E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
ABD'de ekonomik büyüme verilerinin açıklanmasının ardından dolar yükseldi. Türk Lirası karşısında da dolar 4 liranın üzerini tekrar test etti. 29 Mart'ta Türkiye'de açıklanan rekor büyüme verisiyle dolar, TL pozisyonunda düşüş yaşadı.
Peki ABD’deki ekonomik büyüme doların değerini neden arttırıyor? Aslında doların değerini arttıran Amerikan merkez bankası Federal Reserve’ün gösterge faizleri daha da yükseltme ihtimalinin güçlenmesi. Fed zaten geçtiğimiz hafta gösterge faizleri 25 baz puan arttırmış ve yıl içerisinde yeni arttırımlara gidebileceğinin sinyallerini vermişti.
Fed’in böyle bir adım atma beklentisi ise merkez bankasının yasayla tanımlanan iki görevinden kaynaklanıyor.
Bunlardan ilki Amerikan ekonomisindeki fiyat istikrarını korumak, yani enflasyonu kontrol altında tutmak; ikincisi de istihdamı arttırmak bu da ekonomiyi canlandırmak ve büyümeyi desteklemekle mümkün.
Büyüme beraberinde enflasyonu da getirir, işte orta vadede enflasyonu hedeflenen seviyede sabit tutmak isteyen Fed’in faiz arttırımına gitmesinin ilk ve en kolay anlaşılır nedeni bu.
İkincisi ise biraz daha karmaşık. Federal Reserve, Avrupa Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan farklı olarak (her iki merkez bankası da yasal olarak sadece fiyat istikrarından sorumlu) istihdamı arttırmak için önlemler almak zorunda. Fed’in kriz zamanlarında daha proaktif davranarak olağanüstü adımları daha çabuk atmasındaki neden işte bu zorunluluk.
Federal Reserve’ün olağanüstü önlemleri
Bir ülke ekonomisini dişli ve çarklar düzeneğine benzetirsek finans sektörünü bu çarkların rahat ve hızlı dönmesini sağlayan yağlama sistemi olarak tanımlayabiliriz. Kendisi bu düzeneğin doğrudan bir parçası olmadığı için reel sektör olarak kabul edilmiyor ama ideal anlamda sistemin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlayarak hatta hızlandırarak bir bütün olarak üretilen değerin kat be kat artmasını sağlayabiliyor.
Finans sektörü, reel sektör çarklarını yağlama görevini bankalar aracılığıyla yapıyor. Merkez bankaları ise bankaların bankası rolünde. Yani nasıl bir birey ya da bir şirket paraya ihtiyacı olduğunda bankalardan kredi çekiyor, ya da elindeki fazla parayı yeni bir iş kurma, bir şirkete ortak olma ya da borsa gibi araçlarda değerlendirmek istemediğinde hiç olmazsa bankaya yatırayım mevduat faizi alayım diyorsa aynen bankalar da paraya ihtiyaç duyduğunda ya da elinde fazla para kaldığında merkez bankalarına yöneliyor.
2007-2008 yıllarında mortgage piyasası çöküp türev ürünlerle şişen balonlar patladıktan ve Amerikan bankacılık devi Lehman Brothers battıktan sonra piyasalara hakim olan panik havasıyla bankalar bırakın reel sektöre birbirlerine bile borç vermemeye başladı.
Böylece yukarıda bahsettiğimiz düzenekteki yağ hızla kurumuş oldu. Çarklar artık dönmemeye başladı ve hatta sistem tamamen iflasın eşiğine geldi.
Görev tanımı gereği bu çarkların tekrar dönmesini isteyen Federal Reserve önce bankaların elindeki likiditeyi kendisine getirmek yerine ekonomiye aktarmasını sağlamak için faizleri yüzde sıfıra yakın seviyelere çekti. Bu, bankalara bana yatırdığınız paradan hiç bir gelir elde edemeyeceksiniz para kazanmak istiyorsanız piyasaya yönelin demekti.
Fakat bunun yeterli olmaması nedeniyle Fed bu defa trilyonlarca dolarlık bono alım programları ile piyasaya nakit enjekte ederek adeta ekonomiyi likiditeye boğdu.
Bunu yaparken Fed yönetimi doların değer kaybedeceğinin ve enflasyonun yükseleceğinin farkındaydı ama ekonominin canlandırılarak istihdamın arttırılması görevini en azından bir süre için öncelik olarak belirledi.
Fed yönetiminin farkında olduğu bir diğer konuda bu aşırı likiditenin sistem dışına çıkarak dünyanın farklı ülkelerine yöneleceğiydi. Ama musluğun kontrolü kendilerinde olduğu için bunu da önemsemediler.
Nitekim bu fazla likidite uluslararası yatırımcılar aracılığıyla getirisi daha yüksek olan ülkelere yöneldi. Dolarlar satılarak Brezilya Reali alındı ve Brezilya hazine bonolarına, borsasına yatırım yapıldı. Dolarlar satılarak Güney Afrika Randı alındı ve hazine bonolarına, borsasına yatırıldı. Dolarlar satıldı Türk Lirası alındı ve Türk hazine bonolarına, borsasına yatırıldı. Yani tüm dünyada dolara olan talep azaldı ve farklı para birimlerine özellikle yükselen ekonomilerin parasına talep arttı.
Burada dikkat çeken nokta ise bu yatırımların çok büyük bir kısmının sıcak para olarak kalmasıydı. Yani fabrika inşaatı ya da baraj yapımı gibi uzun vadeli değil ihtiyaç duyulduğunda hızlıca tekrar likit hale getirilebilecek bono, tahvil, hisse senedi gibi alanlara yatırıldı.
Dananın kuyruğu kopuyor
Çarklar dönmeye başlayıp Amerikan ekonomisi krizi atlatınca ve büyüme istikrarlı hale gelince Federal Reserve bono alım programını yavaşlatıp faizleri kademeli olarak yükseltmeye başladı. Yani piyasaya nakit pompalamayı bırakırken fazla likiditeyi de çekmeye başladı.
İşte her faiz arttırımı piyasadan daha fazla doların azalmasına yol açıyor. Bu da domino etkisiyle zamanında dünyanın farklı ülkelerinde farklı para birimlerine çevrilen dolarlara olan talebin tekrar artması anlamına geliyor ve doların değerini yükseltiyor.
Kendi özkaynakları ve tasarrufları yeterli olmayınca büyümesini dış kaynakla destekleyen ekonomiler verdikleri cari açığı likidite ve dolayısıyla sıcak para girişinin bol olduğu bu dönemde kolayca finanse edebildi.
Aslında bu bolluk içindeki günlerin biteceğini öngöremeyerek gerekli önlemleri almayan ekonomiler için kelebek etkisi, domino etkisinden daha doğru bir metafor olacaktır.
Zira Federal Reserve’ün herhangi bir beklenmedik şoka yol açmamak için aylar öncesinden davul zurna çalarak duyurduğu ve bir kelebeğin kanat çırpması hükmündeki faiz arttırımları dünyanın öbür ucunda bir fırtınaya yol açabiliyor.(Euronews)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
DOLARI KULANMAYACAKSIN TL KULLANACAKSIN OKADAR BASİT ÇARE
KENDİ PARASINI.KENDİ ÜLKESİNİ SAHİP ÇIKMAYAN. YABANCI HAYRANI BİZLER.ABD NİN PEŞİNDEN KURU YAPRAK SÜRÜKLENMEYE MAHKUMUZ. YEDİ MİLYARA AYFON TELEFON ALIRSAN DOLAR 5000 OLUR YAKINDA. TÜKETİM TOPLUMLARI EZİLMEYE MAHKUMDUR.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (21:37)