ABD'den Türkiye'ye kritik ziyaret

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey'in bugün Türkiye'ye geleceğini duyurdu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavışoğlu, canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, "Verilmiş bir takvim söz konusu değil. Net bir şey yok, görüşmelere devam ediyoruz. ABD ile bir iki nokta hariç görüşlerimiz örtüşüyor. YPG ile ne kadar bağlarını koparacaklar, buna benzer konularda henüz görüşmelere devam ediyoruz." dedi. 

"Kürtlerin Suriye içinde yer bulmasından önce ise, Kürt vatandaşlarımızın, akrabaları için Cumhurbaşkanımız sürekli bunları tanı, vatandaşlık ver diyordu. Kürtlerle problem yok."

Çavuşoğlu'nun sözlerinden satır başları:

Siyasi çözüm konusunda Esad'ın devam edip etmemesi dışında Ruslarla hiçbir görüş ayrılığımız yok. Onlar Esad'ın devam etmesinden yana. 1 milyon kişiyi öldüren kişiye devam et demek de bizim vicdanımıza sığmıyor. Biz Suriye'ye kendi ulusal güvenliğimiz olarak bakıyoruz. Gerçek, objektif açıdan bakıyoruz. Herkesin farklı çıkarları var. Rusya orada kalmak istiyor. Onun dışında siyasi süreç konusunda birlikte hareket ediyoruz. Bugüne kadar Astana'da, Soçi'de, Cenevre'de attığımız adımlar sayesinde bugün siyasi çözümü konuşabiliyoruz.

Anayasa komisyonunun toplantısını Cenevre'de gerçekleştirdik ama birkaç isim nedeniyle ilanını yapamadık. Ama çok yaklaştık, çok önemli bir toplantıydı. Biz kimseye rekabet olsun diye ayrı bir platform kurmadık. Bugün anayasa komisyonu konuşuluyorsa, bugün Rusya ve İran'la attığımız adımlar sayesindedir. Son zamanlarda anayasa komisyonunun engellenmesi için bazı Batılı ülkeler hareket ediyor. Bu da esasen biraz kıskançlıktan kaynaklanıyor. Suriyeliler için anayasayı Suriyeliler otursun karar versin. Rejimle dolaylı temaslarımız var. Mesajlar verilmesi gerektiği zaman veriliyor. Ama bizim düzeyimizde bir temas yok. 

Güvenli bölge, buffer zone dediğimiz tampon bölge konusunda farklı düşünceler olabilir ama Kuzey Irak'taki gibi bir güvenli bölge gibi bir düşünce yok. Bugün Fırat Kalkanı Harekatı'yla 2 bin kilometrekareyi güvenli bölge haline getirdik. Zeytin Dalı Harekatı'yla Akdeniz tarafı güvenli bölge haline geldi. Dolayısıyla sınırımızın öbür tarafından oluşacak bir güvenli bölge başında beri Cumhurbaşkanımızın fikriydi. Biz bu kapasiteyi gördüğümüz için net bir şekilde söylüyorum, biz tek başımıza bu güvenli bölgeyi oluştururuz. Ama bizimle işbirliği yapmak istiyorsa, ABD, Fransa, Rusya, bunu da dışlamayız. 

ABD'nin çekilme kararından sonra Fırat'ın doğusu için bir bekleme kararı aldık. Bu süreci herkesle konuşuyoruz. Şu anda henüz bu harekatla ilgili başkomutandan ilave bir talimat gelmedi. Ama her an bunu başlatacak hazırlık ve kapasite de var. 

İdlib'de radikal gruplar var. Bunları kontrol etmek kolay değil. Buraya rejim bunları bilinçli olarak gönderdi. Buradaki ateşkes başarılı bir şekilde uygulanıyor diyebiliriz. Radikal gruplar bundan rahatsız. Bunları destekleyen ülkeler de var. Ama Rusya ve İran'la biz kararlıyız. Rejim siyasi çözüm yerine, askeri çözüme inanıyor. Biz Rusya ile beraber rejimin buraya saldırmasının önüne geçtik. Radikal gruplar bundan huzursuz olduğu için ılımlı muhalefet ve ÖSO'ya saldırmaya başladı. Rusya'yla bilrlikte ortak komisyon kurulması ve devriye atılması gibi gündemler var. Bunları da konuştuk.

Siyasi süreç muhalefet ve rejim arasında. Eğer İdlib ortadan kalkarsa böyle bir süreç de olmaz. Böyle olursa Suriye'de yıllar boyu kaos olur.

Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiye'nin tutumu belli. Bazı ülkeler bunu kapatmaya çalışıyor. Bu Suudi Arabistan'la ikili ilişkilerin bir parçası değil. Suudi Arabistan'daki soruşturmalardan bir sonuç çıkmadı. Daha Kaşıkçı'nın cesedini bulamadık. Ortak çalışma grubu kuralım teklifi yaptık, ondan da bir netice çıkmadı. Bunun uluslararası boyuta taşınması gerektiğini düşünüyoruz. BM'nin bu konuda bazı çalışmaları var. 3 tane raportör ve komisyon başkanı da genel sekretere yazılı bir şekilde çağrıda bulundu. Artık uluslararası bir soruşturmanın başlatılması zamanı gelmiştir. Ama bunun için Güvenlik Konseyi kararı gerekiyor. 

Biz ülkelerin dışlanmasına karşıyız, bir ülkenin içişlerine müdahale edilmesine de karşıyız. Son zamanlarda bazı Latin Amerika ülkeleri ve ABD, Venezuela'nın içişlerine karışmıştır. Venezuela dünyanın en güzel ülkelerinden biridir. Şu andaki gelişmeler ise ciddi bir şekilde endişe veriyor. Biz Venezuela'nın ekonomisine de destek vermeye çalışıyoruz. Seçimle gelmiş bir başkan var, diğer taraftan meclis başkanı kendini başkan ilan ediyor. Bu bir kaosa yol açabilir. Cumhurbaşkanımız dün Maduro'yu arayarak desteğini iletti. Halka hitap ederken, Maduro da Cumhurbaşkanımızın aradığını söylemiş. İnşallah, Venezuela sükunetle bu durumu atlatabilir aksi takdirde vahim gelişmeler olabilir. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.