ABD VE İNGİLTERE PARANIN DİZGİNLERİNİ SIKACAK

FED önceki gün tahvil satın alma programına devam edeceğini açıkladı. İngiltere ise büyüme beklentisini düşürdü. Uzmanlara göre ABD ve İngiltere'nin para politikasına yeniden asılması şart. Avrupa borç krizinden bile sıyrılırken, birbiri ardına gelen kötü ikinci çeyrek verileri ile yeniden resesyona sürüklenme korkusu yaşayan ABD'de para politikasının dizginleri yeniden gevşeyecek. Krizin en sert dönemlerinde tarihi kararlara imza atarak uygulanmadık teşvik programları uygulayan, piyasalara trilyonlarca dolar para saçan ABD Merkez Bankası (FED) geri adım attı. Salı günü toplanan FED Para Kurulu FOMC, gevşek para politikası ve mali teşvik programlarından çıkma planlarından vazgeçti ve ekonomideki iyileşmeyi desteklemek için tahvil alımlarıma devam edeceklerini duyurdu. FOMC kararı sonrası "FED faizi daha uzun bir süre daha olağandışı düşük seviyelerde kalmaya devam edecek" diyen FED Başkanı Ben Bernanke böylece geçen ay Kongre'de yaptığı savunmayı desteklemiş oldu. Bernanke Kongre'deki savunmasında "Para politikasında gerekirse daha ileri adımlar atacağız" ifadesini de kullanmıştı. Gösterge faizini yüzde 0 ile 0,25 arasında bırakan FED alınan karar çerçevesinde vadesi dolmuş mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetlerden elde edilen geliri uzun vadeli hazine tahvili satın almak için kullanacak. İlk olarak vadesi dolan 2 yıllık tahvilleri yenileyecek olan FED 10 yıllık tahvil alımlarıyla da elindeki menkul kıymet büyüklüğünü 2 trilyon 54 milyar dolara çıkararak sabitleyecek. 2008'de bankalara destek olmak için satın alınan mortgage varlıklarının büyüklüğü 1.3 trilyon dolardı. 17 Ağustos'ta hazine tahvili satın almaya başlayacak olan FED, mortgage tahvilleri ile şirket tahvillerinin faizlerini uygun bir düzeye düşürmeyi amaçlıyor. Daha önceki birkaç FOMC toplantısında kriz döneminde izlediği gevşek para politikalarından yavaş yavaş çıkacağı izlenimi veren FED, böylece bir süredir beklenen U-dönüşü'nü de gerçekleştirdi. İngiltere de gevşek politikadan vazgeçemez "Ekonomideki iyileşme hızı orta vadede beklentilerimizden daha durgun olacak gibi görünüyor" diyen FED'in bu kararı kriz döneminde satın aldığı ve vadesi yaklaşan elindeki hazine tahvillerini yenileyeceği anlamına geliyor. Uzmanlara göre Bernanke sadece tahvil alımlarını aynı seviyede bırakıp beklemekle yetinmeyebilir. 2011'e kadar FED'in yeni tahvil alımları yaparak para politikasını gevşetmeye devam edebileceği tahminler arasında. Ancak yatırımcılar FED'in bu adımının yetersiz olduğunu düşünüyor ve uzmanlara göre yatırımcıyı ekonomideki iyileşmeyi kaybetmemek adına hareket ettiğine ikna edebilmek için FED'in daha büyük adımlar atması şart. FED'in tahvil alımlarına devam etme kararı yetersiz bulununca dolar yeniden kan kaybetmeye başladı. Asya piyasalarında yen karşısında 15 yılın en düşük seviyesine gerileyen dolar euro karşısında değer kazandı. Euro dolar paritesi 1,2952 seviyesine kadar indi. Önceki gün ithalat artışı tahminlerden az gelen Çin'de dün perakende satış rakamlarının da temmuz ayında yüzde 17,9 artışla yüzde 19'a yaklaşan beklentilerin altında gelmesi moral bozdu. Küresel ekonominin kurtarıcısı olarak görülen Çin'deki moral bozan gelişmeler ve yendeki değerlenmenin Japon ihracatçısını vuracağı endişesi ile Asya borsaları yüzde 2'nin üzerinde kan kaybetti. Kayıplar Avrupa borsalarına da yansıdı. İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) açıklamaları ise satışları hızlandırdı. İngiltere Merkez Bankası (BoE) da açıkladığı çeyrek dönemlik ekonomik görünüm raporunda İngiltere ekoomisine ilişkin kaygıları olduğunu ortaya koydu. 2010 için büyüme beklentilerini düşüren BoE, İngiltere'nin "inişli çıkışlı bir iyileşme" sürecinden geçtiğini ve bunun ABD ile Euro Bölgesi'nin görünümüne ilişkin aşırı belirsizliklerin olduğu bir ortamda gerçekleştiğini vurguladı. BoE Başkan Mervyn King de Bernanke gibi ekonomik iyileşmenin yavaşladığınn altını çizerek ikinci dip endişelerini körükledi. BoE'nin son raporundaki tahminlere göre İngiltere'de GSYİH'nın büyüme hızı yıllık bazda bu yıl yüzde 3 olacak. BoE, Mayıs ayındaki raporunda tahminini yüzde 4,3 olarak açıklamıştı. King'in rapor sonrası "Bankaların bilançoları ile mali pozisyonlarının normale yakın bir seviyeye dönmesi yıllar alacak" şeklindeki açıklamasının ardından Avrupa yüzde 2'ye yakın değer kaybetti. İngiliz FTSE 100 endeksi yüzde 1,72, Fransız CAC 40 endeksi yüzde 1,97, Alman DAX endeksi yüzde 1,89 düştü. İRLANDALI BANKALAR DEVLET DESTEĞİNİ İADE EDİYOR ABD ve İngiltere gibi sermaye ekonomisinin yıkılmaz kabul eidlen iki kulesi gevşeme politikalarından çıkmaya çekinirken, İrlanda'da devlet bankalar üzerindeki desteğini yavaş yavaş çekmeye hazırlanıyor. Ülkede bankalar tahvil ihraçlarında merkez bankasının yardımına ihtiyaç duymadan borçlanabilmeyi başardıklarını kanıtlamak için kolları sıvadı. Reuters haber ajansının geçtiği bilgiye göre İrlanda'nın en büyük ikinci bankası olan Bank of Ireland, devlet garantisi olmadan da tahvil ihracına gidebileceğini kanıtlamak için tahvil satışlarında devlet desteği almamaya çalışıyor. Sermayesini yeniden yapılandırma kararı alan bankanın bu sayede devletin elindeki hisse miktarını da azaltıp kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştığı belirtiliyor. Son tahvil satışları ile birlikte bankadaki devlet payı oranı yüzde 36'ya kadar geriledi. Öte yandan hala devlet garantisi talep eden bankalar da var. Allied Irish Banks ile Anglo Irish Bank'ın tahvil ihraçlarında bu yıl sonunda sona erecek olan devlet garantisinin uzatılmasını talep ettiği belirtiliyor.REFERANS

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.