansmanı reel sektöre aktaramıyorlar.
Euro ekonomilerinin girdiği bu kısır döngüye karşı ilk sesini yükselten Fransa'nın yeni başkanı Hollande oldu. Seçimler öncesinde Sarkozy, Merkel ile olan ittifakını öne çıkarıp oy toplamaya çalışırken Hollande, tersine Merkel'i ve büyümeye engelleyen tasarruf önlemlerindeki inadını eleştirdi. Seçimleri kazandığı takdirde "Mali Kural" anlaşmasını yeniden revize edeceğini açıkladı. Bunun bölgede yeniden politik iç çekişmelere neden olup aksiyon alınmasını engelleyeceğini düşünen piyasalar ilk başta olumsuz tepki verdiler. Hollande'ın oyları anketlerde tırmandıkça endişeler arttı. Ama Euro Bölgesi gerçekten de daralmaya başlayınca Hollande'ın tasarruf karşıtı görüşleri itibar kazandı. Tasarruf önlemlerini savunanlar büyüme olmadan bu kısır döngüden çıkılamayacağını vurgulamaya başladılar. ECB Başkanı Draghi, hemen Mali Kural'ın yanına da "Büyüme Anlaşması" eklenmesi gerektiğini açıkladı. Avrupa Yatırım Bankası kaynakları artırılarak ya da yeni kurulacak destek fonlarıyla özellikle sorunlu ülkelerde büyük altyapı projeleri başlatılarak büyümelerine destek verilebileceği görüşleri tartışılmaya başladı. Ve daha da ilginci, Merkel'in de Mali Kural Anlaşması'na ve yapısal reformlara sadık kalındığı sürece bu tür bir büyüme anlaşmasını destekleyebileceğini söylemesiydi.
3 yıl önce Yunanistan yeni vergiler ve vergi artışları ile imkânsız tasarruflara zorlanacağına tam tersini yapıp vergileri düşürebilse, verilen finansal destekler tasarruf önlemlerine değil yapısal reformlara endekslenebilse yatırımcıların radarına girerek ekonomisini büyütmeye başlayabilir ve iflastan kurtulabilirdi. Bu fırsat kaçtı ve kangren tüm Euro Bölgesi'ne yayıldı. Eğer seçim dönemindeki sözlerini gerçekleştirip Merkel'e panzehir olabilirse Hollande, bölgede istikrarın tehdidi değil, umudu olur. Saruhan Özel- ZAMAN

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)