ABD borsalarını yıl boyunca yükseltecek 9 sebep

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yatırımcıların pozisyonlarını haklı çıkarmak için yaptıkları birçok haksız argüman vardır. Ancak MarketWatch yazarı Jeff Reeves bunların arasında en rahatsız edici olanın, borsaların bir düzeltmeye "hazır" olabileceği düşüncesi olduğunu söylüyor. Zira bu tür ifadeler genel olarak piyasa hareketlerinin kolayca tahmin edilebileceğini gösteriyor gibi görünüyor. Söz konusu görüşlere göre yatırımcıların bir yatırım trendini yakalamak için tek yapması gereken çok geç kalmamak için erkenden giriş yapmak.

Reeves Kovid-19 krizinde yaşananlara dikkat çekerek Wall Street’te hiçbir şeyin kesinliği olmadığına belirtiyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre küresel borsalar korona virüsün ilk günlerinde oldukça sert düşüşler göstermiş ABD borsalarının bir hafta içerisinde iki kez devre kesici uygulamalarını kullandığı çöküşler görülmüştü. Ancak parasal ve mali politika desteklerinin ardından toparlanan Wall Street endeksleri aynı hızda toparlanmıştı. Reevers söz konusu dönem yaşanırken borsalara ilişkin hiçbir öngörünün geçerli olamayacağını hatırlatıyor.

Borsa yazarı yatırımcıların stratejilerini belirlerken hiç kimsenin borsaların geleceğini göremeyeceğini hatırlatıyor. Ancak Reeves borsalardaki yükselişin yılsonuna kadar süreceğine ilişkin güçlü göstergelerin olduğuna da dikkat çekiyor. İşte MarketWatch yazarına göre borsalardaki yükselişe destek verecek dokuz sebep:

Hisse senetlerindeki güçlü momentum

S&P 500 Endeksi 23 Mart 2020’deki 2.240 puanlık dip seviyesinin ardından, Ağustos ayında 4.500 puanın üzerine yükselerek tarihindeki en hızlı iki katlık yükselişini gösterdi. Endeks bu yıl şimdiden 50 kez rekor kapanışa ulaştı. Reeves bu tür bir ivmenin sonsuza kadar sürmesinin imkansız olduğunu belirtiyor. Ancak borsa uzmanı endeksteki güçlü performansın düzeltme döneminin “gecikmesiyle” aynı olmadığını anlamanın önemli olduğuna dikkat çekiyor. Reeves’e göre genel çerçeveden bakıldığında hisse senetleri yükseliş gösterdiği gerekçesiyle daha fazla yükselmeye meyilli.

Bilançolardaki etkileyici performans

S&P 500'deki şirketler son beş çeyrekte bilanço tahminlerini %19'un üzerinde geride bıraktı. Bu durum hisse senetlerindeki kazançları da tetikledi. Reeves konuyla ilgili teknoloji şirketi Nvidia hisselerini ve spor malzemeleri şirketi Dick’s Sporting Goods’u örnek gösteriyor. Söz konusu hisseler güçlü bilanço paylaşımlarının ardından sırasıyla %14 ve %20’lik haftalık yükselişler gösterdiler. Reeves hisse senetlerindeki yükselişin ardındaki temelleri görmezden gelmenin zor olduğunu belirtiyor.

FED politikalarına ilişkin korkular azalıyor

Ayı piyasası yatırımcılarının 2021'e ilişkin en ciddi argümanı, ABD Merkez Bankası'nın 120 milyar dolarlık piyasa teşviklerini geri çekeceği beklentileriydi. Ancak konuyla ilgili birçok rapor teşviklerde bu tür bir planlama hamlesinin en erken kasım ayına kadar gerçekleşmeyeceğini gösteriyor. Bu durum para politikalarına odaklanan yatırımcılar için kötü bir hamle gibi görülebilir. Ancak Reeves’e göre yakın vadeli piyasa dinamikleri düşünüldüğünde bu tartışmasız iyi bir haber.

Wall Street boğa piyasasını savunmaya devam ediyor

Son verilere göre, S&P 500 hisse senetlerindeki analist tavsiyelerinin kabaca %56'sı alım yapılmasını veya buna eşdeğer önerileri paylaşıyor. 2002’den bu yana en yüksek seviyede görülen bu oran güçlü boğa piyasasına karşın yükseliş eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Reeves yine de genel piyasa algısının hiçbir reel göstergeyi ifade etmediğini hatırlatıyor.

3 ünlü yatırım uzmanından boğa piyasası yorumu

Konut piyasasında ‘servet etkisi’

Genel çerçeveden bakıldığında Amerikan ekonomisinin büyük bir bölümü servetlerini hisse senetlerine bağlamıyor. Aksine gayrimenkuller toplam varlıkların üçte ikisini temsil ediyor. Borsa yazarına göre bu sebeple ekonominin ve yatırım ortamının genel durumu her şeyden çok gayrimenkul varlıkları üzerinden belirleniyor. ABD’deki gayrimenkul fiyatlarının yükselmeye devam ettiği hesaba katıldığında bu durum piyasalar için iyi bir gösterge olabilir. Temmuz ayında ABD’deki ortalama gayrimenkul fiyatları yıllık bazda %18,4 oranında arttı. Bu servet etkisi önümüzdeki aylarda harcamaları ve yatırım algısını destekleyebilir.

Çekirdek enflasyona karşı enerji ve gıda fiyatları

Borsa yazarı 2021’deki enflasyon riskleri anlatılırken genellikle tüm hikayenin aktarılmadığının hatırlanması gerektiğini belirtiyor. Temmuz ayında ABD’de yıllık enflasyon oranı 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak %5,4’e ulaştı. Ancak tarihsel olarak volatilitesi yüksek olmasıyla bilinen enerji ve gıda fiyatları dışarıda bırakıldığında çekirdek aylık enflasyon oranı %0,3 oranında gözüküyor. Söz konusu oran çok düşük olmasa da bir önceki ayın %0,4’lük beklentilerinin aşağısında.

Enflasyon ayı piyasasıyla aynı anlama gelmiyor

ABD borsalarında nispeten yüksek enflasyon ile hisse senetlerinde göreceli düşük getiri oranları arasında çok az doğrudan bir ilişki bulunuyor. Reeves 2011 yılında enflasyonun %4’e tırmanmasını örnek gösteriyor. Zira söz konusu dönemde de gıda ve enerji fiyatları bu yükselişin önemli bir kısmını oluşturmuştu. Bazı yatırımcılar 2008-2009 Küresel Finans Krizi’nin toparlanması sürecinde zirve noktalarına ulaşılmasından endişelenmekteydi. Ancak yüksek volatilite seviyelerine rağmen hisse senetleri ayakta kaldı. S&P 500 Endeksi 2011 yılında birkaç yüzdelik puanlık artış gösterirken ertesi yılsa %15 yükseldi.

Borsaların alternatifi var mı?

Enflasyon tartışmalarına rağmen altın gibi varlıklara yönelmek isteyen yatırımcılar için bu yıl çok da iyi sonuçlar vermedi. Wall Street’teki en fazla fiziksel altın destekli borsa yatırım fonu olan SPDR Gold Hisseleri son 12 ay boyunca düşüş gösterdi ve Mayıs ayı zirvesine göre %5 oranında değer kaybetti. Tahvil piyasasının güvenli olduğu düşünülse de iShares’in dev tahvil fonu olan 20 yıllık ABD Hazine Tahvilleri ETF’si son bir yıl içerisinde %10 düşüş gösterdi. Altın veya tahviller piyasalardaki krizlere yönelik iyi bir koruma stratejisi olabilir. Ancak Reeves söz konusu yatırımların şu anda Wall Street’teki büyümeye erişecek güçte olup olmadığını sorguluyor.

Yatırımcılar kısa vadeli trendleri yok saymalı

Revees yukarıda sıralanan tüm konu başlıklarının son dönemdeki trendlere dayandığını belirtiyor. Ancak borsa yazarına göre birçok yatırımcı için bu tip trendleri görmezden gelmek ve uzun vadeli yatırım planına bağlı kalmak iyi sonuçlar veriyor. Goldman Sachs’ın konu ile ilgili araştırması ABD borsalarının son 140 yılda %9,2’lik yıllık ortalama getiri sağladığını gösteriyor. Elbette bu uzun vadeli süreç boyunca kötü dönemlerle karşılaşılacaktır. Ancak borsa yazarı yeterince uzun vadede yatırım yapılması halinde kâr etmenin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Pandemi sonrası ilk kez kaldıraç kullanımı azaldı

Borsaların gözdesi SPAC’lara dava şoku

Ethereum rezervlerinde hızlı düşüş sürüyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.