ABD kıskaca alınan PKK'lı teröristleri nasıl kurtardı

Türkiye'nin El Bab'da DAEŞ ile mücadelesine, tüm taleplere rağmen hava desteği vermeyen müttefik ABD, terör örgütü PKK ve YPG'ye nasıl sahip çıkıyor. 

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bu konuyu köşesine taşıdı. İşte Selvi'nin o yazısı:

14 Şubat 2016 tarihiydi. Türkiye, Fırtına obüsleriyle Miniğ Hava Üssü’nü vurdu. Türkiye’nin Miniğ Hava Üssü’nü vurmasının nedeni PKK-YPG’ye mensup teröristlerdi. Miniğ Hava Üssü’nü ele geçirmeye çalışan YPG’liler, Fırtına obüslerinin etkili atışları karşısında zor durumda kalmıştı. Henüz ABD’li askerlerin YPG üniformasıyla dayanışma görüntüsü vermediği zamanlardı. ABD’nin İncirlik Üssü’ndeki koordinasyon merkezinden Miniğ Havaalanı’nın bulunduğu bölgede keşif amaçlı İHA uçuşu yapacakları, bu nedenle top atışlarına ara verilmesi talebi geldi. Uçuşun 1-1.5 saat süreceği bildirildi. Türkiye top atışlarını durdurdu. ABD’nin 1-1.5 saat süren keşif uçuşları o gün tam 5 saat sürdü. Böylece bu süreden yararlanan YPG’liler zayiat vermeden bölgeden çekildi.

TÜRKİYE’YE TEK DESTEK YOK

DAEŞ’le mücadele adına koalisyon kuruldu. Türkiye, ABD ile 22 Temmuz 2015 tarihinde İncirlik Üssü’nü DAEŞ’le mücadeleye açtı. Türkiye, DAEŞ’e karşı Suriye topraklarında Fırat Kalkanı operasyonunu yürütüyor. El Bab’da bir günde 16 askerimiz şehit oldu. Ama DAEŞ’le mücadele adına İncirlik Üssü’nü kullanan ABD’den destek göremedik. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın haklı olarak, “Hava desteğinin verilmemesi kabul edilemez” diye tepki gösterdi. Ama El Bab operasyonunun başladığı 9 Aralık tarihinden bu yana, ABD’den destek alamıyoruz. DAEŞ’le mücadele etmek için koalisyon güçleri oluşturulmamış mıydı? Biz El Bab’da DAEŞ’le mücadele etmiyor muyuz? El Bab operasyonunun başladığı tarihten bu yana ABD’den tek bir uçak desteği alınmamış. DAEŞ’e yönelik operasyonlarda ABD’ye sabit hedeflerin koordinatları ve teyitli bilgiler iletiliyor.

Cerablus ve Dabık’ta DAEŞ’e yönelik operasyonlarda kimi zaman ABD’den hava desteği sağlanıyordu. Sembolik düzeyde de olsa koalisyonun katkısı önemliydi. Ancak ne zaman ki El Bab operasyonu başladı, koalisyona ait tek bir uçak kaldırılmadı. Tabii Türkiye haklı olarak, “Siz DAEŞ’le mücadele için burada değil misiniz, neden destek vermiyorsunuz?” diye soruyor.

DAEŞ’E DOLAYLI RAKKA DESTEĞİ

ABD’nin tavrı şöyle özetlenebilir: Türkiye’nin güvenliği nedeniyle sınırdan 20 kilometre derinliğe kadar destek veriliyordu. 20 kilometreden ötesi DAEŞ’le mücadele anlamına gelmez. Buna karşı Türkiye ısrarla, DAEŞ’in elindeki roketlerin menzillerinin 20 kilometreden öte olduğunu anlatıyor. Türkiye’ye yönelik canlı bomba ve bombalı araçların geçişini önlemek için DAEŞ’in El Bab’dan aşağıya süpürülmesi gerektiğini savunuyor. Ama bir ilerleme yok. Washington’un, Berlin’in, Paris’in, Londra’nın güvenliğini sağlamak için binlerce kilometre öteden gelenler, her nedense bizim 20 kilometre öteye ilerlememize destek vermiyor. Çünkü hesapları başka. Türkiye, El Bab’a girdi; ABD, Rakka operasyonunu ertelediğini ilan etti. Bu DAEŞ’e yol göstermekti. DAEŞ bu fırsatı değerlendirdi, Rakka’daki savaşçılarını El Bab’a kaydırdı.

RUSYA İTTİFAKI GÜÇLENDİRDİ

Türkiye, başından beri Suriye sorununun çözümünün askeri değil, siyasi olduğunu savunuyor. Suriye konusunda iki ayrı blok oluştu. Türkiye’nin de içinde yer aldığı Rusya ve İran’ın da bulunduğu blok; Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor. Ankara’nın gözü-kulağı ise Trump’la birlikte ABD’nin izleyeceği Suriye politikasında olacak. Rusya’yla geliştirdiğimiz Suriye ittifakı Türkiye’nin elini güçlendirdi. DAEŞ ve PKK-PYD ile mücadelede içinde yer aldığımız koalisyon gereğini yerine getirmezse, alternatif bir koalisyon oluşturabileceğimizi gösterdik. Ama ABD’yi yok sayan bir yaklaşımımız olmadı. Eğer Trump’la birlikte ABD ile ortak bir payda yakalarsak elimiz daha da güçlenecek.
Hem Rusya-İran bloku hem ABD ile siyasi çözümü zorlayacağız... Hem de Esed’e fazla takılmadan.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.