Küçük ve orta ölçekli şirketlere sınırlama gelecek

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, ABD'de görülen Reza Zarrab davasının Türkiye üzerinde belirsizlik yarattığını belirtti. Döviz borcu olan şirketlere yönelik de çalışmaların olduğunu kaydeden Şimşek, bazılarına sınırlama getirilebileceğini söyledi.

Türkiye Finans Forumu'nda konuşan Şimşek, bankalarla ilgili herhangi bir sorunun olmadığını, önemli bir şoku bankacılık sektörünün sermayesinin kaldırabileceğini söyledi. ABD'nin sadece bir banka hakkında bilgi talebi olduğunu belirten Şimşek, diğer bankalarla ilgili sorun olmadığını kayedetti.

Şimşek sözlerine şöyle devam etti:

"Son dönemde Türkiye algısı bozuldu. TL'de aşağı yönlü trend algımız ile ilgili. Kamu açığı makul düzeyde, kamu maliyesi nispeten güçlü. Sermayemiz şokları kaldırabilecek düzeyde. Bankalarımızın aktif kalitesi yüksek, kaldıraç oranı da makul, hatta düşük sayılabilir. Bankacılık sektörünün en önemli sorunu kredi mevduat oranının çok yüksek olması. Önemli bir şoku bankacılık sektörü sermayesi kaldırabilir. ABD'deki dava şu anda bir belirsizlik. Bugün itibariyle bir bankamız hariç hiç bir banka hakkında ABD Hazinesi'nin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Bu yaşanacak belirsizlik ve bunun etkisi bankaların kendi basiretsizliğinden kaynaklanmıyor, sistem normal işini yapıyor, bu belirsizlik etkilerse tabii ki gereken desteği mevcut yasal çerçevede sağlarız. Hanehalkının önemli bir döviz yükümlülüğü yok. Reel sektör toplanma çok ciddi bir döviz açığına sahip, fakat bir yıllık vadede reel sektör şirketlerinin döviz varlıkları yükümlülüğünden 7,1 kat daha fazla. TL'deki değer kaybı ve oynaklık reel sektör için önemli bir endişe kaynağı.  Bu oynaklığın zaman zaman çok daha abartılı bir şekilde piyasalarımızda yaşandığını söyleyebilirim. Çok yakında önemli bir yapısal reform yapacağız. 25 bin şirketimizin döviz yükümlülüğü var, bunun 23 bini 15 milyon dolar ve altında. 23 bin şirketin payı yüzde 16 civarı, 2 bin büyük firmanın payı yüzde 84 civarı. 2 bin büyük firmaya ilişkin veri toplamanın alt yapısını oluşturduk, buna göre bir çerçeve oluşturacağız. Küçük ve orta ölçeklilere doğrudan sınırlama getireceğiz. Hanehalkında aldığımıza benzer bir tedbir olacak, birkaç istisna olacak, örneğin makine-teçhizat. Şoklara dayanıklılık bir gerçek, bunu reformlarla artırabiliriz. Yatırım ortamı daha da iyileşecek. Yatırım ortamında hedefimiz ilk 20. Doğrudan yatırım girişlerinde artış var ama yeterli görmüyorum. Çok kapsamlı bir reform geliyor, ben bile heyecanlandım, bu reformla birlikte yatırım ortamı çok daha iyileşecek. Yarı zamanlı çalışmanın önündeki engelleri kaldırmak istiyoruz. Kamu maliyesinin en önemli sorunu vergi tabanımız dar. Burada bir reform ihtiyacı var, bir reform taslağı var. Bir harcama reformu gerekiyor. En önemli sorun enflasyonun kalıcı bir şekilde düşük tek haneye düşmemesidir. Türkiye önümüzdeki dönemde sermaye piyasalarını derinleştirmek istiyorsa, fiyat istikrarı ve makro istikrarı önceliklendirmemiz gerekiyor. Bankacılık dışı finans sektörünün gelişmesi lazım. İniş çıkışlar oluyor, stresler, şoklar, tartışmalar ama türkiye'nin geleceği parlak. En kötü dönemin geride kaldığı bir zamanlama noktasındayız. Para politikasında daha sade, daha net bir duruş ve yapısal reformlarla bu sorunları yönetmeye devam edeceğiz ve aslında bu sorunları köklü bir şekilde çözeceğiz."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.